Ahmet Taşgetiren: “Din elden gidiyor”

“Sözün sahibi Hakan Çelenk, halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni. Basbayağı 'kaygı' modunda söyledi”

Fotoğraflar: YouTube, halktv.com.tr

Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, halktv.com.tr Genel Yayın Yönetmeni Hakan Çelenk’in “Din elden gidiyor” şeklindeki ifadesini köşesine taşıdı.

Taşgetiren, “Din elden gidiyor” başlıklı köşe yazısında Çelenk’in ifadeleri hakkında şunları yazdı:

Sözün sahibi Hakan Çelenk. halktv.com.tr. genel yayın yönetmeni. Bu sözü de Halk tv’de katıldığı bir tartışma programında söyledi. Basbayağı “kaygı” modunda söyledi. “Din bize lazım” gibi söyledi. “Dindarları uyarıyorum” diye söyledi. “Din bir yere gitmez aslında” da dedi. “Ama insanların dini duyguları aşınıyor yapılan tartışmaların absürtlüğü içinde” gibi cümlelere eklemleyerek söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Taşgetiren, Çelenk’in bu sözleri konusunda şu görüşlerini dile getirdi:

Doğru “Din bir yere gitmez” ben de zaman zaman insanları dinden vazgeçirmek için dine - dindara yönelik baskılar karşısında söylerim “Siz bugün baskılarla birilerini vazgeçirseniz bile Kur’an orada duruyor, bir gün birisi gelir, yeniden sayfalarını açar ve Kur’an’la kalbi irtibatını yeniden başlatır” derim.

Burada söylenen başka. Burada “Din adına sergilenen baskılar – söylemler karşısında insanların din ile ilişkisinde ortaya çıkan yaralanma, aşınma, mesafe koyma, hatta uzaklaşma” olaylarından duyulan kaygı söz konusu. Bu sadece dini bir kaygı sebebiyle seslendirilmiyor, din – toplum ilişkisini önemseyen diyelim bir sosyal bilimci, diyelim bir medya mensubu, diyelim bu ülkenin sade vatandaşı, onun içinden kopan bir tepki bu, “Ne olursak olalım, din bize lazım” gibi bir yaklaşımın ürünü.

Farz edin ki solda konumlanmış birisi dindarları “Din elden gidiyor” diye uyarıyor. Sevinçten etekleri zil çalarak değil, basbayağı kaygılanarak. “Farkında mısınız yahu, diyor, dindarlık adına ortaya konan öfke, haksızlık, adaletsizlik, baskılar…. Genç nesilleri dinin uzağına düşürüyor.”

Ne demeli? Kendimize bakmalı mıyız biraz? “Bir yerlerde yanlış yapıyor olabilir miyiz?” gibi bir sarsılma yaşamalı mıyız? “Dünyevileşme”nin insanların dini davranışlarında aşınmalara yol açtığından şikâyet ederiz zaman zaman. Küresel kültür abanışının tahribatından duyulan kaygıları seslendiririz. “Çocuklarımız, ah çocuklarımız nasıl korunacak bu istila karşısında?” der, dertleniriz.

Ama şu iş başka. Doğrudan bizim hem de “din adına” sergilediğimiz davranışlarımızın “ahlaki sorun” içerdiğini söylüyor insanlar, “Rahman ve Rahim” olduğunu bizim kişiliğimize adeta kazırcasına nakşeden ilahi irade ile aramıza mesafe girdiğini ifade ediyorlar, “merhamet”in bizim dünyamızda nerelere gittiğini sorguluyorlar, “Güç sınavı”nı çok kötü verdiğimizi, nerede ise ilahi yargılamayı kendi elimize geçirdiğimizi ve insanları pervasızca yargılayıp ezdiğimizi söylüyorlar, “Nerede en yüce ahlakla donatılmış Peygamber’in izi” diye soruyorlar.

Taşgetiren, “Mesafe giriyor araya, farkında mıyız, mesafeler derinleşiyor, soldan bile uyarılar geliyor. Her şey iktidar değil, haddini aşan güç zıddına döner. Ümit mi kestik insanlardan ki yargılayıp dışlayıp duruyoruz?” diye sordu.

 

Karar, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU