Saray kaybetti; hanedan zorda; saltanat tehlikede!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AA

Saraylılar kaybetti; saraysızlar kazandı.

Gemicikler kaybetti; sandalcılar kazandı.

Rantçılık kaybetti; halkçılık kazandı.

Saray kaybetti; sokak kazandı.

Asık surat kaybetti; güler yüz kazandı.

Asabilik kaybetti; sakinlik kazandı.

Şahinler kaybetti; güvercinler kazandı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kayınpeder-damat, aile boyu saltanat kaybetti; saltanat karşıtları kazandı.

Saray yalakaları kaybetti; “Kral çıplak” diyenler kazandı.

Tek adamlık kaybetti; çok adamlık kazandı.

Cumhurbaşkanlığı sistemi kaybetti; parlamenter sistem kazandı.

Cenaze Marşı kaybetti; İzmir Marşı kazandı.

Süslümanlar kaybetti; Müslümanlar kazandı.

Abdestli kapitalistler kaybetti; antikapitalist Müslümanlar kazandı.

Beş yıldızlı iftar sofraları kaybetti; Yeryüzü Sofraları kazandı.

İsraf kaybetti; insaf kazandı.

Cüppeli Ahmet türü dinciler kaybetti; İhsan Eliaçık gibi dindarlar kazandı.

Tayyip’ten korkanlar kaybetti; Allah’tan korkanlar kazandı.

Karun’lar kaybetti; Harun’lar kazandı.

Doların yeşilini sevenler kaybetti; doğanın yeşilini sevenler kazandı.

Bölenler kaybetti; birleştirenler kazandı.

Dışlayıcılık kaybetti; kapsayıcılık kazandı.

Ayrıştıranlar kaybetti; buluşturanlar kazandı.

Kutuplaştıranlar kaybetti; kaynaştıranlar kazandı.

Uzaklaştıranlar kaybetti; uzlaştıranlar kazandı.

Düşmanlaştıranlar kaybetti; dostlaştıranlar kazandı.

Kavgalaştıranlar kaybetti; kucaklaştıranlar kazandı.

Zehir gibi acı dil kaybetti; tatlı dil kazandı.

Hoşgörüsüzlük kaybetti; hoşgörü kazandı.

Sertlik kaybetti; yumuşaklık kazandı.

Gerenler kaybetti; gevşetenler kazandı.

Tepeden bakıcılık kaybetti; mütevazılık kazandı.

Antipatiklik kaybetti; sempatiklik kazandı.

İşi ehline vermeyenler kaybetti; “işi ehline ver” diyenler kazandı.

Cüzdancılar kaybetti; vicdancılar kazandı.

AKP’deki parti içi iktidar kaybetti; parti içi muhalefet kazandı.

Yüzde 95’lik iktidar medyası kaybetti; yüzde 5’lik muhalefet medyası kazandı.

İstibdatçılar kaybetti; özgürlükçüler kazandı.

Bay Kibir kaybetti; “Bay Kemal” kazandı.

Kibiroğlu kaybetti; İmamoğlu kazandı.

Efelik kaybetti; efendilik kazandı.

2019’un Tayyip Erdoğan’ı kaybetti; 2002’nin Tayyip Erdoğan’ı kazandı.

Güçlü olan kaybetti; haklı olan kazandı.

Guguk kaybetti; hukuk kazandı.

Kazanır denilenler kaybetti; kazanmaz denilenler kazandı.

Neyse uzatmayayım; İşte budur 23 Haziran seçim sonucunun özeti.

23 Haziran’da sandık “Mağrur olma cumhurbaşkanı, senden büyük halk var” dedi.

23 Haziran’da halk “Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir” dedi.

23 Haziran’da halk “1100 odalı sarayda oturuyorsun; 300 odalı bir saray daha yaptırıyorsun; saray yaptırmaya doymuyorsun; gösteriş, şatafat içinde yaşamaya doymuyorsun; Allah gözünü doyursun; gözümden düştün” dedi.

Sonuçta “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” diyen Tayyip Erdoğan kaybetti.

İstanbul’u kazanayım derken Türkiye’yi kaybetti.

Tayyip Erdoğan bu seçimin asıl kaybedeni.

Ve de İstanbul’u kazanmak için yeni bir seçim yaptırmak uğruna, Türkiye’ye 31 Mart’tan 23 Haziran’a kadar üç aya yakın zaman kaybettireni.

“Geçim” sorununu çözmek için kullanması gereken zamanı “seçim de seçim” diyerek heba edeni.

Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; 23 Haziran seçiminin sonucu bunu göstermiştir.

Artık Tayyip Erdoğan, eskisi gibi güçlü bir cumhurbaşkanı değildir.

AKP de eskisi kadar güçlü bir iktidar partisi değildir.

Bugün seçim olsa, Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı tehlikededir!

Bugün seçim olsa, AKP’nin iktidarı tehlikededir!

Tayyip Erdoğan ve AKP için yükseliş dönemi, duraklama dönemi çoktan bitti.

Şu an içinde olduğu dönem gerileme dönemi.

Ama Tayyip Erdoğan ile AKP uyarıları dikkate almazsa, kendilerini bekleyen çöküş dönemi.

Yani şu an içinde bulunduğu durum daha AKP’nin iyi günleri.

Eğer uyarıları dikkate almazsa, AKP’yi kötü günler beklemektedir.

Peki, AKP’nin çöküş dönemine girmemesi için yapması gereken nedir?

Malumunuz testi kırıldıktan sonra herkes yol gösterir.

Mühim olan testi kırılmadan önce yol göstermektir.

Bu yol benim tarafımdan bugün değil dün gösterilmiştir.

Bu yolun ne olduğunu görmek isteyen mesela “AKP akıllı ol; yoksa yok olursun” başlıklı yazımı okusun.

Ama “AKP akıllı ol; yoksa yok olursun” başlıklı yazımı en önce AKP’nin başındaki Tayyip Erdoğan okusun.

Oku bakiim…

Okudunsa gerekeni yap; hadi bakiim! 

 

* Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU