Adalet Bakanlığı'ndan 4. yargı paketi mesajı: Kadın ve çocukların ifadeleri somut delildir

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Ertuğrul Çekin, "Kadın ve çocuklarımızın beyanları elbette ki delildir. Bu hususlar dikkatten kaçırılmamalıdır" diye konuştu

Fotoğraf: Sosyal medya

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Ertuğrul Çekin, Dikmen Hakimevinde düzenlenen bilgilendirme toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

TBMM tarafından kabul edilen 4. Yargı Paketine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çekin, sözkonusu düzenlemelerle vatandaşların hak arama hürriyetini daha da geliştiren bir dizi değişiklik yapıldığına dikkati çekti.

Çekin, değişiklik kapsamında ilgililerin başvurularına ilişkin idareye tanınan sürenin 60 günden 30 güne indirildiğini, idari yargı mercilerince verilen nihai kararların en geç 30 gün içinde yazılmasının düzenlendiğini belirtti.

"Kadına karşı şiddetin önlenmesi Bakanlığımızın en önemli önceliklerindendir" ifadesini kullanan Çekin, konuyla ilgili 4. Yargı Paketi ile de yeni bir düzenleme yapılmakta olduğunu anlattı.

"Boşanılan eşe karşı işlenen suçlarda daha ağır ceza"

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Çekin, "Bu düzenlemeyle 'Kadına Karşı Şiddete Sıfır Tolerans' ilkesi gereğince boşanılan eşe karşı işlenen suçlarda daha ağır cezalar getirilmektedir. Kasten öldürme, kasten yaralama, eziyet ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının 'boşanılan eşe karşı işlenmesi de nitelikli hal' olarak düzenlenmiştir" diye konuştu.

Çekin, sulh ceza hakimliklerinin kararlarına karşı yatay itiraz usulü, adli kontrol hükümlerinin uygulanmasındaki değişiklikler ve tutuklama şartlarına ilişkin düzenlemelerle kişilerin hak ve hürriyetlerinin güçlendirilmesinin sağlandığını bildirdi.

Suç mağduru kadınların ifadelerinin somut delil olduğunu belirten Çekin, "Soruşturma ve yargılama kapsamında adli görüşme odalarında alınan suç mağduru kadınların ifadeleri somut delildir. Ayrıca çocuk izlem merkezlerinde suç mağduru çocukların beyanları da somut delil niteliğindedir. Bu ifadeler uzmanlar eşliğinde alınmaktadır, kadın ve çocuklarımızın beyanları elbette ki delildir. Bu hususlar dikkatten kaçırılmamalıdır" diye konuştu.

Değişiklik kapsamında özel hayatın korunmasına ilişkin yeni düzenlemeler de getirildiğini işaret eden ekin, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bu kapsamda iddianamede suçu oluşturan 'olaylar ve suçun delilleriyle ilgisi bulunmayan bilgilere yer verilemeyeceği' kabul edilmiştir. Diğer taraftan yargılama sonucunda beraat kararı verilmesi durumunda, 'iletişimin tespitine veya dinlenmesine ilişkin kayıtların yok edileceği' hükme bağlanmıştır. Değişiklik kapsamında ayrıca cezada alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri geliştirilerek uzun yargılamaların önüne geçilecek tedbirler alınmıştır. Yargı Reformu Stratejisi kapsamında birinci yargı paketiyle ceza adaleti sistemimize seri muhakeme ve basit yargılama usulleri getirilmiştir. Bakanlığımız tarafından bu usullerin uygulaması takip edilmiş ve bu Yargı Reformu paketiyle uygulamaların daha da etkinleştirilmesi için bazı değişiklikler yapılmıştır.

 

Somut delil tartışması

Meclis'te kabul edilen 4. yargı paketinde yer alan cinsel istismar, kasten öldürme, işkence gibi “katalog suçlar” için “somut delil” şartı aranması tartışma yaratmıştı. Kadın örgütleri temsilcileri, “Kadın ya da çocuğa yönelik cinsel suçlardan tutuklama imkânsız hale gelecek” uyarısında bulunmuştu.

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü ve İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, özellikle çocukların cinsel istismarında makul şüphe yerine somut delil, görüntü ve ses kaydı aranması halinde bu uygulama, istismar edenin korunması anlamına geleceğini söylemişti.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) sözcülerinden Avukat Hülya Gülbahar da katolog suçlar içinde kaçakçılık, insan ticareti, cinayet, aynı zamanda çocuk cinsel istismarı, tecavüz ve cinsel saldırı suçlarının olduğunu hatırlatarak "Bu kanun değişikliği ile artık kadın ya da çocuklara yönelik cinsel suçlardan herhangi bir tutuklama yapılması imkânsız hale gelecek" diye konuşmuştu.

Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı kurucusu, avukat Canan Arın ise "Tecavüz denen olay dört duvar arasında cerayan eder, hiçbir erkek bir kadına tecavüz ederken sahneye çıkıp ‘ey ahali gel beni seyret, ben kadına tecavüz ediyorum’ demez. Onun tanığını bulmak hemen hemen mümkün değildir" ifadelerini kullanmıştı.

 

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU