"Sonsuz Savaş" sona erdi, Taliban'ın yönetim sınavı başladı… Prof. Dr. Güler: Taliban üyeleri savaşçı, ülkeyi idare edemezler

ABD, kayıp vererek 20 yıl sonra Afganistan'da çekildi. Zafer kutlamaları yapan Taliban'ın yönetme imtihanı başladı. Ülkeyi, Taliban'a bırakmak istemeyenler var. 10 gün gibi kısa bir kontrolü sağlayan Taliban, Afganistan'ı yönetmeyi başaracak mı?

"Sonsuz Savaş" sona erdi, Taliban’ın yönetim sınavı başladı / Fotoğraf: Reuters

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) 11 Eylül 2001'de Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıyı gerekçe göstererek saldırdığı ve 20 yıl kaldığı Afganistan'da ağır bedeller ödedi. 

"Demokrasi ve özgürlük" getirme "Yeni ulus inşa etme" iddiasıyla yönetimine el koyduğu Afganistan'ı, Taliban'a terk etmek zorunda kalan ABD'nin, 20 yılda çok can kaybı verdiği ve maddi olarak da 2 trilyon dolar harcadığı ifade ediliyor.

Düşman olarak savaş açtığı Taliban için "Afgan ortaklarımız" ifadesi kullanan ABD, son askeri unsurlarını da 31 Ağustos'ta çekti.

"Sonsuz Savaşı bitirmek zorundaydım" 

ABD Başkanı Joe Biden, çekilmenin tamamlanmasının ardından yaptığı açıklamada, "Sonsuz Savaşı bitirmek zorundaydım" dedi.

Amerika ve NATO güçleri varken bile ölüm, kriz ve kaosun eksik olmadığı Afganistan, artık tam anlamıyla Taliban'ın kontrolünde. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ancak gelişmeler, ülke yönetiminin tam anlamıyla Taliban'ın eline geçmeyeceğinin işaretlerini veriyor. 

Kuzeyde Ahmet Şah Mesut'un oğlunun başını çektiği bir grubun çatışmaktan yana olduğu belirtiliyor. 

Ülkeyi yönetme sınavını nasıl verecek? 

Uluslararası Kabil Hamit Karzai Havalimanı'nda patlayan bombalar, kuzeydeki direniş yanlısı olanların yanı sıra başka unsurların da Afganistan'da varlık sürdüreceğini gösteriyor. 

Özellikle de peşi sıra patlayan ve 170'den fazla kişinin hayatına mal olan bombalı saldırılar, dünyanın nasıl bir Afganistan göreceğinin işaretleri olarak değerlendirildi. 

ABD'nin tahliye işlemlerini tamamlamasının ardından zafer kutlamaları yapan Taliban, Afganistan'ı yönetebilecek mi? 

Ülkenin; kaos, kriz ve çatışmaların merkezi olmasına, kimilerinin "cihatçı" kimilerinin de "terörist" olarak nitelediği yeni grupların ortaya çıkmasına engel olunacak mı? 

Independent Türkçe'ye açıklamada bulunan uzmanlar, Afganistan'ın kriz üretme potansiyelinin yükseleceği ve başka silahlı grupların ortaya çıkma ihtimalinin fazla olacağı görüşündeler. 

"Devleti idare etmek o kadar kolay değil" 

Bunlardan biri Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhami Güler.

Taliban gibi oluşumların beslenme kaynağının ne olduğunu iyi bilenlerden olan ilahiyatçı Güler'e göre Taliban'ın yönetim deneyimi olmadığı için idare konusunda çok zorlanacak. 

Güler, "Bunlar talebe sonuçta. Bir devleti idare etmek o kadar da kolay değil. Bunlar savaşçı ve savaşçıların devleti idare etmesi biraz zor.  Devlet yönetmek; uzmanlık, eğitim ve gelenek gerektiren bir iş" dedi. 

Bir devleti yönetmek için samimiyetin yeterli olmadığını ifade eden Güler'e göre bilgi, birikim ve deneyim lazım.

İlhami Güler
İlhami Güler / Fotoğraf: Twitter


"Peştun vurgusu, diğer etnik kimlikleri körüklüyor"

"Hariciler de samimiydi ama İslam toplumunu erken dönemde darmadağın ettiler" diyen Güler, "Taliban'ın samimiyetini ayrı, devlet yönetimini ise ayrı konuşmak gerekir. Afganistan'da birçok sorun var. Kendi aralarındaki iç meseleler de cabası. Pencşir'deki Ahmet Şah Mesut'un oğlu ve Peştun olmayan etnik kökenli örgüt ve gruplar var. Taliban'ın bir diğer dezavantajı da büyük ölçüde Peştunlardan oluşuyor olmasıdır. Bu gerçeği görmek gerekiyor. Peştun olması aynı zamanda oraya etnik bir kimlik motivasyonu da katıyor. Bu diğer etnik kimlikleri körüklüyor. Kimisi de 'Tacik, Türkmen, Hazara…' diyor. Onlar da örgütlenip savaşabilirler" diye konuştu. 

"Hiçbir imparatorluk oraya yönetemedi" 

İleriye dönük bakıldığında Afganistan'ın şiddet üretme potansiyelinin çok yüksek olduğunu vurgulayan İlhami Güler, şunları kaydetti:  

"ABD ülkeyi terk etti ama Afgan halkının yüzü yine gülmeyecek gibi. Bölge dağlık bir coğrafyadan oluşuyor. Eğitimsizlik ve fakirlik o coğrafyanın başlıca sorunlarıdır. Hiçbir imparatorluk orayı yönetemedi. Kim girdiyse arkasına bakmadan kaçıp gitti. Bu coğrafyanın doğurduğu bir şey çünkü dağ insanı sert olur." 

"Afganistan'da yaşananlar 'Sonsuz Savaş"ın bir parçası" 

Afganistan'ı iyi bilenlerden biri de Zeki Bulduk. Mezar-ı Şerif'te 3 yıl boyunca TİKA Koordinatörlüğü yapan yazar Zeki Bulduk'a göre Afganistan'da kaotik bir atmosfer hakim. 

Bunun ABD tarafından bile isteye yapıldığı aktaran Bulduk, "Sonsuz Savaş"ın bir parçası. ABD Afganistan'dan 20 yılın sonunda 12 bin 600 kişi tahliye etmiş; bu insanların 6 bini asker. Savaş döngüsü devam edecek" ifadelerini kullandı.

 

Zeki Bulduk
Zeki Bulduk / Fotoğraf: Twitter

 

Ülke yönetimi için Taliban'a bir müddet fırsat verileceğini dile getiren Bulduk, şunları söyledi:

"Bakın, 'İslam böyle bir şey' demek için malzeme toplayacaklar. İnsan hakları, demokrasi, gelişmişlik üzerinden topyekün bir laboratuvar çalışması yapacaklar. Yenilirken bile yenen bir güçtür ABD. Dürranilerden bu yana ulusal birliğin olmadığı bir coğrafyada Taliban gibi omurgası Peştu olan bir oluşumun birliği sağlaması çok zor. Hele ki ekonomisi olmayan bir ülke aldılar. Uyuşturucu, havalimanı, diğer etnik yapılar konusunda tavizler verirken, madenler v.s. gibi ekonomik getirisi olacak alanlarda yakayı Çin v.b. ülkelere kaptıracaklar."

"Taliban bodyguardlık yapacak" 

Taliban'ın ülkeyi yönetmekten ziyade bodyguardlık yapmak için geldiği kanaatinde olduğunu ifade eden Bulduk, "Önce saldıran unsurdu. Şimdi saldırılan unsur olacak. Sadece askeri anlamda değil, ekonomi, medya, etnisite, kültür alanlarında da tam hedefe yerleşti. Oysa Taliban bir ülkeyi aldığını zannediyordu. Belki de savaştığı "alnı secdeli" Afganlara benzeyecekler" yorumunda bulundu. 

Taliban'a karşı direnecek grupların ortaya çıkabileceğini düşündüğünü belirten Zeki Bulduk bunun için hazırlıklar yapıldığını vurguladı. 

"3 patlamayla 'buradayız' dedirttiler" 

"Hem Pençşir Vadisi hem Pentagon hem de Taliban'ın kendi yerel valileridir" diyen Bulduk şunları kaydetti: 

"Havaalanındaki 3 patlamayı IŞİD'in üstlenmesi bir işaret fişeği. Yani, 'buradayız' dediler. Dedirtildiler. Ayrıca ABD'nin ülke dışına çıkardığı özellikle politika ve askeriye kökenli Afganlar var. Afganistan'da sular maalesef durulmayacak. Ekrandaki Taliban'dan başka taşrada da Taliban var. Bugün merkezi bir otorite var gibi görünse de yarın çok başlılık ortaya çıkabilir.  Bu kapasite var. Ne zaman ki bir toparlanma başlar o vakit daha fazla patlama sesi duyulur Kabil'de."

"Sert ideolojik yapıya sahip örgüt ne kadar esneyebilir?"

Uluslararası ilişkiler uzmanı araştırmacı yazar Galip Dalay ise "ABD'den sonra Taliban Afganistan'ı yönetebilecek mi?" sorusuna ne cevap vermenin zor olduğu görüşünde. 

 

Galip Dalay
Galip Dalay / Fotoğraf: Twitter

 

İsabetli bir değerlendirme yapabilmek için önce birkaç kritere bakılmasında fayda olduğuna dikkati çeken Dalay, bunları şöyle sıraladı: 

Birincisi Taliban'ın ne kadar kendi iç bütünlüğü var? Yani Taliban içerisinde farklı kanatlar var mı yoksa kendi içinde güçlü ve iç bütünlüğü yüksek bir örgüt müdür? İkincisi Taliban'ın diğer gruplara yaklaşımı önemli olacak. Taliban mensubu olmayanlar da bir şekilde siyasal sürece dahli olacak mı yoksa onlar tasfiye mi edilecek? Üçüncüsü, Taliban, 1996-2021 yılları arası ortaya koyduğu son derece baskıcı ve arkaik bir yönetim tarzını mı sergileyecek yoksa daha makul ve pragmatik bir noktada mı olacak? Bütün bunlar, Taliban'ın uluslararası kabul görme hadisesini derinden etkileyecektir. Burada iki şey gördük. Birincisi bu aralar, pragmatik mesajlar veren Taliban var. İkincisi de çok sert ideolojik yapıya sahip örgüt ne kadar esneyebilir? Şimdi bu pragmatizm bir dönüşümü temsil etmiyor ve kısa vadeli bir şey de olabilir.

"Taliban'a içeriden karşı çıkanlar olacak" 

"Sert ideolojiye sahip örgütlerin moderasyon kapasiteleri, dönüşümleri çok yüksek değil" diyen Dalay, "Yürüttükleri siyasal pragmatizmin ne kadar süreceği bir muamma. Bu pragmatizmin özellikle içerideki yönetim uygulamalarının fazla sürmeyeceği kanaatindeyim. Taliban dünyaya karşı ılımlı mesajlar vererek içeride yapmayı düşündüğü şeyleri daha rahat bir alan sağlamaya, içeride uygulamayı düşündükleri düzene karşı itirazları engellemeye çalışıyor" diye konuştu. 

"Anti-Taliban oluşumları ne yapabilir?"

Dalay da "Kuzey İttifakı" diye bahsedilen yapının Taliban'a karşı koyma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtti. 

Sadece "Kuzey İttifakı" değil aynı zamanda IŞİD'e bağlı Horasan grubu gibi radikal örgütlerin varlıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini anımsatan Galip Dalay, "Taliban pragmatizm gösterdikçe örgüt içerisindeki bir kanat belli bir süre sonra rahatsız olabilir. Burada ilk soru şu; eğer Taliban biraz daha ılımlı olmaya çalışırsa örgütün hepsini buna dahil edebilecek mi? Ya da diğer örgütler karşısında zemin kaybedecek mi? Çünkü Taliban'ın kısmen ılımlaşması diğer radikal örgütlerin anti-Taliban bir söylem kullanabilmesini de kolaylaştırır. O açıdan evet, potansiyel olarak farklı yapılar ortaya çıkacaktır. Anti-Taliban oluşumları ne yapabilir? Bunu da ancak önümüzdeki süreçte Taliban'ın uygulamaları ve sahadaki gerçeklerle görebiliriz" diyerek sözlerini tamamladı.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU