Yabancılar Süper Lig'e yabancı kaldılar

Okan Can, Independent Türkçe için yazdı

Türkiye'deki yerli ve yabancı teknik adamların arasında bu yıl Türk teknik direktörler öne plana çıktı / Kolaj: Independent Türkçe 

Ligin bitmesine 14 maç kala, şampiyonluğa oldukça yakın Trabzonspor.

Bordo mavili takımı zorlayabilecek tek takım da Konyaspor.

Fakat ne olursa olsun şampiyonluk, Anadolu'dan ve bir Türk teknik adamın elinden çıkacak.

Yerli teknik adamlar adına, şampiyonluğun bir Türk teknik adamdan gelmesi, güzel bir görüntü yaratıyor belki.

Ama şampiyonluğun sürekli yerli teknik adamlardan gelmesi, Türk futbolunun gelişimi açısından bir fayda yaratıyor mu, işte burası soru işareti.

Ya da sürekli Türk teknik adamların hegemonyası altında olan Süper Lig'de, şampiyonlukların yerli teknik adamların elinden çıkmasına sevinmeli mi Türk futbolu? 

Türk futbol sisteminde şampiyonluklar ve kazanımlar, aynı anda sağlanamıyor aslında.

Her şampiyonluğun bir miras bırakması ve para kazandırması gerekirken, bu şampiyonlukların sürdürülebilir bir başarıya dönüştüğü, pek görülemiyor.

Mesela yerli teknik adamların şampiyonlukları ile Avrupa'ya giden Türk takımlarının, kendine ait bir oyun ve ekol yakaladığına şahit olamıyoruz.

Ya da şampiyonluklarla beraber, Türk oyuncuların sürekli tercih edildiği ya da Süper Lig'in Avrupa futboluna, oyuncu sunma işlevi gördüğünü de söyleyemeyiz.

Aynı zamanda şampiyonluk, şampiyon Türk teknik adam için de referans yaratmıyor.

Yani Türk teknik adamların şampiyonlukları, sadece yerel bir başarı olarak kalıyor.

 

b4bd52db-6881-426a-add8-14abe4dee077.jpg
Fotoğraf: AA


En son şampiyon olan yabancı teknik adam Arthur Zico.

Son yıllara bakıldığında, şampiyon takımların teknik adamları hep yerli teknik direktörler olmuş.

Son 15 yılda Süper Lig'de, yabancı teknik adamlardan gelen bir tane bile şampiyonluk yok.

En son şampiyonluk yaşayan yabancı teknik adam ise 2007 yılındaki şampiyonlukla Fenerbahçe Teknik Direktörü Arthur Zico.

Sonuç olarak; yabancı teknik adamların Süper Lig'de şampiyon olması bir yana, barınması bile oldukça zor.

Tabii ki bunun en önemli sebeplerinden bazıları; medya, yerleşik futbol sistemi, yerli teknik adamların etkileri ve kulüplerin plansız çalışması.

Özellikle yabancı teknik adamların göreve başlaması ile beraber, tek bir koro halinde başlayan yoğun eleştiri ve itibarsızlaştırma ile süreç, bir şekilde mutlaka yerli teknik adamların göreve gelmesi ile son buluyor.

Bu döngü de futbol sistemini, dar bir alanın içine hapsediyor.

Mesela Galatasaray'da Domènec Torrent'in yerine Okan Buruk isminin dolaşması, hep sonu belli süreçler aslında.

Philip Cocu sonrası Ersun Yanal, Cesare Prandelli sonrası Hamza Hamzaoğlu, Igor Tudor sonrası Fatih Terim, Christoph Daum sonrası Aykut Kocaman, hep benzer süreçlerdi.

Bu konu ile ilgili geçtiğimiz günlerde, Ali Koç'un Vitor Pereira ile ilgili sözleri, oldukça dikkate çekici aslında. 

Ali Koç, "Hocamız buraya gelmeden önce, yerden yere vuruluyordu. Buraya gelince, ilk tökezlemede eleştirilere devam edildi. Kazandığımız zaman bile tenkit ediliyordu. Aynı kişiler, Türk hocalara 'yok bir tanesi 7 maç kaybetmiş sabretmek lazım' derken, bizim iyi gittiğimiz ortamda hocamızı yerden yere vuruyorlardı. Bu oradan sosyal medyaya yansıyor, sosyal medyadan da taraftara. Kendi hocamıza tahammülümüz, kalmıyordu" şeklinde konuşmuştu. 

Bu konuşma, yerel düzenin futbolu nasıl çaresiz bıraktığını, açık açık anlatıyordu. Ve yıllardır da kulüpler, Ali Koç'un anlattığı süreçleri yaşıyor.

2d62fd70-3a22-40c9-a45b-281948fae1b3.jpg
Futbol Türk sporseverlerin en çok merak edip takip ettikleri spor dalı / Fotoğraf: Independent Türkçe 


15 yıldır şampiyonluklar Türk teknik adamlardan geliyor

Üç yıl öncenin şampiyon teknik adamı Fatih Terim, iki yıl öncenin şampiyon teknik adamı Okan Buruk, geçen yılın şampiyon teknik adamı Sergen Yalçın, şampiyonluklarının üzerinden kısa bir süre geçmesine rağmen, görevlerinin başında değiller.

Aslında görevlerini yapıp, şampiyon yaptılar takımlarını. Fakat sadece şampiyonluk yetmiyor artık. 

Süper Lig'de şampiyonluklar, uzun süredir yerli teknik adamların ellerinden geliyor.

Fakat Türk teknik adamlar, yerelde şampiyon olsalar da Avrupa'da başarı yakalayamıyorlar.

Ve arkalarında, sürdürülebilir bir yapı ve sistem de bırakmıyorlar.

Ve böyle olunca da şampiyonluk, tek akşamlık pahalı bir yemek gibi kalıyor maalesef.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU