Ahır renovasyonundan köy okullarında kodlama sınıfı açılmasına… Sabancı Holding, Cumhuriyet Bayramı'nı 10 ilde kazma, kürek, kovan ve fidanla kutluyor

Temmuzda 50'den fazla ile yayılan yangınların ilk çıktığı Adana Kızlarsekisi Köyü'nde acılar hâlâ taze. "Tüm yaralar sarılıncaya kadar sahadan ayrılmayacağız" diyen Sabancı Holding, 10 ili kapsayacak Cumhuriyet Seferberliği'ni başlattı

Adana'da gölgede sıcaklığın 35 dereceye çıktığı 28 Temmuz'da yaylaya çıkmak istemişti Hüseyin Sağlam. 

Saat 08.00'e yaklaşırken aldı yangın haberini Sağlam. 

Döndüğünde evi ve sahip olduğu her şey kül olmuştu. 

"Evime 2-3 kilometre uzaktaydı. Yangının evime ulaşması 10 dakika sürmüş" diyerek anlattı o günü. 

Sonraki 15 günde 50'den fazla şehri etkisi altına alacak kabusun başladığı ilk yerlerden biriydi Sağlam'ın yaşadığı, Kozan ilçesine bağlı Kızlarsekisi Köyü. 

Eviyle birlikte 300 ağacı da yok oldu çiftçi Sağlam'ın. Üstelik bu yaşadığı ilk yangın felaketi de değil. 

"1992 yılındaki yangında da evimin tamamını kaybettim. Büyükbaşlarımı satarak yapmıştım bu evi" diyerek anlattı 30 yılda ikinci kez tekrarlayan travmasını. 
 

Hüseyin Sağlam Kızlarsekisi Köyü
Kızlarsekisi Köyü sakini Hüseyin Sağlam/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer


Şimdi ise evini yeniden yapması için satacak büyükbaşları yok.

Bir ineği, bir ahırı kalmış yangında zarar görmeyen. 

Bazen odun satarak geçinmesini sağlayan Sağlam, 3 ağaç kesme motorunu da yangında kaybetti. 

Dört çocuğundan en küçük oğlunun "Baba, hiç değilse bir motor verselerdi" dediğini ağlayarak aktardı Independent Türkçe'ye. 

"650 lira maluliyet aylığı ile karnımı mı doyurayım, çocuk mu okutayım?"

Biri 23 yaşında diğeri lisede iki kızı, ortaokul çağında iki oğlu var Hüseyin Sağlam'ın. 

Kendisi 6 yaşındayken sol gözünün görme yetisini yüzde 90 oranında kaybettiği için küçük oğlu da yardım ediyormuş bazen Sağlam'a ağaç kesiminde.
 

Kızlarsekisi Köyü
Kızlarsekisi Köyü'nde yanan yerlerden biri/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer


"Yazın iyiydi de şimdi kış geliyor. Yalnız çocuklarımı düşünüyorum" diyen Sağlam, 650 lira maluliyet aylığı aldığını söyledi. 

Sağlam'ın anlattığına göre bölgeye yardım da gelmiş. Hatta kaynağının açıklanmadığı 30 bin lira kadar da para yatmış hesaplarına. 

"Allah razı olsun ama bu parayla da evimi mi yaptırayım, çocuklarımı mı okutayım, karnımı mı doyurayım, tarlamı mı toparlayayım" diyor 53 yaşındaki çiftçi. 

Yangında en az 3-4 ton buğdayını kaybettiğini aktaran Sağlam, son bir yılda  gübre fiyatlarının bile yüzde 100'ü arttığını dile getirerek, "Ekim için en az 10 torba şimdi, 10 torba da yazın kullanmam gerek" ifadelerini kulladı. 

"İstiyorum ki bizi unutmasınlar…"

2012'de 1200 liraya aldığı ancak şimdi kullanılamaz halde olan motorunun 12-13 bin liraya çıktığını belirten Sağlam, "Kimseden sıfır bir şey istemiyorum. İnsanların varsa hiç kullanmadıkları, evlerinde yatan bir motosikleti bizimle paylaşırlarsa mutlu olurum" dedi utanarak. 

"Utanarak" ifadesini tekrarlayan Sağlam şunu ekledi: "Benim her şeyim vardı. Şimdi dilenci oldum. Yemin ederim para istemiyorum. İstiyorum ki bizi unutmasınlar…" 

"Aldığım malzemeyi katacak yerim yok"

Bölgeye bolca gıda, dolap, çamaşır makinesi, tüp, ocak gibi yardımların da geldiğini söylüyor Sağlam ama en büyük sıkıntısı bu yardımları, koyacak yeri olmadığı için alamaması. 
 

Kızlarsekisi Köyü
Kızlarsekisi Köyü'nde yanan ormanlık arazinin bir bölümü/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer


Muhafaza edemeyeceği için bozulmasından endişe ettiğini aktaran Sağlam, "Aldığım malzemeyi katacak yerim yok. Bozulacağına, ihtiyacı olan alsın" dedi. 

Hüseyin Sağlam ve ailesi şu anda bir konteynerde kalıyor. Kendinin açıklamasına göre Sabancı Holding'in sağladığı konteynerler bunlar. 

13 gün boyunca 10 ilde Cumhuriyet Seferberliği

Yangınlar sırasında da sonrasında da sahada olan Sabancı Holding, yaşanan felaketten üç ay sonra da Sağlam'ın yaşadığı Kızlarsekisi Köyü'ndeydi. 

Türkiye Cumhuriyeti'nin 98'inci kuruluş yıl dönümü kapsamında başlatılan "Sabancı Cumhuriyet Seferberliği"nin ilk durağı olarak Sabancı Topluluğu'nun 1925'te doğduğu topraklar Adana seçilmişti. 

29 Ekim-10 Kasım tarihleri arasında, 13 gün boyunca sahada olacak Sabancı Topluluğu gönüllüleri, Adana, Aksaray, Ankara, Antalya, Balıkesir, Bursa, Çanakkale, İstanbul, Kocaeli ve Mersin olmak üzere toplam 10 ilde devam ettirecek. 
 


Seferberlikte, fidan dikiminden toprak canlandırmaya; çevre temizliğinden biyoçeşitliliği desteklemeye ve okul yenilemeye kadar pek çok önemli etkinlik düzenlenecek. 

Sabancı Holding CEO'su Cenk Alper'in Independent Türkçe ile paylaştığı bilgiye göre 10 ilde gerçekleştirilecek etkinliklerin bazıları şu şekilde: 

- Adana'da fidan dikimi, toprak canlandırma ve okul yenileme

- Ankara'da LÖSEV işbirliği ve çocuk tiyatrosu

- Antalya'da köylülere yardım dağıtımı ve ahır renovasyonu

- İstanbul'da Haykonfed ile canlılara mama dağıtımı

- Aksaray, Adana, Kocaeli, Çanakkale ve Mersin'de okul yenileme 

Kovan yardımından köy okullarında kodlama sınıfı açılmasına kadar pek çok etkinliğin seferberlik kapsamında olduğunu söyleyen Cenk Alper, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada, bölgelerin ve ihtiyaçların neye göre belirlendiğinin iki şekilde olduğunu söyledi: 
 

- İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi'nden profesörleri dinledik. "Bu ormanlar nasıl toparlanır, nasıl yerine gelir?" diye. 

- Sabancı olarak faaliyet gösterdiğimiz bölgelerde arkadaşlarımız, Tarım ve Orman Bakanlığı gibi devlet yetkilileri ile görüşüp, "Bu bölgenin, yereldeki halkın ihtiyacı nedir?" diye sordular. 


"Yaptığımız her işi bilim temelli yapmaya çalışıyoruz" diyen Alper, her şehirdeki etkinliğin eş zamanlı gittiğini, benzer kampanyaların devam etmesini istediklerini Sabancı gönüllülerinden de bu yönde talep olduğunu belirtti. 

Cenk Alper, "Sabancı Cumhuriyet Seferberliği" için ayrılan bütçenin ise topluluğun iştirakleri tarafından sahiplendiğini söyleyerek "Burada bütçeden daha önemli olan gönüllülük emeği. Tabii ki fidanı almak, yemek giderleri ile ilgili masraflarımız var ama bedeli değil, kaç bin kişinin katıldığı en büyük yatırımımız olacak" dedi. 

Otel salonlarından çıkan basın toplantısı 

Faaliyetlerini anlatmak için bir otel salonu yerine Kızlarsekisi Köyü'nü tercih eden, köylülerin de misafir edildiği basın toplantısında da konuşan Cenk Alper, "Hacı Ömer Sabancı'nın bundan 96 yıl önce, bu Topluluğun tohumlarını atarken söylediği gibi; ‘Bu topraklardan kazandığımızı bu toprakların insanıyla paylaşmak' en büyük ilkemiz, önceliğimiz" diyerek sözlerine başladı. 
 

Sabancı Holding Cenk Alper
Cenk Alper, Ağustos 2019'dan bu yana Sabancı Holding CEO'luğu görevinde


"Tabiat hastayken biz sağlıklı olabilir miyiz?" diyen Sabancı Holding CEO'su, "Artık sürdürülebilirliği daha farklı daha somut adımlarla, konferans salonlarından konuşmaktan, hayata geçirmeye doğru götürmek zorundayız ve biz Sabancı Topluluğunun yeni nesil Sabancısını tasarlarken; hem topluluk amacımız hem de şirketlere verdiğimiz stratejik önceliğimiz ve kaygılarımıza sürdürülebilirliği koyduk" ifadelerini kullandı. 

"İnsanoğlu olarak haddimizi aşıyoruz ve sorumlusu olarak doğadan şikayet ediyoruz"

Son iki yılda doğa felaketlerinin boyutunun arttığını ve Karadeniz'deki seller ile güney illerdeki yangınları hatırlatan Cenk Alper, şöyle devam etti: 
 

Birkaç sene önce Tayland'da fabrikamızı 1,5 metre sel bastı. Daha bu senin başında Teksas'da değirmenlerimiz dondu.

İnsanoğlu olarak bazen haddimizi aşıyoruz ve bunun sorumlusu olarak doğadan şikayet ediyoruz. 

Doğaya karşı bir savaş açmış gibiyiz ve bu savaşı kazanırsak hep birlikte kaybedeceğiz; bu savaştan vazgeçmeliyiz. 

Bunun için hep birlikte çalışmalıyız çünkü maalesef başka bir dünya yok. Dolayısıyla ne olursa olsun önümüzdeki dönemde tek ama tek gerçek var; sürdürülebilirlik. 

 

Kızlarsekisi Köyü
Cumhuriyet Seferberliği tanıtımı Kızlarsekisi Köyü'nde yapıldı/ Fotoğraf: Gökçen Tuncer


"Cumhuriyet sadece bir yönetim şekli değildir"

"Bu sene Cumhuriyet'i kutlamak için elimize bayrağımızın yanı sıra, kazma, kürek, kovan ve fidan da alıyoruz" diyen iş insanı, "Biliyoruz ki; Cumhuriyet sadece bir yönetim şekli değildir" dedi ve ekledi: 

Cumhuriyet, çağdaşlaşma yolculuğundan şaşmamaktır. Cumhuriyet, bu toprakların kıymetini bilmektir. Bu memleketteki her bir ağaca, her bir damla suya, havasına sahip çıkmaktır. 

Varlığını bu topraklara borçlu olmaktır. 10 Kasım'da da seferberlik boyunca yaptığımız tüm gönüllü çalışmalarımızı Ata'mıza armağan ederek, O'nu tam da istediği gibi, çok çalışarak anacağız


Sabancı Holding'ten "Yaralar sarılıncaya kadar buradayız" sözü

"Tüm yaralar sarılıncaya kadar sahadan ayrılmayacağız. Verdiğimiz sözün arkasındayız" sözünü veren Sabancı Topluluğu çalışanları ile Sabancı Gönüllülerinin bu seferberliği sahiplenmesinden mutluluk duyduğunu aktaran Cenk Alper, sözlerini Yaşar Kemal ile bitirdi: 
 

Onlar iyiliği yaydıkça, gücümüz, başarma azmimiz daha da artıyor. Bu topraklarla özdeşleşmiş, değerli ustamız Yaşar Kemal'in dediği gibi: "İnsan dünyada yüreği kadar yer kaplar…" Sabancı Gönüllülerimiz, bizlere bu sözün değerini her fırsatta hatırlatıyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU