Önce seyirciyi kazanmak gerekiyor

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

1970 Mayısının son gününde, Peru kıyılarının 35 kilometre açığında 7,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Tarihin en büyük doğal afetlerinden biri olan 1970 Peru depremi, bir ulusa büyük acılar yaşatmıştı.

70 bin kişi hayatını kaybetmiş ve yaklaşık 1 milyon kişi evsiz kalmıştı.

Depremden birkaç gün sonra ise Peru Milli Takımı, Dünya Kupası açılış maçında Bulgaristan ile karşılaşacaktı.

Kafalar karışıktı; bir yanda deprem felaketi, bir yanda ise Dünya Kupası. 


Peru'nun efsane oyuncusu Teófilo Cubillas ise depremdeki kayıplar karşısında, futbol ne kadar önemsiz görünürse görünsün, Peru'ya moral ve neşe vermek için ellerinden geleni yapacakları söylemişti.

Peru zor günler geçiriyordu. Zaten Güney Amerika darbeler kıtası olmuş ve ülkeler, askeri cuntalara ile yönetiliyordu.

Benzer şekilde Peru da 1968 yılında asker yönetime el koymuştu ve ülkeyi, General Juan Velasco Alvarado yönetiyordu.


Ekonomik problemler, siyasi çalkantılar, darbeler yaşayan Peru'yu, bir de  deprem felaketi vurmuştu.

Bu koşullar altında, 1970 yılında Meksika'da düzenlenen Dünya Kupası'na gitmeye çalışan Peru, elemelerde de başka bir felaket yaşıyordu.

Elemelerde Bolivya ile karşılaşan Peru, maçın hakemi tarafından büyük haksızlığa uğramış ve attıkları gol, Yugoslav hakem Sergio Chechelev tarafından iptal edilmişti.

Peru'nun Dünya Kupası'na gitmesi, Arjantin'in kupaya gidemeyeceği anlamına geliyordu.

Bu yüzden Arjantin, Bolivya'nın puan almasını istiyordu ama sadece istemekle de kalmıyordu.


Ve bu şartlarda oynanan Bolivya-Peru maçı, gerginlikle başlamış ve kavga ile tamamlanmıştı.

Maçın hakemi Peru'ya karşı oldukça acımasız davranmıştı.

Ve yıllar sonra maçın hakemi Sergio Chechelev, bu maç için Arjantin'den para aldığını itiraf edecekti.


Bolivya maçından sonra Peru, Arjantin ile 2-2 berabere kalarak Dünya Kupası'na katılmayı başarmış ve tarihi bir zafer elde etmişti.

Arjantin için ise 1970 Dünya Kupası, tarihinde gidemediği tek Dünya Kupası olmuştu.

İlk defa renkli olacak 1970 Dünya Kupası'na katılacak Peru, genç yıldızı Teófilo Cubillas ile kupaya renk katmayı istiyordu.
 


Yıkım sonrasında gelen, zafer ve gurur

Böyle dikenli bir yoldan gelen Peru, ülkesinde yaşanan büyük deprem acısı ile Dünya Kupası'na katıldı ve ile büyük depremden sadece 2-3 gün sonra Bulgaristan ile oynadı.

Batı Almanya, Bulgaristan ve Fas'ın olduğu gruptan ikinci çıktı Peru.

Bu sefer karşılarında aynı kıtadan, Peleli, Jairzinholu, Rivellinolu Brezilya vardı.


Ülke, dünya kupasında deprem acısını unutuyordu adeta.

Brezilya karşısında tüm gücünü ortaya koyan Peru, Teófilo  Cubillas golü ile maçı 3-2'ye getirmişti.

Fakat direnemeyen Peru, o kupada Dünya Şampiyonu olacak olan Brezilya'ya 4-2 kaybetti.


Kimi Perululara göre tarihin en iyi Peru takımıydı ve Dünya Kupası Şampiyonu Brezilya olmasaydı, kupaya uzanabileceklerini bile düşünüyorlardı.

Takımın genç yıldızı Teófilo  Cubillas  ise turnuvanın en iyi genç oyuncusu seçilirken, Güney Amerika tarihinin de en önemli futbolcularından biri oldu.

Hatta Cubillas, Cruyff ile beraber turnuvada, pozisyonun en iyi oyuncusu olarak seçildi.

Ülkesinde yaşanan büyük acıların ardından, büyük bir gururla ayrıldı Peru Milli Takımı.

Dünya kupaları tarihinde ayakta kalan ve ülkesinin acılarına, yaralarına merhem süren Perulu oyuncular, Dünya Kupası tarihindeki ilk renkli görüntüler ile kıta dışından kendilerinden haberi olmayan milyonlarca kişiye ulaştılar.
 


Kazanmak, gururlanmak için yetmeyebilir

Bir ülkenin azmini, ruhunu ve kültürünü göstermek için en iyi sahnedir uluslararası spor müsabakaları.

Milli takımlar, ülkelerine gururu en kısa yoldan verirler spor yoluyla.

Toplumun kendisinden beslenerek, yelkenlerine rüzgâr doldurur bu takımlar. Amaç, başarı değildir sadece.

Bu yüzden milli takımlar, ülke gerçeklerinden ve ruhundan uzaklaştıkça, başarı gelse bile bu başarılar, duygusal karşılıklar yaratamayabilir. 

Bazen prim kavgaları, bazen kendi iç tartışmaları, bazen maaşları ve bazen de magazinsel olayları ile milli takım, ülke insanı ile arasına mesafe sokuyor çoğu zaman.
 


Bu mesafe, devamlılık yaratan duygusal bir birliktelik yaratılmasına engel oluyor bazen.

Bu şekilde de daha fazla tartışmaya ve eleştiriye maruz kalıyor, tüm topluma ait olan milli takım.

Voleybol Kadın Milli Takımı'nın yarattığı duygu ve gurur birlikteliği gibi benzeri destekten, maalesef uzak kalıyor A Milli Futbol Takımı.

Bu yüzden önce, seyirciyi kazanmak gerekiyor.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU