Kılıçdaroğlu: Bu ülkede kriz var demek yasak

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu BDDK'nın suç duyurusunu eleştirerek "Asıl memleketi bu hale getirenler hakkında suç duyurusunda bulunun" dedi

Fotoğraf: AA

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Adalet yürüyüşünün 2. yılı da bitti. Görkemli bir yürüyüştü, siyaset tarihimizin en önemli yürüyüşlerinden biriydi. 

Elbetteki şiddete, darbelere karşıyız. Demokrasiden, insan haklarından yanayız. 

Muhammed Mursi Mısır'ın cumhurbaşkanıydı. Bir darbeyle devrildi. Darbe olduğu anda darbeye karşı çıktık. 

2 değerli milletvekilini, Türkiye'nin büyükelçiliğini yapmış 2 ismi Mısır'a gönderdim. Siyasi idamlar bir süre sonra toplumun tüm kesimleri tarafından reddediliyor. 

Yetkililerle görüşün siyasi idamlara karşı olduğumuzu söyleyin dedik. 

Mursi gönül isterdi ki kendisine yakışan bir törenle defnedilsin. Gizlice defnedildi. Siyasi dünyalarımız çok farklıydı. Ankara'ya geldiğinde görüşmüştük, Allah'tan rahmet diliyorum. 

Mısır'ın kardeşliğine, dostluğuna ihtiyacımız var. Aynı inançlardan, kültürden geliyoruz, neden farklı yerlerdeyiz diye düşünmemiz gerekiyor. 

Bir ülkede kısa süre de olsa cumhurbaşkanlığı yapmış birine saygı duymamız gerekiyor. 

Bir grup akademisyen Barış Bildirisi'ne imza atıyorlar. Bazıları hapiste, bazıları tahliye oldu. Yine bir akademisyen, imza atmış. Mahkemeye çıkıyor 30 ay hapis öngörülüyor. Avukatı diyor ki benzer davalarda mahkemeler beraat verdi neden siz ceza verdiniz diyor.

Hakim diyor ki o beraat o mahkemenin ayıbıdır diyor. 

Bu hakim denen kişinin böyle bir cümle kullanmasının yargıya düşürdüğü gölgedir. Senden daha ayıplı bir hakim yoktur. 

HSK bunu ne yapacak? Büyük ihtimalle Yargıtay'a üye seçilecek. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

BDDK'nın suç duyurusu

Bu memlekette kriz var demek yasak. 

Ülkenin önemli ekonomistleri ülkenin gidişini görüyor, herkez kriz olduğunu görüyor. 

Bir yabancı haber ajansının muhabiri de aralarında olmak üzere 50'den fazla kişi hakkında BDDK suç duyurusunda bulundu. 

İçlerinde Mustafa Sönmez gibi Sedef Kabaş gibi isimler var. 

Kriz var diyenlere BDDK diyor ki kriz var diyemezsin. Asıl suç duyurusunda bulunacaksan memleketi bu hale getirenler hakkında suç duyurusunda bulun. 

Dış politika eleştirisi 

Dış politikada asıl olan Türkiye'nin çıkarlarıdır, muhalefet de iktidar da birlik olmalıdır. 

Yurtta barış dünyada barış çizgisini sürdürmektir asıl olan. Halbuki yurtta barış dünyada barış artık evrensel bir söz haline gelmiştir. 

Gazi Mustafa Kemal 1930'da "Komşularıyla iyi geçinmek Türkiye'nin asıl amacıdır" diyor. 

Dış politikadaki ilkemizin bu olması gerekmektedir. Türkiye'nin dış politikasının 180 derece değişmesi gerekir demiştim. Türkiye yalnız kalıyor demiştim Saraydan biri bunu Türkiye'nin değerli yalnızlığı diye değerlendirmişti. 

1974 Kıbrıs Barış Harekatı dış politikadaki en önemli adımlarımızdan biri. Şimdi Kıbrıs politikasının da artık değişmesi lazım. Yeni bir hamlenin atılması gerekiyor. 

Eğer bu yapılmazsa ileride çok daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacağız. 

Ege adaları; 16 adayı göz göre göre kaybettik. Bize ait olan 16 ada Yunanistan'ın işgali altında ve ses çıkaramıyorlar. 

Süleyman Şah Türbesini bizim topraklarımızdan kaçırdılar. Devasa bir ordumuz var, 3 tane çapulcunun baskısıyla kendi topraklarımızı terk ettik. 

Hergün bir şeyler kaybediyoruz. Bakmayın havuz medyasına, sözcülerine, yazarlarına. Bu konuları yazmıyorlar. 

Uluslararası sözleşmelerin verdiği hakları bile kullanamıyoruz. Lozan Anlaşması'na göre adalarda silah olmaması lazım ama Yunan adalarının tamamında silah var. Nerede bu saray?

Doğu Akdeniz'de sondaj gerilimi

Doğu Akdeniz'de büyük petrol ve doğalgaz yatakları var. 

ABD orada, Mısır orada, İsrail orada Güney Kıbrıs Rum Kesimi orada bir tek Türkiye yok. 

Akdeniz'de Mısır ile Türkiye arasındaki bir anlaşma birçok sorunu çözer. Adalar işgal edilir seyrederler, Doğu Akdeniz'de dışlanır seyrederler. 

AK Partili kardeşlerime soruyorum; bu ülkenin çakıl taşı için canını veren şehitlerimiz varken adalar işgal edilirken seslenmeyecek misiniz?

Suriye politikasına tepki

Suriyeli politikacılarla iş adamlarıyla halı saha maçı yapıyorlardı. Bir gecede ne oldu da Suriye düşman oldu?

3 buçuk milyon Suriyeli var Türkiye'de. Bazı illerde Suriyeli nüfus daha fazla, Kilis gibi.

Türkiye'nin 81 ilinde de Suriyeli var. Sen başımıza bu belayı açtın, Suriyeliler için de 35 milyar dolar harcadığını söyledin, millet açlıktan kırılıyor.

Benim gencecik evlatlarım Suriye batağında şehit düşecek, onların gençleri Türkiye'de sahillere dolacaklar. 

Ben hiçkimseye düşman değilim, Suriyelilere düşman değilim. Ben Türkiye'yi kim bu hale getirdi onu söylüyorum. 

İdlib'de de sıkıştılar. Ruslara söz verdiler. Teröristleri ve ağır silahlarını çıkaracağız dediler. Karadan Esad, havadan Rusya teröristleri vuruyor. Oradaki 3 buçuk milyon Suriyeli daha Türkiye'ye gelecek. 

Sana Suriye'ye kim gir dedil. Egemen güçlerin maşası olursanız başınıza bunlar gelir. 

Şimdi Suudi Arabistan bizim düşmanımız, bizi sevmiyor. Dış politika sıradan bir olay değildir, milli olmak zorundadır. 

Eğer bize danışsalardı sakın Suriye'ye girmeyin derdik. Suriye bizim komşumuz oradaki yangın bize sıçrar.

Biz ne yapıyoruz, Suriye'de yangın çıkıyor benzinle gidiyoruz. Suriye'ye silah gönderiyoruz. 

Bu tabloyu ortaya çıkaran bir numaralı sorumlu sarayda oturan kibir abidesidir. 

Egemen güçlerden biri diyor ki benim kayığıma bineceksin öbürü benim kayığıma bineceksin diyor. 

Orduyu darmadağın ettin, pilot kalmadı. Eski pilotları çağırıyorlar. Türkiye'yi 17 yılda kim bu hale getirdi?

Müslümanlığı da politik bir malzeme olarak kullandılar, insanları böldüler ayırdılar. 

Memlekette yolsuzluk, adaletsizlik diz boyu biz nelerle uğraşıyoruz. 

Her yıl ABD'den iki bilim adamı İslamilik Endeksi yayınlıyor. Ülkelerin 

153 ülke arasında ilk 40 içinde hiçbir Müslüman ülke yok, Türkiye 95. sırada, gerilemiş. Hani siz Müslümanlığı savunuyordunuz?

Şimdi AK Partili kardeşlerime sormalıyım, Türkiye'nin yeri neden 95. sırada? Bütün Müslümanlar kendilerine sorsunlar neden ilk 40'ta Müslüman ülke yok?

Ekonomideki gelişmeler

Ekonomi yangın yeri. Hiç geliri olmayan aileleri düşünün. Bazıları lüks ve şatafat, bazıları perişanlık içinde yaşıyor. 

Birisinin karnı tok diğeri aç yatıyorsa diğerinin huzur içinde yatayım deme hakkı yoktur. 

Vatandaş daha fazla alışveriş yapsın diye kredi kartlarında taksit sayısını artırdılar. Adam zaten borcundan dolayı icrada. 

Emin olun bunlar ekonomiden anlamıyor. Ekonomiye giriş dersi vermek lazım bunlara. 

Onlar ekonomiyi saray için öngörüyorlar. Bakıyorlar mutfağa her şey var. Evladını aç yatıran annenin acısını bunlar biliyor mu acaba?

Çocuğuma sadece ekmek ve salça yediriyorum diyen anneler var. Ben söylüyorum rahatsız oluyorlar, hakaret ediyorlar. Kibir abidesi ve sosyete damat bilmez bunları.

Program açıklıyorlar; 1, 2,3,4 10 program, düzelmiyor. Çünkü yanlış yapıyorsunuz. 

Türkiye'nin üretmesi gerekiyor, bunun için de çiftçi desteklenmeli. 

Faiz aldı başını gidiyor. 82 milyon faize çalışıyor. Dünyada faiz 6,5 bizde 24. Alıyorlar vergiyi doğruca faize koşuyorlar. Tefecilere koşuyorlar. Çünkü para olmadan ekonomiyi yönetemiyorlar.

Erdoğan ne diyordu, "Bu kardeşinize oy verin, dövizi, faizi düzelteceğim" demişti. E ne oldu, düzeltebildi mi?

Sosyete damat bütün bunlara rağmen ekonomi iyiye gidiyor diyor. Hastanın kanı kalmamış, acemi doktor hastanın tansiyonu düştü diyor. 

Bizden bir arkadaş var, düzgün, namuslu bir arkadaş: Ekrem İmamoğlu. "Ben İstanbul'u düzelteceğim" diyor. Fakirlik nedir bilmiyorlar. Ekrem Bey de diyor ki "Ben hizmet edeceğim" diyor. Mazbatasını iptal ediyorlar, bir daha alacağız mazbatayı. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU