Samanyolu'nda süpernovadan 10 kat parlak bir patlama tespit edildi

Hem son derece hızlı dönen hem de güçlü bir manyetizma barındıran bir hipernova, daha önce hiç görülmemişti

Anlaşılması zor hipernova sırasında evrenin böyle göründüğü tahmin ediliyor (NASA/ Adolf Schaller)

Bilim insanları, Büyük Patlama'dan yaklaşık bir milyar yıl sonra, yani evrenin henüz ilk günlerinde meydana geldiği düşünülen nadir ve devasa bir yıldız patlamasının kanıtlarını buldu.

"Manyeto-dönel hipernova" diye bilinen bu eski patlama, tipik bir süpernovadan kabaca 10 kat daha parlak ve daha enerjikti. Patlama, ardında yeni nesil yıldızların oluşumunu destekleyecek elementler de bırakıyordu.

Saygın bilimsel dergi Nature’da 7 Temmuz'da yayımlanan araştırmada, bu şekilde patlayan yıldızların Güneş’in onlarca katı büyüklüğünde olduğu, son derece hızlı döndüğü ve güçlü bir manyetik alana sahip olduğu aktarıldı.

Avustralya Ulusal Üniversitesi'nde görevli gökbilimci David Yong, bu tür yıldızların son derece güçlü patlamalara sahne olduklarını ifade etti.

Öte yandan araştırmacılar, böyle bir hipernovanın ilk kez gözlemlendiğini aktardı. Güneş Sistemi’ne ev sahipliği yapan Samanyolu Galaksisi, bu ilk gözleme ev sahipliği yapmış oldu.

Aslında hipernovaların varlığı 1990'lardan beri biliniyor. Ancak hem son derece hızlı dönen hem de güçlü bir manyetizma barındıran bir hipernova, daha önce hiç görülmemişti.

Yenidoğan yıldız ağır elementler içeriyor

Çalışma yazarlarının aktarımına göre Yong ve meslektaşları, Samanyolu'nun kıyılarında tuhaf bir kimyasal kokteyl içeren yıldız buldu. Sıradışı özellikleri, bu yıldızın ancak bu tür bir patlamanın ardından doğabileceğini gösteriyordu.

SMSS J200322.54-114203.3 (kısaca J2) diye anılan yıldız, Güneş’ten yaklaşık 7 bin 500 ışıkyılı uzaklıkta, Samanyolu'nun halesinde yer alıyordu.

Araştırmacılar, yıldızın yaklaşık 13 milyar yıl önce, yani evrenin ilk günlerinde doğmuş olabileceği sonucuna vardı. Bu tür yıldızlar, evrenin hala var olan en eski yıldızlarını oluşturuyor.

Şili'deki Atacama Çölü'nde bulunan Dev Macellan Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar, yıldızın yaydığı ışığın dalga boylarını inceledi ve yıldızın kimyasal bileşimini yakından analiz etti.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bulgular, J2’nin erken dönemde oluşan diğer yıldızların çoğundan farklı olduğunu gösteriyordu. J2, son derece düşük miktarda demir içeriyordu ama çinko, uranyum, europium ve muhtemelen altın gibi daha ağır elementler açısından son derece zengindi.

Araştırmacılara göre bu ağır elementleri açıklayabilecek tek şey son derece büyük bir patlamaydı.

Buradan hareketle araştırmacılar, çok hızlı dönen ve güçlü bir manyetik alana sahip hipernovanın, bu yıldızı meydana getirdiği sonucuna vardı. Araştırmacılara göre bu hipernova, periyodik tablodaki tüm kararlı elementleri aynı anda üretmişti.

Hertfordshire Üniversitesi Astrofizik Araştırma Merkezi’nden gökbilimci Dr. Chiaki Kobayashi, "Ekstra miktardaki bu metal elementlerin bir yerden gelmesi gerekiyordu" dedi

Şimdi ilk kez, periyodik tablodaki tüm kararlı elementleri aynı anda üreten farklı bir tür hipernova olduğunu doğrudan gösteren gözlemsel kanıtları sunuyoruz. Hızlı dönen, güçlü bir şekilde manyetize edilmiş büyük bir yıldızın çökerek patlaması... Sonuçları açıklayan tek şey bu.

Livescience’ın aktardığına göre bu keşif, ışıltılı bir gösteriden daha fazlası. Zira bu tür bir patlamanın, J2'nin doğumuyla sonuçlanması için galaksi oluşumunun en erken aşamalarında meydana gelmesi gerekiyor.

Bu nedenle çalışmanın yazarları, hipernovaların evrenin ilk günlerinde önemli bir yıldız oluşum mekanizması olabileceğini düşünüyor.

Araştırmacılar şimdi bu sonucu doğrulamak ve ayrıntılandırmak için hipernova sonucunda oluşmuş daha fazla yıldız bulmayı hedefliyor.


Independent Türkçe, Livescience, Scinews

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU