Samsunspor, kırmızı-beyaz renklerine siyah ekleyeli 33 yıl oldu... "Karşıdan gelen bir kamyonun sollamasıyla olanlar oldu"

Samsunspor'un 1989'da geçirdiği kazanın 33. yılında hayatını kaybedenler anılıyor. 5 kişinin vefat ettiği kazanın ardından Samsunspor, kırmızı-beyaz renklerine siyahı da eklemişti. Kazadan sağ kurtulan Emin Kar ile Şanver Göymen, yaşananları anlattı

Samsunspor Kulübü, 20 Ocak 1989'da yaşanan trafik kazasında hayatını kaybedenleri unutmadı.

Kırmızı-beyazlı kulübün Twitter hesabından "Yeriniz dolmaz" etiketiyle yayınlanan videoda şu ifadeler kullanıldı:

Kalplerde iz bırakanlar günler geçse de aylar geçse de yıllar geçse de asla unutulmazlar. 20 Ocak'ta sadece bedenleri aramızdan ayrılan ve yeri asla dolmayacak olanlara sonsuz sevgi ve saygılarımızla... Yeriniz dolmaz.

Videoda, yaşanan kazanın gazete kupürleri ve kazada yaşamını yitirenlerin fotoğraflarına yer verildi.

 

 

Türk futbol tarihinin en acı günlerinden biri olarak kabul edilen kaza, 20 Ocak 1989'da Malatyaspor ile oynanacak maç öncesi şehre hareket edilmesinden kısa bir süre sonra yaşandı.

20 Ocak sabahı yola çıkan Samsunspor kafilesini taşıyan otobüs, saat 9.30 civarında Samsun'un Havza ilçesinde bir kamyonla çarpıştı. 

Kaza sonrası Karadeniz temsilcisinin futbolcuları Muzaffer Badalıoğlu, Mete Adanır, Zoran Tomic, teknik direktör Nuri Asan ve otobüs şoförü Asım Özkan, yaşamını yitirmişti.

 

 

Futbolculardan Emin Kar, Erol Dinler, Şanver Göymen, Orhan Kılınç, Kasım Çıkla, Fatih Uraz, Burhanettin Beadini, Yüksel Öğüten, Uğur Terzi ve kulüp menajeri Yüksel Özan kazadan yaralı olarak kurtulmuştu.

"Onur Şampiyonu" ilan edildi

Yaşanan trajik olayın ardından 1988-89 sezonuna devam edemeyen Samsunpsor, kalan maçların tamamında hükmen yenik sayılmıştı. Söz konusu süreçte özel bir imkan sağlanan Samsunspor, küme düşürülmemiş ve ayrıca "Onur Şampiyonu" ilan edilmişti.

Kuruluşundan itibaren renkleri kırmızı ve beyaz olan Samsunspor, bir süre sonra kaybettiği isimlerin anısına siyah rengi de kırmızı ile beyazın yanına ekledi.

 

Emin Kar-AA.jpg
Emin Kar, 18 Ekim 2021'de geçirdiği kalp krizi sonrası yatırıldığı hastanede yaşamını yitirdi / Fotoğraf: AA

 

Emin Kar: Rahmetli Muzaffer o gün deplasmana çok gelmek istemiyordu

18 Ekim 2021'de geçirdiği kalp krizi sonrası tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Emin Kar, 20 Ocak 2021'de Independent Türkçe'ye konuşmuş ve kaza anını anlatmıştı.

Kazanın olduğu gün gitmeyi planladıkları Malatyaspor maçının da her zamanki gibi normal bir deplasman gibi gördüklerini söyleyen Kar, şöyle konuşmuştu:

Hava şartları çok ağırdı. Kazadan sonraki senelerde bazı şeyler insanın aklına geliyor. Kazadan bir gün önce rahmetli Mete ile beraber bir kafede kahve içerken bir arkadaşı geldi yanımıza. Giderken de 'Belki bir daha görüşemeyiz' deyince 'Neden böyle söyledi' dedim. O da 'Bilmiyorum' demişti. Öyle bir muhabbet olmuştu. Rahmetli Muzaffer o gün çok deplasmana gelmek istemiyordu. Belki içine doğdu bilemiyorum. Ama normal sabah kalktık. Hep beraber 8'de kahvaltımızı yapıp yola çıktık. 

Kazadan önce şoförün arabaya zincir taktığını ancak yolun müsait olduğunu görünce bir yerde durarak zinciri çıkarttıklarını kaydeden Kar, bekleme sürecinde arkadaşlarıyla kar topu oynadıklarını ifade etmişti:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

O ara arkadaşlarla eğlendik biraz kar topu falan oynadık. Yolda Çarşambaspor otobüsünü geçmiştik onlar da deplasmana gidiyorlardı. Onlarla otobüsten otobüse şakalaştık. Güzel bir yolculuk oluyordu. Ama insan ne olacağını bilemiyor. 10 dakika sonra karşıdan gelen bir kamyonun sollamasıyla olanlar oldu. Arka beşlide oturuyorduk. İlk rahmetli Mete'nin 'Çarpıyoruz' diye bağırdığını duyunca kendimi kollayamadım. Koridordan öne doğru fırlattı bizi. O ara elim kırılmış. Ondan sonrası zaten inanılmazdı. Otobüs devrildi, kimse durmadı taa ki Çarşambaspor otobüsü gelene kadar. Onlar gelince yardım ettiler. Önce Havza Devlet Hastanesi'ne sonrasında Samsun Devlet Hastanesi'ne ulaştırdılar bizi.

"Çok zorlu bir süreçti, bütün takımı kaybettik"

Kazada sadece futbolcu arkadaşlarını ve teknik direktör Nuri Asan'ı kaybetmediklerini, kendisiyle birlikte diğer arkadaşlarından da futbola dönemeyenler olduğunu aktaran Kar, Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) aldığı kararla o sene tüm maçları hükmen 3-0 mağlup sayıldıklarını hatırlatmıştı:

Küme düşürülmedik ve 'Onur Şampiyonu' ilan edildik. Ertesi sezon Süper Lig'den başladık ama ne yazık ki o sene bir toparlanma süreci oldu ve sezon sonu küme düştük. Çok zorlu bir süreçti, bütün takımı kaybettik. Oynayabilenler, oynayamayanlar, futbolu bırakanlar oldu. 

Çok zor zamanlar yaşadıklarını söyleyen Kar, herkesin 20 Ocak'ta kazayı hatırladığını belirterek, sözlerini şöyle noktalamıştı:

Sağ olsunlar ama benim için her gün 20 Ocak. 32 seneden beri tekerlekli sandalyede yaşıyorum. Unutmak mümkün değil. Allah kimsenin başına böyle kazalar vermesin. Ölenlerimize Allah rahmet eylesin. Yapacak bir şey yok maalesef. Allah'tan geldik, Allah'a gideceğiz. 

 

 

Şanver Göymen: Çarşambaspor otobüsü arkamızda olmasa kayıp daha fazla olurdu

33 yıl önce meydana gelen kazanın şahitlerin biri de dönemin Samsunspor kalecisi Şanver Göymen'di.

Göymen de geçen yıl Independent Türkçe'ye konuşarak kaza anını ve sonrasında yaşananları anlatmıştı.

Her zamanki gibi normal bir deplasman maçına gidermiş gibi hazırlandıklarını ve otobüse bindiklerini dile getiren Göymen, yaşadıklarını şöyle aktarmıştı:

Çok karlı bir gündü. Normal maça gidiyoruz diye hazırlandık otobüse bindik. Zaten çoğumuz uyuyorduk. Yanımda Muzaffer ağabey yatıyordu. Arka beşlinin önündeki koltuktaydım. Emin ağabey arka beşlinin ortasında oturuyordu. 'Vuruyoruz' diye bağırınca kalktığımı hatırlıyorum. Kaza olunca öne doğru gitmiş, üzerine de koltuklar gelmişti. Otobüste üç tane koltuk duruyordu, diğerleri hep çıkmıştı yerinden. Çarşambaspor otobüsü gelince bizi çıkardılar. Hemen arkamızda olmasalar belki kayıp daha fazla olurdu. Önce Havza Hastanesi'ne götürdüler oradan da Samsun'a naklettiler bizi. 

Kazadan sonra 15 güne yakın hastanede kaldığını ve 1 ay kadar da korseyle dolaşmak zorunda kaldığını dile getiren Göymen, "O süreçte kulüp kapalıydı. Futbolcular da yoktu. Maddi anlamda iyi değildi zaten. Gelen yardımlarla bizim maaşlarımızı ödemişlerdi. Sonraki sezonun kampına ben de katılmıştım. O zamanlar bizim masör Mahmut Çalış ile Samsun Devlet Hastanesi'nde kalıyordum. Binlerce insan geldi ziyarete. Yine Tomic de bir süre yoğun bakımda kaldı. Sonrasında eşi memleketine götürdü. Ölen öldüğüyle kaldı" değerlendirmesinde bulunmuştu. 

"Öyle bir şey ki sanki her gün rüyanda yeniden kaza yapıyorsun"

Kazada sadece vefat edenlerin olmadığını sakatlananlar ve felç geçirenlerin de bulunduğunu vurgulayan Göymen, şunları kaydetmişti:

Erol ve Emin ağabeyler ağır sakatlık geçirdi. Travma geçirenler oldu. Kazadan sonra öyle bir şey ki her gün rüyanda yeniden kaza yapıyorsun. Öncelikle ölen abilerimiz var. Hepsine Allah'tan rahmet diliyorum. Futbolcu abilerimiz, hocamız, şoförümüz hepsi çok iyi insanlardı. Her sene anmaları, unutmamaları çok güzel bir şey ama Allah hiç kimseye böyle bir kaza vermesin.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU