Şirin Ebadi: Anayasa değişmediği sürece İran'da olumlu yönde bir değişim yaşanmayacaktır

Şirin Ebadi, Reisi'nin göreve başlama törenine katılan AB diplomatını eleştirdi

(AFP)

İranlı avukat ve 2003 Nobel Barış Ödülü sahibi Şirin Ebadi, Avrupa dış politika sorumlusu Josep Borrell'in yardımcısı Enrique Mora'yı, İran İslam Cumhuriyeti’nin yeni Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin göreve başlama törenine katılması nedeniyle eleştiriyor. AB'yi İran konusunda "çifte standart" uygulamakla suçlayan Ebadi, Avrupalıların bu tarz temsilcilere sahip olmaktan utanması için İran'ın gerçeklerinin dile getirilmesi gerektiğini söylüyor.

Independent Farsça'nın Genel Yayın Yönetmeni Camelia Entekhabifard'a konuşan Ebadi, "Avrupa Birliği, 1980'lerdeki cinayetlerin başlıca sorumlularından İbrahim Reisi'nin göreve başlama törenine bir temsilci gönderiyor… Bu, AB'nin yaklaşımını ve çifte standardını gösteriyor. Avrupa halkının bu tarz temsilcilere sahip olmaktan utanması için bir şeyler yapmalıyız” dedi.

"Bu, İran hakkındaki gerçekleri dile getirerek yapılabilir."

Ebadi, İran ve İran halkı için nasıl bir gelecek gördüğü sorusuna şu cevabı verdi:

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"1988 katliamından sorumlu Reisi'nin yerine kim başkan olursa olsun durum kötü olurdu. Neden? Çünkü benim sorunum bireysel olarak Hamaney veya Reisi’yle değil, İran'ın siyasi yapısıyla ilgili. Bu yapı bir anayasaya dayanıyor. Mevcut anayasaya sahip olduğumuz sürece, hiç kimse İran'ı bu vahim koşullardan kurtaramaz."

"Anayasa örneğin, Şii inancını resmi din olarak tanımlıyor" diye ekleyen Ebadi, şöyle devam etti:

"Tüm yasaların İslami ilkelere dayanması gerektiğini söyleyen anayasa da bu. Bunlar, bir kişi, yani Dini Lider tarafından atanan Koruma Konseyi’ndeki 6 din adamı tarafından belirleniyor. Böylece, bir kişinin fikirleriyle 'İslami prensipler' kararlaştırılıyor."

Mevcut anayasa ve siyasi yapının halka alan tanımadığını savunan Ebadi, bunlar var olduğu sürece "İran halkı asla mutluluk görmeyecektir" dedi. Nobel ödüllü yazar, "Bütün yetkiyi bir kişiye verirsek, halka ne olur?" diye sordu.

Ebadi, Entekhabifard'ın gerçekleştirdiği söyleşide, "Bu kusurlu seçimlerde kim seçilirse seçilsin (adaylar en başta Yüce Lider'in Koruyucular Konseyi’ndeki temsilcileri tarafından incelendiği için gerçek manasıyla seçimlerden bahsedemeyiz) yine Dini Lider tarafından onaylanması gerekiyor" dedi.

"Şimdi Reisi, ancak Hamaney tarafından atandıktan sonra seçim tiyatrosunda cumhurbaşkanı olabildi. Başka bir deyişle, Hamaney onaylanmaması yönünde de karar verebilirdi. Şimdi bana söyleyin: Halkın buradaki konumu neresi? Reisi 'kasap' olarak bilinir. Ama çok iyi bir insan seçilse bile ne yapabilirdi ki?"

1990'ların sonundan da bahseden Ebadi, "Reformistlerin dönemini hatırlayın!" dedi. "Reformistlerin sözümona manevi babası olan Hatemi, 8 yıl boyunca cumhurbaşkanlığı yaptı. Bu dönemin 6 yılında reformistler parlamentoda çoğunluğa sahipti. Bu reformist dönem hükümeti bir şey yapabildi mi? Şu anda yaşadığımız felaketi durdurabildi mi?"

Ebadi, "Benim için işte bu yüzden sorun şu ya da bu kişi değil" diye sözlerini noktaladı. "Bana bireylerden bahsetmeyin. Bana yasaları ve anayasayı anlatın. Sorunların yattığı yer burası. Anayasa değişmediği sürece İran'da olumlu yönde bir değişim yaşanmayacaktır."



https://english.aawsat.com/home/article

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

 

DAHA FAZLA HABER OKU