Gelen faturayı ödememek suç mu? AK Parti'li Tayyar, "isyana teşvik", hukukçular ise "sivil itaatsizlik" diyor

Kılıçdaroğlu'nun elektrik faturasını ödemeyeceği açıklamasını "sivil itaatsizlik" olarak nitelendirenler olduğu gibi "isyana teşvik" olarak değerlendiren de var. Eyleme dair soruları ceza hukukçuları; Sınar, Erman ve Şahin'e sorduk

Kılıçdaroğlu, son elektrik zammı geri alınana kadar fatura ödemeyeceğini söyledi / Fotoğraf: YouTube

Yüksek elektrik faturaları ülke gündemindeki yerini koruyor. Önce farklı illerde protestolar, ardından bazı cemevlerinin faturaları ödememe kararı derken son açıklama da dün akşam Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.

Kılıçdaroğlu, evinden paylaştığı videoda, "Erdoğan 31 Aralık'ta imzaladığı zamları geri çekinceye kadar ben bugünden itibaren gelecek hiçbir elektrik faturamı ödemeyeceğim" dedi.

Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine destek verenler olduğu gibi karşı çıkıp eleştirenler de oldu.

Eski AK Parti Milletvekili Şamil Tayyar, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının "isyan girişimi" olduğunu iddia etti.

Tayyar, "Elektrik fiyatlandırmasına ilişkin itiraz ve öneri, demokratik haktır. Ancak Kılıçdaroğlu'nun 'faturamı ödemiyorum' diyerek başlattığı girişim, iyi niyetten uzaktır, gayri ciddidir. Hatta isyana teşviktir, yıkıcıdır. Hak meşru zeminde, siyasi sonuç sandıkta aranır" ifadelerini kullandı.

Tayyar'ın bu sözlerine cevap veren kimi kişiler ise söz konusu eylemin "isyan" değil "sivil itaatsizlik" olduğunu öne sürdü.

Kılıçdaroğlu'nun çıkışına ittifak ortağı İYİ Parti'den şu ana kadar bir destek gelmedi.

bahadırerdem.jpg
Bahadır Erdem / Fotoğraf: Karar Gazetesi

 

İYİ Partili Erdem: Kanuna aykırı eylem

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Bahadır Erdem katıldığı televizyon programında kendisine yöneltilen Kılıçdaroğlu'nun protestosuna destek verip vermeyeceklerine dair bir soruya "Ben başkanımı biliyorsam, başkanım kanuna aykırı hiçbir şey kendi de yapmaz, söylemez ve tavsiye etmez. Ödenmesi gereken fatura ödenecektir" diye cevapladı.

Kılıçdaroğlu'nun "Elektrik faturamı ödemeyeceğim" açıklaması bir isyan girişimi mi yoksa sivil itaatsizlik mi? Ödememenin cezası var mı? Ne gibi sorumluklar doğurur?

idrisşahin.jpeg
İdris Şahin / Fotoğraf: Deva Partisi

 

"Suç değil ama parayı icrayla alırlar"

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Sözcüsü İdris Şahin'e göre Kılıçdaroğlu'nun faturasını ödemeyeceğinin açıklamasının Türk Ceza Kanun'unda (TCK) herhangi bir suç teşkil etmez. 

"Türkiye bir hukuk devletidir" diyen Şahin, "Eğer şahsınıza gelen faturayı ödemezseniz o takdirde temerrüde düşmüş olursunuz. O zaman da borcunuz icra yoluyla alınır. Hukuki olarak değerlendirmemiz bu" dedi. 

"Ödemem" demenin "ödememezlik" anlamına gelmeyeceğinin altını çizen Şahin, şunları söyledi:

"Sayın Kılıçdaroğlu'nun burada bir farkındalık yaratmak açısından böyle bir açıklamada bulunduğunu düşünüyoruz. 'Size uygun mu' diyorsanız, bize göre uygun değil. Böyle bir çağrıyı parti olarak yapmayız."

"Yapılan çağrının isyanla uzaktan yakından ilgisi yok"

Şahin, Şamil Tayyar'ın "isyan teşvik" nitelemesine de tepki göstererek, "Tayyar, iktidara göre şekillenecek bir muhalefet istiyor" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

Yapılan çağrının isyanla uzaktan yakından alakası yok. Bugün Doğubeyazıt'ta, Marmaris'te, Bursa'da yurdun her tarafında bu faturalara büyük tepki var. Esnafın tamamı kendi iş yerlerinde camlarına bu faturaları asmak suretiyle irade ortaya koyuyor. Bunlar isyan olarak mı değerlendirilecek? Ağzını açan herkesi bu ülkede "terörist" olmakla yaftama anlayışı terk edilsin.

hasansınar.jpg
Hasan Sınar / Fotoğraf: Twitter

 

"Cezai sorumluluk doğurmaz"

Altınbaş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Sınar'a göre de fatura ödememe beyanı cezai sorumluluk gerektirmez.

Bir fiilin suç olabilmesi için onun öncelikle kanunda almış olması gerektiğini vurgulayan Sınar, buna "suç ve cezada kanunilik ilkesi" denildiğini hatırlattı. 

Bu tarz bir tavrın ancak "görevli memura görevini yaptırırken direnme" türü fiilin içine dahil edilebileceğini dile getiren Sınar, "Özellikle polislerin çok karşılaştığı bir husustur. Öyle bir şey söz konusu değil. Ne olabilir? 'Görevi kötüye kullanma' ama burada da bir görevinin gerekçelerine kendisinin aykırı hareket etmesi söz konusu değil. Kamu görevlisi açısında fatura ödemek bir görev değil. Bütün vatandaşlar için öngörülmüş olan sözleşmeden doğan bir yükümlülük" değerlendirmesinde bulundu.

"Dolayısıyla burada cezai sorumluluk söz konusu olmaz" diyen Sınar, "İşte ödememekten dolayı gecikme zammı vesaire dışında herhangi bir hukuki olarak üzerine gidilebilecek mesele olduğunu düşünmüyorum açıkçası" yorumunu yaptı. 

"İsyan olarak da değerlendirilemez"

"Kılıçdaroğlu'nun eylemi isyan girişimi veya isyana teşvik sayılabilir mi?" sorusuna Sınar'ın cevabı şu oldu: 

Kalkıp bir isyan girişimi olarak nitelendirilemez. İsyan girişimi başka bir şey. Tamam isyan kelimesini günlük dilde kullanıyoruz ama isyanın ne olduğunu Ceza Kanunu'nun 309. maddesinde var. İsyan dediğin FETÖ'nün yaptığı gibi anayasal düzeni değiştirmeye çalışmak, yani hükümeti gayrimeşru yollardan devirmeye çalışmaktır. Kılıçdaroğlu'nun tavrı böyle bir şey değil ki.

"Açık bir sivil itaatsizlik eylemi"

Kılıçdaroğlu'nun kararının açık bir sivil itaatsizlik eylemi olduğunu söyleyen Sınar, sivil itaatsizliği, "Vatandaşların, devletin yanlış, hukuk dışı ve adil olmadığını düşündükleri buyruklarına karşı bunun gereğini yerine getirmeme suretiyle ama şiddete başvurmadan barışçıl bir biçimde irade ortaya koymasıdır" diye tarif ederek şunu söyledi:

Kılıçdaroğlu da 'zamlar geri alınana kadar sadece faturamı ödemeyeceğim' diyor. Çok açık sivil itaatsizlik. Hiçbir cezai sorumluluk doğurmaz.

barışerman.jpg
Barış Erman / Fotoğraf: Yeditepe Üniversitesi

 

"İsyan olabilmesi için silahlı kalkışma olması lazım"

Barış Erman ise Kılıçdaroğlu'nun eyleminin isyan girişimi olabilmesi mümkün olmadığını belirtti. 

Ceza hukukunda isyan girişiminden silahlı bir kalkışmayla hükümeti devirmeye çalışmanın anlaşıldığını vurgulayan Erman, "15 Temmuz gibi. Böyle bir şeyden söz etmediğine göre Kılıçdaroğlu'nun girişimini isyana teşvik olarak adlandırmanın hiçbir imkanı ve ihtimali yok" yorumunda bulundu. 

"Sivil itaatsizliğin hukuka aykırı olma zorunluluğu vardır" diye Erman, şunları kaydetti:

"Sivil itaatsizlik kendi meşruiyetini sadece siyasi söyleminde bulur. Bu söylem yeterince meşruiyete kavuşabilir ise o andan sonra toplum nezdinde bu sivil itaatsizlik davranışlarına olumlu bakılır. Şimdi Kılıçdaroğlu'nun bu çağrısına sivil itaatsizlik demek çok mümkün. O meşruiyet çağrısını ne kadar bulur o toplumun dinamiklerine bağlı. O açıdan bir şey diyemem. Ama amaç sivil itaatsizlik çağrısı."

Erman, buna karşın elektrik faturasını ödememek veya ödemeyeceğini açıklamanın bir suç veya suça teşvik olmadığını söyleyerek, "Elektrik faturasının ödenmiyor olması kişinin o elektrik dağıtım şirketiyle arasındaki sözleşmenin ihlali olacaktır. Bu da bir suç işlendiği anlamına gelmez. Ne zaman suç olur? Elektrikten karşılıksız yararlanma halinde veya bir başkasının elektrik saatinden geçmiş olan enerjiyi kendisine alan ve ondan yararlanan kişi bu durumda suç işlemiş olur. Bunun dışında sadece ilgili şirket ile kişi arasındaki sözleşmenin iptali anlamına gelecektir" şeklinde konuştu.

"Elektriğin kesilmesi ve haciz gibi hukuki sonuçları olabilir"

Barış Erman, buna karşın Kemal Kılıçdaroğlu'nun eyleminin tabii ki hukuki sonuçları olacağını kaydederek, "Yani elektriğin kesilmesi veya haciz ya da icra takibi gibi sonuçları olma ihtimali muhtemeldir. Fakat bu bir suç olacağı anlamına gelmez" diyerek sözlerini bitirdi.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU