Bisikletiyle 12 yıl önce dünya turuna çıkan 45 yaşındaki Japonya vatandaşı Shogan Kameda, kamp yaptığı Elazığ'ın Sivrice ilçesinde D.B. adlı şahıs tarafından bacağından bıçaklandı.
Kamp alanında dişlerini fırçalarken bıçaklanan Kameda'ya saldıran şahıs tutuklanırken, tedavi altına alınan Japon turistin sağlık durumu iyiye doğru gidiyor.
Uzun yolculuklar pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de zaman zaman riskler içerebiliyor.
Sonuç olarak bu riskler kimi zaman tek başına ülke içinde seyahat etmeye çalışan yabancılar içinde geçerli.
Bazen bu riskler hafif atlatılabildiği gibi bazen facia ile de sonuçlanabiliyor.
Kars'ta eşeği, Ardahan'da atı çalındı, Türklere küstü
Yabancıları hedef alan ve basına da yansıyan olaylardan bazıları şunlar:
Hürriyet gazetesinde 1 Mayıs 2002 tarihli bir habere göre, Kuzey İrlanda'dan 177 gün önce iki atı ve bir eşeği ile dünya turuna çıkan Roberts Denby, Kars'ta eşeğini, Ardahan'da da atlarından birini çaldırınca Türklere küstü.
Denby, elinde kalan tek atıyla Gürcistan'a geçmek üzere tekrar yola koyuldu.
Dünya turunda sadece Türkiye'de tacize uğradığını iddia etti
4 Eylül 2018 tarihli bir habere göre İngiltere'den Moğolistan'a giden bisikletçi Frances Grier, Instagram hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye'den geçerken Giresun'da iki kişinin tacizine uğradığını öne sürdü. Grier, dünya turunda böyle bir sorunla sadece Türkiye'de karşılaştığını iddia etti.
Yürüyerek çıktığı yolda uğradığı tacizde kolu kırıldı
Yine 15 Mayıs 2015 tarihli bir haberde dünyayı yürüyerek gezen 28 yaşındaki Hollandalı Jiska Nina Van Gerner'in Bursa'nın İnegöl ilçesinde yol sorduğu bir motosikletlinin tacizine uğradığı ve kolunun kırıldı. Bir yıldır yollarda olan Gerner'i taciz eden kişi ise güvenlik güçlerince yakalandı.
80 günlük turun sekizinci gününde İstanbul'da soyuldular
Fransız yazar Jules Verne'in '80 Günde Devr-i Alem' isimli romanından etkilenerek 9 Eylül 2014'te Paris'ten yola çıkan biri Türk, biri Alman iki arkadaş, 8 günde ulaştıkları Türkiye'de Fatih'te içinde kamera bulunan çantalarını çaldırdı.
Dünya barışı için gelinliği ile çıktığı yolda canından oldu
Tabi bu olaylardan hiçbiri şimdi anlatacaklarımız kadar vahim olmadı.
Barış gelini olarak bilinen ve dünya barışına katkı için gelinliği ile dünya turuna çıkan İtalyan sanatçı Pippa Bacca, 31 Mart 2008 tarihinde Gebze'de tecavüz edilip boğularak öldürülmüş olarak bulundu. Olay sadece Türkiye'de değil dünyada büyük yankı uyandırdı ve üzüntüye neden oldu.
İstanbul'da surlarda öldürüldü, katili kaçtığı Halep'ten getirildi
Yine Avrupa seyahati kapsamında 19 Ocak 2013'te İstanbul'a gelen ABD'li Sarai Sierra'nın cesedi, Sarayburnu sur kalıntılarında bulundu.
Cinayeti işlediği belirlenen ve kaçtığı Suriye Halep'te yakalanarak Türkiye'ye getirilen "Laz Ziya" lakaplı Ziya T., ifadesinde öpmek istediği Sierra'nın direnmesi üzerine başına taşla vurduğunu söyledi.
Uykusunda yattığı karavanında öldürüldü
Türkiye turu yapan bir İtalyan çift, 6 Eylül 2014'te bulundukları Rize'de uyudukları sırada karavana havalandırma penceresinden giren bir saldırgan tarafından bıçaklanmış, olayda 70 yaşındaki Giorgio Bozzo ölürken, eşi yaralanmıştı.
Türkiye, yalnız seyahat eden kadınlar için riskli ülkelerden sayılmıştı
Bu tür olaylar Türkiye'nin imajına da kötü etki bırakabiliyor.
Örneğin seyahat güvenliğine dair bir blogları bulunan gazeteciler Asher ve Lyric Fergusson'un 2019 yılında hazırladığı kadınların tek başına seyahat etmelerinin en tehlikeli olduğu ülkeler listesinde Türkiye,13. sırada yer almıştı.
Yine Forbes dergisinin 2017'de seyahat bölümünde yaptığı bir listede, kadınlar için seyahat edilebilecek dünyadaki en tehlikeli 10 ülke arasında Türkiye'de gösterildi.
Türkiye ile ilgili bölümde ülkede uygun giyinmenin önemli olduğu belirtilerek, camilere girerken başın örtülmesi tavsiyesinde bulunuldu ve agresif dükkan sahipleri ile restoran çalışanlarına umursanmaması gerektiği belirtildi.
Türkiye dışında listede Peru, Kolombiya, Ekvator, Mısır, Guatemala gibi ülkelerde vardı.
Peki Türkiye, yabancı seyyahlar için gerçekten riskli mi? Gelen turistlere ne gibi tavsiyeler veriliyor?
"Tek başına seyahat edeceklere Ankara'nın doğusuna yalnız geçme diyoruz"
Tur Operatörleri Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu, 35 yıldır hem Türkiye'den yurtdışına hem de farklı ülkelerden Türkiye'ye turist taşıyor.
Polatoğlu, öncelikli olarak Türkiye içerisinde tek başına bisikletle, yürüyerek veya benzeri bir şekilde seyahat etmek isteyen yabancılara yönelik olarak şu önerilerde bulunduklarını söyledi:
Onlara tavsiyemiz Ankara'nın doğusuna geçme oluyor. Ya da tek başına seyahat edeceksen Ankara'nın doğusundan sonra ya birkaç kişi birden seyahat et ya da rotanı Türkiye'yi bilen bir acente çizsin, kendi başına 'Şu köyü, şu kasabayı merak ettim' diye rastgele her yere girerek, macera arama diyoruz. Kadınlar noktasında ise yabancı olman gerekmiyor belli noktalarda Türk kadınları açısından bile tek başına seyahati önermiyoruz. Toplum olarak yabancılara çok meraklıyız. Ancak bizim merak ve samimiyet dediğimiz olaylar karşıdaki insan için bunaltıcı veya riskli olabiliyor. Örneğin yollarda bisikletiyle giden yabancı bisikletçiyi görüp selamlama adına sonuna kadar kornasına basıp dikkat dağıtan şoförler gibi.
İlk tavsiye yeme içmeye dair: İlk 24 saat dikkat
Polatoğlu, tek başına ülke içinde seyahat etmek isteyenler haricinde turizm bölgelerinde ve kafileyle gezenler için de uyarılarda bulunduklarını kaydetti.
"Her ülkenin kendisine ait bir bakterisi vardır" diyen Polatoğlu, "24 saat içinde bağışıklık sistemini harekete geçir ve o ülkenin havasına suyuna alışırsın. İlk gelen turistlere kaynamamış, kızarmamış bir şey yememelerini öneriyoruz. Örneğin çorba iç ama ilk gün salata yeme. Çünkü vücudunun alışması lazım. Bu Türk yemeklerinin kötü olduğu anlamına gelmiyor. Sadece onların vücudunda farklı bakteriler var, bizde ise farklı var. Önce bağışıklık sisteminin alışması lazım. Bundan dolayı Anadolu turuna çıktığımızda lezzetli görünüyor diye her şeye saldırmayın diyoruz" diye konuştu.
En önemli uyarı taksicilere dair
Turistlere yönelik en önemli uyarının taksicilere yönelik olduğunu söyleyen Polatoğlu, "Bir yerden bir yere gideceksen en azından iki üç taksiciye sor, fiyat al demekteyiz. Taksimetre açmasında fayda etmez çünkü güzergahı uzatabilir. Bunu ülkemizi kötülemek için söylemiyoruz çünkü kötü örnek olunca canlı mağdurlar olarak anlattıkları çok insanı etkiliyor. Zaten Türkiye'yi anlatan kitaplarda birinci sırada taksiciler ve bazı taksicilerin acımasızlığı anlatılır. Kitaplarda sakın şoför yanına oturmayın, çapraz arkada oturun gibi tavsiyeler yapılır. Bunların altına akıl almaz, bu kadar da olmaz denilen yorumlar yapılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Japon turistleri küstürdük. Sebebi alışverişte kazıklanmaları"
Polatoğlu, üçüncü uyarılarının alışverişlere dair olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:
Alışverişte çok kötü kazıklanabiliyorlar. Japon turistlerin Türkiye'ye küsmesinin en önemli nedeni alışverişte kazıklanmaları. Kapalıçarşı'da ipek seccade diye adamın birine beş bin dolara küçük bir seccade satmışlar. Aynı halıyı bir başkası 500'e bir diğeri 100 dolara almış. Bu üç kişi nasıl olduysa sosyal medyada buluşup birlikte ellerindeki halılarla fotoğraf çekti. Televizyon programına konu oldu. Birçok kişi programı arayıp Türkiye'de yaşadığı alışveriş deneyimlerini anlattı.
"Türkiye'de turistler adına tehlikeli olaylar çok olmuyor"
Polatoğlu, bunun dışında Türkiye'de turistler adına tehlikeli olayların çok yaşanmadığını dile getirerek, "Özellikle Harbiye civarında kapkaça karşı dikkatli olmalarını söylüyoruz. Birde bazen fazla para almak için ayakkabı boyacılarının numaralarına karşı dikkat etmelerini tavsiye ediyoruz" diyerek sözlerini bitirdi.
35 yıldır Türkiye'ye gelen ABD'li kadın öğretmen: Türkiye, ABD'den güvenli
Peki Türkiye'de yaşayan yabancı kadınlar ne düşünüyor bu konuda? Türkiye, yabancı kadınlara göre güvenli bir ülke mi?
35 yıldır Türkiye'de yaşayan ABD'li öğretmen Suzi Carroll, Türkiye'nin ABD'den bile daha güvenli olduğunu düşüncesinde.
Bu süre içinde Türkiye'de birçok yeri dolaştığını söyleyen Carroll, "Suriye'deki iç savaşla birlikte Türkiye turizm açısından biraz tehlikeli oldu. Yine Kovid-19 vakaları sıkıntı. Ama ülke içinde seyahat denilince ben hiç korkmuyorum. Her yere gidiyorum. Özgürlükler ülkesi denilen ABD'de kimi yerlerde gece sokağa çıkmaktan çekinirsin ama burada çekinmiyorum. Asıl özgürlük bu" diye konuştu.
Halk çok misafirperver
Türk halkının çok yardımsever olduğuna dikkati çeken Carroll, şöyle konuştu:
İki ABD'li arkadaşımın arabasının lastiği iki yıl önce Kapadokya'da gece yarısı patlamıştı. Tek kelime Türkçe bilmiyorlardı. Beni aradılar, korktuklarını söylediler. Ben de kendisine buranın ABD olmadığını, endişe etmemeleri gerektiğini mutlaka yardım eden insanların olacağını söyledim. Gerçekten yarım saat sonra bir Türk aile yanlarına geliyor. Lastiği gece değişmek zor olur diye evlerine götürüp misafir ediyorlar. Sabahta yer sofrasında Kapadokya kahvaltısı hazırlıyorlar onlar için. Şimdi bu aile ile iki yıldır haberleşiyorlar
"Türkiye güvenli ama ülke içinde tek başıma hareket etmiyorum"
Altı yıldır Türkiye'de yaşayan ve yazarlık da yapan Japonya vatandaşı Raku İchikawa ise Türkiye'yi genel olarak güvenli bir ülke olarak gördüğünü vurgulayarak, buna karşılık ülke içindeki seyahatlerde tek bir kadın olarak hareket etmemeye özen gösterdiğini ancak bunun birçok ülke için geçerli olduğunu kaydetti.
"Böyle olaylar her yerde oluyor"
İchikawai yaşanan olaylarla ilgili de "Böyle olaylar dünyanın her yerde ve herkese geçebilecek şeyler. Bu olaylar sadece Türkiye'de değil, Japonya'da da yabancıları saldıran kötü insanlar tabii ki var. Başka ülkelerde de" dedi.
© The Independentturkish
