Belarus-Polonya sınırından insan manzaraları: Dönen Iraklılar yaşadığı hayal kırıklığını anlattı

Iraklı göçmenler yeni bir hayat umuduyla Belarus'a gittiklerini ancak şu an büyük bir çaresizlikle karşı karşıya olduklarını söylüyor

Polonya-Belarus sınırında sıkışan ailelerden biri 20 gün boyunca ormanda kaldıklarını ve askerler tarafından defalarca dövüldüklerini söyledi (AFP)

Irak'ın Belarus-Polonya sınırında sıkışan yurttaşları için geri dönüş uçuşları düzenlemesinin ardından birçok Iraklı evine geri döndü. Yeni bir hayat, iş ve gelecek umuduyla Avrupa Birliği'ne (AB) geçmek için zahmetli, masraflı ve tehlikeli yolculuğu göze alan Iraklılar hem göçmen kamplarında maruz kaldıkları muameleyi hem de döndüklerinde yaşadıkları hayal kırıklığını anlattı. 

The Washington Post'un haberine göre Irak'a dönen ve sıfırdan bir hayat kurmak zorunda olan 23 yaşındaki Muhammed Reşid şunları söyledi:

Burada bizim için hayat yok. İş yok, gelecek yok.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Iraklı gençlerin dörtte birinden fazlası işsiz. Yolsuzluk ve kötü yönetim nedeniyle de ülkenin sağlık ve eğitim sistemlerinin içi boşaltılmış durumda. İnsan hakları savunucuları, yöneticilerin kendilerini eleştirenleri susturmak için muğlak ifadeli yasaları kullandığını belirtiyor.

Belarus-Polonya sınırından Irak'a dönenlerin büyük bir çoğunluğuysa Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden. 

"Herkes bizden para koparmak istiyor"

Birikimlerini satarak Belarus'a giden Iraklılar başlangıçta bunun altın bir fırsat olabileceğini düşünmüştü. Belarus’un Orta Doğu’dan veya başka yerlerden gelenlere vize, uçuş ve konaklama giderlerini ödedikleri sürece giriş şartlarını kolaylaştıracağı yönündeki haberler Facebook gruplarında hızla yayılmıştı. Muhammed Reşid yolcuğun giderlerini karşılayabilmek için arabasını ve kişisel eşyalarını satmıştı. Süleymaniye şehrinden 18 yaşındaki Alan Osman ise restoranda çalışırken biriktirdiklerini kullanmıştı. 

36 yaşındaki Hüseyin İlyas Huder de Belarus’ta yeni bir umut ışığı görenler arasındaydı. Huder, sınırdaki gömen kampından ayrılırken annesinin "Ayrılmak sıfırdan başlamak gibi hissettiriyor" diye düşündüğünü aktarıyor. 

Ancak göçmenlerin sınırda karşılaştığı gerçeklik düşündüklerinden çok farklıydı. 

 

BELTA.jpg
Iraklı yetkililer Minsk-Bağdat uçuşuyla 571 yurttaşın geri dönmek istediğini söylemişti (Andrey Pokumeiko/Belta)

 

Birikimlerini banknotlar halinde çantalarda taşıyan Iraklılar, Belarus'un başkenti Minsk’te bir otelde kalmanın bir gecelik maliyetinin bin dolara (yaklaşık 11 bin TL) kadar çıktığını söylüyor. Taksi şoförleriyse sınıra gidiş ücretinin kişi başı 300 dolar (yaklaşık 3 bin 300 TL) olduğunu belirtiyor. 

Reşid şu ifadeleri kullanıyor:

Muhtemelen bir şişe su için 100 dolar (yaklaşık 1100 TL) bile alabilirlerdi. Herkes bizden para koparmak istiyor.

Iraklı göçmenler yaşadıkları mali zorlukların yanı sıra sınır muhafızlarının şiddeti ve aşağılamalarıyla da karşı karşıya kalmıştı. 

 

 

"Aç ve susuz geri dönmek için gitmedik"

Göçmenler ilk olarak Belarus sınır muhafızlarının Polonya ve Litvanya'ya geçmelerine yardım ettiğini ancak sonrasında diğer iki ülkenin sınır güvenliklerinin çok sert muamelesiyle karşılaştıklarını söylüyor. Iraklı göçmenlere göre Polonyalılar üzerlerine köpek salarken Litvanyalılarsa elektrikli sopa kullandı. Belaruslularsa geri dönenleri cezalandırdı. 

Osman, "Bizi sopalarla dövüyorlardı, yüzümüze hakaretler yağdırıyorlardı" diye belirtiyor. 

Diğer binlerce göçmen gibi, Iraklılar da kendilerini Polonyalı yetkililerin ormanda "acil durum bölgesi" olarak belirlediği, yardım grupları ve gazetecilerin görüş alanının dışında kalan alanda haftalarca sıkışıp kaldı. 

Bu alanda sıcaklık her gece sıfırın altına düştüğü için göçmenler dondurucu soğuklarla da baş etmek zorundaydı. Bununla birlikte çok az ailenin çadırı vardı ve bazı günler hiç yemek olmuyordu. Osman sınır muhafızlarının dondurucu bataklıktan geçmesi için ısrar ettiği Iraklı bir adamın boğulduğunu gördüğünü söylüyor. 

Huder ise 25 yaşındaki eşi Ghazala Barakat’ın yüzünün sarardığını ve bayıldığını ifade ediyor. 

İnsan hakları grupları en az 8 göçmenin hayatını kaybettiğini belirtiyor. 

Irak ilk geri dönüş uçuşunu duyurduğundaysa dönenlerin paraları neredeyse bitmek üzereymiş. Huder eve dönmek için nasıl taksi kiralayacağını düşünürken Reşhid de açlıkla yüz yüze gelmiş. 

Döndüklerinde pek çok gazetecinin sorularıyla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Huder şunları dile getiriyor:

Buradan ayrıldık çünkü daha iyi bir hayat istedik. Aç ve susuz geri dönüp basına başımıza gelenleri anlatmak için değil.

 

Independent Türkçe, The Washington Post, Sputnik Türkiye

Derleyen: Esra Güngör

DAHA FAZLA HABER OKU