Skandal üstüne skandal: Sızıntıların yeni adresi Facebook Papers oldu

Frances Haugen’ın sızdırdığı belgelerden şimdi de "ülkeler arası ayrımcılık" çıktı

Önceki sızıntılarda Facebook kullanıcıları arasında, kurallardan nispeten azade, ayrıcalıklı bir tabakanın olduğu ortaya çıkmıştı (Unsplash)

Facebook sızıntıları sosyal medya devinin sırlarını gündeme getirmeye devam ediyor.

Firmanın eski çalışanı Frances Haugen'in sızdırdığı şirket içi belgeleri inceleyen ve 17 haber kuruluşundan oluşan konsorsiyum "Facebook Papers (Facebook Belgeleri)" adını verdikleri haberleri bu hafta yayımlamaya başladı.

Teknoloji sitesi The Verge ve haber ajansı AP'nin de aralarında yer aldığı basın kuruluşlarının yayımladığı haberlerde sosyal medya platformunun ülkeler arasında ayrımcılık yaptığı öne sürülüyor.

Uzun süredir teknoloji gündemini meşgul eden Apple-Facebook çatışmasının boyutu da gözler önüne serilirken platformun ABD Kongre Baskını'ndaki rolüne de dikkat çekiliyor.

Sızıntıların yeni adresi Facebook Papers

Frances Haugen'ın The Wall Street Journal'da yayımlanmaya başlayan ifşaatları nedeniyle Facebook'un başı aylardır belada. ABD senatosunda da gündeme gelen belgeler şimdi diğer basın kuruluşları tarafından incelenip haberleştiriliyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

The Verge, konsorsiyumun bu belgelere dayanarak hazırladığı Facebook Papers haberlerini yayımlamaya devam edeceğini vurguluyor.

Bunun biraz zaman alacağını vurgulayan teknoloji sitesi belgelerin ve onlardan elde edilen bilgilerin epey "yüklü" olduğunu belirtiyor.

İşte Facebook Papers'ın ortaya çıkardığı en önemli bilgiler...

Facebook nefret söylemiyle mücadelede ayrımcılık yaptı

Firmanın yanlış bilgi, nefret söylemi ve şiddet içerikli gönderileri kısıtlamada ülkeler arasında ayrımcılık yaptığı öne sürüldü. Buna göre şirket, hangi ülkenin daha fazla korumaya ihtiyacı olduğunu kendisi belirlemiş ve ülkeleri "kademelere" ayırmıştı.

The Verge'ün haberine göre sosyal medya devi bu ülkeleri 4 kategoride değerlendiriyordu. En yüksek kademelerdeki ülkeler söz konusu olduğunda firma, yapay zekadan da yararlandığı bir dizi hizmet sunuyordu. Ekipler bu ülkelerde viral olan içeriği düzenli analiz ediyor ve aldatmacalarla şiddeti teşvik eden gönderilere yanıt vermeyi hedefliyordu.

Ancak iddiaya göre diğer ülkelerde bu uygulamalar mevcut değildi. Belgeler Etiyopya, Myanmar ve Pakistan gibi "yüksek riskli" diye nitelenen ülkelerde Facebook'un yanlış bilgiyi sınıflandırma araçlarına bile sahip olmadığını ortaya koydu.

İddiaya göre en öncelikli grup "Tier Zero" diye anılıyordu. Bu grupta ABD, Brezilya ve Hindistan yer alıyordu. Bir sonraki kategori birinci kademeydi. Bu kademede de Almanya, Endonezya, İran, İsrail ve İtalya yer alıyordu.

İkinci kademede 22 ülke yer alırken, geri kalan tüm ülkeler üçüncü kademede konumlandırılıyordu. Firma bu ülkelerde moderatörler tarafından işaretlenmiş, seçimlerle ilgili bazı materyalleri inceliyordu ama geri kalanına hiç müdahale etmiyordu.

Sosyal medya devi Arapçayla baş edememiş: "Ortadoğu'da nefret söylemine dair hiçbir şey yapılamadı"

Bir diğer belgeye göre firmanın sosyal medya platformundaki nefret söylemiyle mücadelede başarısız olmasının bir nedeni de "dil engeliydi".

AP'nin haberleştirdiği belgelerde şirketin Arapça'nın farklı lehçelerini ve kültürel nüansları anlayan moderatörleri istihdam edemediği ve bu nedenle Ortadoğu'da nefret söylemi içeren gönderilere müdahale edilemediği ortaya çıktı.

Tehlikeli Kişiler ve Kuruluşlar listesinde yer alan bir belgede, "Arapça terörle mücadele içeriğine yanlış müdahale ediyorduk" ifadeleri yer alıyordu. Belgede mevcut sistemin, "kullanıcıların siyasi sohbetlere katılımını sınırladığını ve ifade özgürlüğünü engellediği" belirtiliyordu.

Dilbilimciler, Facebook'un sistemini, Arapça'nın çeşitli lehçeleri bulunması nedeniyle kusurlu görüyor.

Firma yetkilileri ise Arapça lehçelerini bilen personel aradıklarını ama bu dildeki içeriklerin "hala uzun bir yolu olduğunu" söylüyor.
 


6 Ocak Kongre Baskını: "Bu ateşi biz körükledik"

Belgelere göre Facebook çalışanları, 6 Ocak 2021'de Eski ABD Başkanı Donald Trump taraftarlarının ABD Kongresi'ni bastığı olaydan sosyal medya platformunu sorumlu tuttu.

Firmanın 2020'deki başkanlık seçimlerinden önce şiddete teşvik eden gönderilerle mücadele için acil kodlu önlemler aldığı ama seçimden sonra tam 22 önlemden vazgeçtiği ortaya çıktı.

Üstelik çalışanların bu nedenle Kongre Baskını'ndan firmayı da sorumlu tuttuğu anlaşıldı.

AP'nin haberine göre bir çalışan, 6 Ocak'taki kargaşa sırasında mesaj panosuna, "Bu tür söylemleri şiddete meydan vermeden nasıl yöneteceğimizi bulmak için yeterli zamanımız yok muydu?" yazdı:

Bu ateşi uzun süredir körüklüyoruz, şimdi kontrolden çıkmasına şaşmamalıyız.

Apple, Facebook'u App Store'dan çıkarmakla tehdit etmiş

Belgeler ayrıca, Apple'ın 23 Ekim 2019'da Facebook ve Instagram'ı App Store'dan kaldırmakla tehdit ettiğini ortaya çıkardı.

AP'nin haberine göre Apple, sosyal medya platformunun Ortadoğu'da insan kaçakçılığında kullanıldığına dair haberleri gerekçe göstererek önlemlerin sıkılaştırılmasını talep etti. Apple, ev işçilerinin Instagram ve diğer uygulamalar aracılığıyla alınıp satıldığına yönelik endişeleri vurguladı.

Bunun üzerine Facebook'un, kullanıcılarından çok az ihbar almasına rağmen Apple'dan korktuğu için insan kaçakçılığıyla ilişkili gönderileri tespit etmek amacıyla harekete geçtiği görüldü. Şirket içi bir yazışmada şu ifadelere yer verilmişti:

Uygulamalarımızın Apple platformlarından kaldırılması ciddi sonuçlar doğurabilirdi.

 

Independent Türkçe, The Verge, AP, Newsweek, Times Of India, Habertürk

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU