25 bin lira tazminat kazanan Deniz Yücel: Adalet tecelli etmedi, bin katı bile telafi edemez

Anayasa Mahkemesi, Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’e 25 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti. Yücel kararı "Geç gelen adalet adalet değildir" diyerek değerlendirdi

Gazeteci Deniz Yücel adli kontrol tedbiri uygulanmaksızın tahliye kararı verildiği gün vatandaşı olduğu Almanya'ya gitmişti / Fotoğraf: AA

Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresinin RedHack tarafından hacklenmesine ilişkin kaleme aldığı haberiyle nedeniyle 14 Şubat 2017 tarihinde gözaltına alınan ve ve 13 gün sonra da tutuklanan Die Welt Gazetesi Türkiye muhabiri  Deniz Yücel'in Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) 27 Mart 2017 tarihinde yaptığı başvuruda karar çıktı.

Ycel başvurusunda şu taleplerde bulunmuştu:

Uygulanan gözaltı ve tutuklama tedbirleri hukuki değil, tutukluluğa ilişkin kararların bağımsız ve tarafsız olmayan sulh ceza hakimliklerince verilmesi, soruşturma dosyasına erişimin kısıtlanması ve tutukluluğa itiraz incelemesinin duruşmasız olarak yapılması nedenleriyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, gözaltı ve tutukluluk süreçlerindeki bazı uygulamalar nedeniyle kötü muamele yasağı, gazetecilik faaliyeti ve ifade özgürlüğü kapsamındaki eylemlerin tutuklamaya konu edilmesi nedeniyle de ifade ve basın özgürlüğü ihlal edildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu adam terörist, gazeteci değil” demişti

"Örgüt propagandası ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik" iddiasıyla sevk edildiği mahkemece 27 Şubat 2017’de tutuklanan Deniz Yücel yaklaşık 1 yıl cezaevinde kaldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olayla ilgili "Almanya Başbakanı Angela Merkel bana ‘Serbest bırakırsanız memnun oluruz’ dedi. Dedim ki o gazeteci değil terörist. Deniz Yücel bir ay Almanya Başkonsolosluğu'nda saklandı. Bu adam terörist, gazeteci değil" açıklamasını yaptı.

Deniz Yücel hakkında 4 yıldan 18 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırlandı. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede "Yücel'in PKK/KCK silahlı terör örgütü ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün propagandası suçunu zincirleme olarak işlediği ile halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediği" öne sürüldü. Yücel mahkemenin iddianameyi kabulüyle birlikte ilk duruşma görülmeden tahliye edildi. Adli kontrol tedbiri kararı alınmayan Yücel tahliye edildiği gün Almanya’ya gitti.

AYM: Sulh Ceza Hakimleri bağımsız ve tarafsız

AYM Yücel’in bireysel başvurusunu karara bağladı. Karar gerekçesinde gazetecinin tutuklanma süreci, hakkında açılan davaya konu haber ve röportajlar tartışıldı. AYM gözaltı süreciyle ilgili şikayeti, başvuru yolları tüketilemez olduğu için kabul edilemez buldu. Yücel’e uygulanan tutuklama tedbirinin hukuki olup olmadığının incelemesinde başvurunun açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kısmen kabul edilebilir olduğu belirtildi.

Kısmi kabule gerekçe olarak dava konusu olayda suç işlendiğine dair kuvvetli belirtinin yeterince ortaya konulamadığı belirtilen kararda “Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır” denildi. Soruşturma dosyasındaki gizlilik kararı nedeniyle suçlamalara ilişkin delillere erişemediği ve tutukluluğa etkili şekilde itiraz edemediğini iddia eden Yücel’in bu talebi kabul görmedi.

Deniz Yücel’in hakkındaki tutukluluğun devamı kararlarının duruşma yapılmaksızın dosya üzerinden verilmesine yaptığı itiraz ise AYM tarafından “Duruşmayı yapmayı gerektirecek özel bir durum olmadığı sürece, tutukluluğa karşı yapılacak itirazlar için her durumda duruşma yapılması gerekmez” gerekçesiyle kabul edilmedi.

Yücel gözaltı sürecinde egzersiz yapma olanağı olmadan, doğal ışıktan yoksun, 24 saat sönmeyen florasan ışığı altında, 3-4 metrekare genişliğinde, 2 yatağın sığabildiği hücrede 3 kişi ile birlikte kaldığını, sabah, öğlen ve akşam hep aynı ve yetersiz miktarda sandviç ile konserve yemek zorunda bırakıldığını, yattığı zeminin hijyen koşullarını karşılamadığını önesürmüş, kötü muamele yapıldığının tespitini istemişti. 

AYM bu konuda hukuki itiraz yollarının tüketilmediği gerekçesiyle incelemeksizin ret kararı verdi.

Yücel, evinde avukatlarına haber verilmeden arama yapılarak özel hayata saygı ve konut dokunulmazlığı haklarının ihlal edildiğini savunmuştu. Mahkeme bu talebi de dayanaktan yoksun bulup reddetti.

2,5 milyon lira tazminat istedi, mahkeme 25 bin lira verdi

Deniz Yücel, soruşturmaya konu edilen ve tutuklamaya dayanak oluşturan konuların tamamen gazetecilik faaliyetlerine ilişkin haber ve yazılarından ibaret olduğunu, bu yazıları ve haberlerinden dolayı tutuklanması nedeniyle ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiğini öne sürmüştü. Deniz Yücel hürriyetinden yoksun bırakıldığı her gün için 1000 euro manevi tazminat talebinde de bulunmuştu.

AYM Yücel’in bu talebini kabul etti ve Anayasa tarafından güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme bu ihlal kabulüyle birlikte Yücel’e 25 bin lira manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

Deniz Yücel kararı, kişisel Twitter hesabından paylaştığı mesajlarla değerlendirdi. Yaptığının sadece gazetecilik faaliyeti olduğunu soruşturma sürecinde dile getirdiğini söyleyen Deniz, "Anayasa Mahkemesi’nin iki senelik gecikmeyle de olsa sonra bu tespitimize katılması sevindirici. Kötü muamele konusundaki red kararı ise üzücü ve yanlış" dedi.

 

 

Yücel tazminatı Ali İsmail Korkmaz ve gazetecilik vakıflarına bağışlayacağını söyledi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU