Kılıçdaroğlu: Garibanın sırtından faizi teşvik ettiler hem de dolar garantili olarak, nas bunun neresinde?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Nas bunu diyor diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Garibanın döviz sahibini fonladığı saçma sapan karanlık bir düzeni getirdiler" diye konuştu

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Açıklamalarında "Devleti yönetmek ayrıdır, devlet denen kuruma saygı gösterilerek yönetilir. İktidarın adalete, anayasaya, kanunlara, kuvvet ayrılığına uyması lazım. Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olduğuna inanması lazım. Ancak böyle devlet adaletle yönetilir" ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, "Ama alana çıktığınızda karamsar bir tablo görüyorsunuz" diye konuştu

Hafta sonu Kayseri'de belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Yaşanan ekonomik buhran nedneiyle vatandaşlar perişan" dedi.

"Belediye başkanlarımız tarih yazıyor"

"Kara Kış Fonu" çağrısında bulunduklarını ancak iktidarın yapmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarına bu konuda talimat verdiklerini belirterek, "Bütün belediye başkanlarıma teşekkür ederim tarih yazıyorlar.  Zorluklara, baskılara rağmen tarih yazıyorlar" dedi.

CHP'li belediyelerin 3 Kasım-17 Aralık tarihleri arasında, 1 milyon 472 bin haneye, toplamda 216 milyon 228 bin lira tutarında destek sağladığını hatırlatan CHP lideri Kılıçdaroğlu, "Sormak isterim doğruyu kim yapıyor? Biz neler yapıyoruz, araştır kardeşim. Hatamız, eksiğimiz varsa söyle. Her eleştiriye bakarız. Ama karşı taraf yanlış yapıyorsa oraya da dikkat et" diye konuştu.

İktidarın güven ortamı yaratamayacağını kaydeden Kılıçdaroğlu, "Her kafadan bir sesin çıktığı bir yapının içinde güven ortamı oluşturamazsınız. Dış güçler diye kıyamet kopardılar. Yeni atanan bakan 'Dış güçler falan yok, doları bilinçli olarak yükseltiyoruz" dedi. En iyi kim bilir?' diye konuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Devleti yöneten kişilerin önce kendisini bilmesi lazım. Kendisini bilirse, ne olduğunu bilirse devleti sağlıklı yönetir. Neyi bilip neyi bilmediğini bilirse iyi yönetir. Her şeyi ben yaparım dediği zaman kişi kendisini bilmez. Devleti yönetenlerin eleştiriden korkmaması lazım.

Devlet bir şirket değildir, bir kişinin malı mülkü değildir. Bir kişi "Ben devletin sahibiyim" diyor ve devleti yanlış yönetiyor. Kargaşa çıkarıyor. Ekonomide şimdiye kadar hiç olmayan sorunları yarattı. Devleti bir kişi yönetmeye kalkarsa o devletin yönetimi otoriter olur. 

Konuşmasında ism vermeden gözaltına alınıp ev hapsi cezası alan YouTuberlara değinen Kılıçdaroğlu, "Devleti yöneten kişi doğruları söylemeye tahammül edemiyorsa yapacağı tek iş o makamdan ayrılmaktır" dedi.

Bankalardaki mevduatın yüzde 66.4'ünün döviz hesabı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu verinin mevduat sahiplerinin Türk Lirası'na ve devlet yöneticilerine güvenmediğini gösterdiğini kaydetti.

"13. cumhurbaşkanımız Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı olacak"

Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

Edirne'yi ve Kars'ı korumak neyse Türk Lirası'nı korumak da aynı şeydir. Yolsuzluğu, israfı teşvik ederseniz ülkede birliği sağlayamazsınız. 

Bir yandan zamlar yağarken, bir yandan dövizi tutamıyorsanız bir sorun var demektir. Soru şu: Sorunu kim çözecek?

Bütün demokrasilerde sorunu siyasi partiler çözerler. Sorunu yaratan kurum sorunu çözemez. 13. cumhurbaşkanımız Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı olacak.

Konuşmamda ne dedim, iktidarla millet arasında ciddi güven sorunu var dedim. İlk yapacağımız iş güveni tesis etmek. Nasıl tesis edeceğiz? Güveni tesis etmenin birinci yolu, sorunu yaşayanla sorunu çözecek olanın yan yana gelmesidir. Aynı masanın etrafında oturmalarıdır. Bizim 13. Cumhurbaşkanımız da hakem olacak. Bir taraftan yana değil, üretimden, alın terinden yana olacak ama iki tarafı bir araya getirip hakem olacak. 

Ekonomik ve sosyal konsey diyoruz buna. İlk yapacağımız iş, siyasetle sorun yaşayanlar arasında güveni tesis etmenin yolu bunları bir araya getirmektir. İlk bir hafta içinde yapacağız. Derdini anlat kardeşim, çözeceğiz. Takvim yapılacak, hangi sorun nasıl çözülecekse bu açıklanacak. Siyaset kurumu söz verdiği şeyi bir bir yerine getirecek. O zaman ziraatçi, çiftçi, tüccar diyecek ki 'bunlar samimiler'. 5 Şubat 2009'dan bu yana ekonomik sosyal konsey hiç toplanmadı. 2018'den bu yana sürekli söylüyorum, konseyi topla, sorunları dinle diye. Toplamadığı için bir tarafdan ticaret odası, sanayi odası açıklamalar yapıyorlar. Kim duysun diye, iktidar duysun diye. Açıklama yapacağına çağırsana, gelsin bakanlarla karşı karşıya anlatsın sorunu... Çözülsün sorun. Oraya TCMB, BDDK Başkanı'nı da çağıracaksınız. Samimi olarak biz sorunları çözmeye hazırız algısını vereceksiniz kamuoyuna. 

İkinci kural; düzenleyici ve denetleyici kurumlar... İlk bir hafta içinde düzenleyici ve denetleyici kurumlarının başkan ve yöneticilerinin tamamı liyakatli kişiler olacak. Yok güreşçi, yok bizim partiden, yok! Liyakatli kişileri atamak, devlet yönetiminde keyfiliği önler. Herkesin görevi bellidir, görevi belirleyen TBMM'dir, bu kişi sıcak siyasetin, torpilin aracı olamaz. Bu ekonomide istikrarı da getirir, talimatla güven almazlar. 

Belki de 2 gün içinde, CB kararnamesi ile kurulmuş, Fiyat İstikrar Komitesi'ni lağvedeceksiniz. Bir gün bile toplanmış değiller, devletin malı talan malı mıdır? Hiçbir işlevi yok. Bu görev TCMB'ye verilmiş... Fiyat istikrarından, MB sorumlu... O zaman MB'ye gideceğiz ki fiyat istikrarını sağla kardeşim, liyakatli kardeşleri atadık göreviniz bu, engel çıkarsa gelip bana başvuracaksınız... MB'yi bağımsız kıldığınızda hem Türkiye'de hem dünyada MB'ye olan güven artmış olur, bu MB bağımsızdır, aldığı kararlar ekonominin gereğine uygundur, biz plan program yapabiliriz diyebilecekler. Şu an MB bağımsız değil, istediğiniz zaman istediğiniz kişiyi getirebiliyorsunuz. Biz MB'nin güven kurumu olmasını, TL'den sorumlu olmasını istiyoruz. 

4. madde; ilk bir hafta içinde, 13. Cumhurbaşkanımız makama oturduğu gün, israfla mücadele genelgesini yayınlayacaktır. İsraf haram mı, haram. Devleti yönetenler kimin parasını harcarlar? 84 milyonun parasını... 'Beytülmal'e el uzatılmaz, bunu milletin hakkı hukuku için kullanacaksınız. Herkesin işi, aşı olsun. Bir genelge çıkaracaksınız, israfı tek tek önleyeceksiniz devlet katında. 13 uçak mı var, 12'sini satacaksınız, Hazine'ye gelir olacak. Bakanlıklar kendi bakanlıklarından çıktı, müteahhitlerin binalarında kiracı oldu. Niye kira ödüyorsun kardeşim? Yandaş kazansın diye dünyanın kirası ödeniyor. 84 milyonun cebinden ödeniyor bu. Hani israf haramdı, sen dindardın? Bu yolsuzluk ne? İsraf kesinlikle bitecek. İsrafı, yolsuzlukları en çok konuştuğumuz dönemde adamlar 474 bine 3 Mercedes aldılar Saray'a. Neyine yetmiyor ya? 

13. Cumhurbaşkanımız bir genelge çıkaracak; devlet sırrı hariç bütün bilgilere vatandaş istediğinde ulaşacak. Devlette saydamlığı getirmek yapacağımız işlerden biri. 

İnşallah Millet İttifakı'nın TBMM Başkanı da olacak. TBMM Başkanı, Sayıştay'a yazı yazacak. Gelen denetim raporlarında asla sansürleme yapmayacaksınız diyecek. Ne demek yolsuzluğun üstünü örtmek ya?

"Garibanın döviz sahibini fonladığı saçma sapan karanlık bir düzeni getirdiler"

AK Parti ve MHP'ye oy verenlere seslenen KIlıçdaroğlu, "Amerika'daki enflasyonu niye 84 milyonun sırtına yüklüyorlar? AB'deki enflasyonu niye gelip 84 milyonun sırtına yüklüyorsunuz?" diye sordu.

Konuşmasına "Bu milletin 128 milyar dolarını kime verdiler belli değil ama öğreneceğiz" ifadeleriyle devam eden Kılıçdaroğlu şunları kaydeti:

Devletin hazinesi ile kumar oynanmaz. O hazinede 84 milyonun alın teri vardır. Devlet, birilerinin deneme alanı değildir. Hazinede olmayan bir parayla garanti verdiler. Nas bunu diyor diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Ama şimdi bunu yaparak daha da büyük bir girdabın içine ülkeyi soktular. Garibanın döviz sahibini fonladığı saçma sapan karanlık bir düzeni getirdiler. 

Akıl var mantık var. Garibanın sırtından faizi teşvik ettiler hem de dolar garantili olarak. Nas bunun neresinde?
 

 

 

 

Independent Türkçe


 

DAHA FAZLA HABER OKU