Güney Afrika, 9 Temmuz’dan beri şiddetli protestolara ve olaylara sahne oluyor.
Eski Cumhurbaşkanı Jacob Zuma’nın yolsuzluk suçlamasıyla tutuklanmasının ardından destekçilerince başlatılan protestolar kısa sürede geniş çaplı şiddet ve yağma olaylarına dönüştü.
Mevcut Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa, yaşananları "1990'lardan bu yana ülkenin gördüğü en büyük şiddet olayları" olarak nitelendirdi.
Olayların ardından zengin ve fakir nüfus arasındaki uçurumun derinleşmesinin de etkisi olduğu iddia ediliyor.
Bir zamanlar ırk ayrımcılığının olduğu ülkede yaşananlar yeni bir ırksal veya etnik karmaşaya neden olabilir mi endişesi de yaratıyor.
Yaşanan olayları 2019’un ocak ayından beri bu ülkede yaşayan ve ofis mobilyaları üzerine çalışan bir firmanın Afrika Bölge Müdürü olarak görev yapan Türker Vardar’a sorduk. Vardar, sorularımızı yanıtladı.
"Eski başkanın yolsuzlukla suçlanarak tutuklanması olayların fitilini ateşledi"
- Güney Afrika’da tam olarak ne yaşanıyor?
Önceki Başkan (Jacob Zuma) yolsuzluk iddialarıyla ilgili mahkemeye çıkmayı reddettiği için Anayasa Mahkemesi 15 ay hapis cezasına çarptırdı.
Yolsuzluk davası hâlâ sürüyor ama 15 aylık mahkumiyetin başlamasıyla destekçileri olayların fitilini ateşledi.
"Olayların en yoğun olduğu yer Zuluların çoğunlukta olduğu yerler"
- Olaylar en çok nerelerde yaşanıyor?
Dokuz vilayetten iki tanesinde olaylar ciddi boyuta ulaştı. KwaZuluNatal vilayetindeki Pietermaritzburg ve Johannesburg dışında Soweto, olayların en yoğun yaşandığı bölgeler.
En fazla etkilenen vilayet bir önceki Başkan Zuma’nın etnik kökeni olan Zulu’ların çoğunlukta olduğu yer.
- Peki şu an son durum nedir?
Başkan’ın orduyu göreve çağırmasından ve toplumun yağmacılara karşı gelmesinden beri olaylar yatıştı. Gündelik yaşam normale döndü diyebiliriz.
"'Township' denen fakir mahalleler etkilendi"
- Olaylardan yaşandığı şehirlerin tamamı mı yoksa belli semtleri mi etkilendi?
En şiddetli olduğu dönemde daha çok "township" denen fakir mahalleler etkilendi. Bu bölgelerde süpermarketler yağmalandığı için insanlar gündelik yemek ihtiyaçlarını karşılayamadılar; bazı otoyollar kapatıldı.
Maalesef buralardaki sağlık merkezleri de hedef alındığı için test ve aşılama aksaklığa uğradı.
"Irksal gerilim yok"
- Kimi çevreler olayların beyazlar ile siyahiler arasında gerilme dönüşebileceğini iddia etti. Böyle bir risk var mı?
Konu bundan tamamen bağımsız ve şu an herkes beyaz-siyahi demeden birlik olup temizlikte, yeniden yapılanmada yardımcı oluyor.
- Sosyal medyaya düşen bir görüntüde bir siyahinin parasını ödemediği ve patronu olduğu iddia edilen bir beyaza kamçı ile saldırdığı görülüyordu. Güney Afrika’da halen ayrımcılık sorunu var mı?
Maalesef her yerde olduğu gibi burada da ciddi bir sosyal medya kirliliği var. Eski görüntüler veya olayla ilgisi olmayan kayıtlar elden ele yayılıyor. Ayrımcılığa karşı anayasada çok ciddi koruyucu maddeler var.
- Güney Afrika’da iş amaçlı yaşayan yüzlerce Türk’ün olduğu da biliniyor. Olaylardan etkilenen Türk oldu mu?
Türklerin yaşadığı bölgeler olaylardan uzak olduğu için bizler açısından bir risk yok ama yine de dikkatli davranıyoruz.
"Olaylar yabancıların olduğu yerlerden uzakta"
- Yabancıları hedef alan saldırılar oldu mu?
Olayların olduğu bölgeler yabancıların yaşadığı yerlerden uzak olduğu için büyük bir risk yok.
- Son olarak toplumun geneli olaylara nasıl yaklaşıyor?
Toplumun böyle bir olay karşısında gösterdikleri birlik ve beraberlik takdir edilesi. İnsanlar bir araya gelip enkazları kaldırıyorlar, sokakları temizliyorlar. Şirketler tadilat için sponsor oluyorlar
© The Independentturkish
