Arjantin ekonomik krizi: Enflasyon ile devalüasyonun 'bitmeyen tangosu'

Hüsamettin Aslan Independent Türkçe için yazdı

Fotoğraf: AP

Arjantin yüz yıl önce dünyanın en zengin ülkelerinden biriydi. O zamanlardan günümüze kadar, yıllık ortalama yüzde 105 enflasyon yaşadı ve 5 kez para birimi değiştirmek zorunda kaldı. 2021 yılında Arjantin ekonomisi, yine yüksek enflasyon ile devalüasyon lanetinin ortasında kalıyor. 

Arjantin ekonomisi 2020'de yüzde 9,9 düşüş kaydettikten sonra ekonomi beklenenden hızlı toparlanıyor.

Ancak Kovid-19 salgını Arjantin ekonomik temellerine öyle bir darbe indirdi ki; İspanyol finans şirketi BBVA'nın yaptığı bir araştırmaya göre sadece 2021'de Arjantin'in yıllık yüzde 50'lik bir enflasyon oranıyla karşı karşıya kalacağını öngörüyor.

Enflasyon ülkeyi uzun süredir rahatsız etse de, son birkaç yılda daha akut sorun hale geldi. Eski Cumhurbaşkanı Mauricio Macri, ülkenin resmi para birimi peso ile doların fiyatını bir birine yakın tuttu.

Ancak 2020'de sağcı Macri'nin solcu Alberto Fernandez'e yenilmesinden sonra, pesonun fiyatı keskin bir şekilde yükseldi. Böylelikle Arjantin son 30 yılın en yüksek enflasyon seviyelerini kapattı.

2020 yılında 2000'den bu yana ikinci kez borç ödemelerinde temerrüde düştü. Arjantin ekonomisi 2020'de yüzde 9,9 daraldı ve şimdi toparlanmaya çalışıyor. BBVA'ya göre "Ekonomide dinamizm eksikliği", istihdam rakamlarının artacağı anlamına geliyor.

Nitekim IMF'nin Nisan 2021 tahminleri, pandemi sonrası küresel ekonomik toparlanmaya bağlı olarak 2021 için yüzde 5,8 ve 2022 için yüzde 2,5 büyüme öngördü.

2020'de Arjantin'de işsizlik oranı yüzde 11,4 idi ve 2021'de yüzde 10,6'ya ve 2022'de yüzde 9,3'e düşeceği tahmin ediliyor. Ancak Arjantin hükümeti, yüksek düzeyde yoksulluk ve işsizlikle mücadelede zorluklarla karşı karşıya kaldı ve ulusal işgücünün neredeyse yarısı, kayıt dışı sektörde istihdam edildiği düşünülüyor.

Arjantin, Kovid-19 salgınında dünyadaki en katı ve en uzun karantina yasaklarını uygulayan ülkelerindendi. Arjantin'de Kovid-19 salgını Brezilya, Meksika, Kolombiya ve Peru'da olduğu kadar çok can ve mal kaybı olmamasına rağmen, ekonomik durum, Kovid-19'a karşı mücadelede daha da kötüleşti.

Solcu Fernandez 65 milyar dolarlık dış borcu başarıyla yeniden yapılandırdıktan sonra, gözler Arjantin'in Uluslararası Para Fonu (IMF) ile başlayan görüşmelere çevrildi. Arjantin'in IMF ile olan 44 milyar dolarlık borcuna ilişkin, ödeme vadelerinin uzatılmasını ve yeni kredi programlarının kabul edilmesini isteyecek.


Arjantin; ekonomik krize alışık ülke

2020 yılında Arjantin'de ekonomik daralma resmi veriler göre yüzde 10 civarında açıklanırken kıta Amerikasında Peru ile birlikte en büyük düşüş olarak kaydedildi.

Hatta 2002'de Arjantin ekonomisi çöktüğünde, yaşanan düşüş yüzde 10,9'du. Ülke de enflasyon yüksek, peso değer kaybetmeye devam ediyor.

Arjantin Merkez Bankası rezervleri 3 milyar doların altında ve her 10 Arjantinliden 4'ü yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Makroekonomik görünüm endişe verici.

Ancak Arjantin iflasa ve toparlanmaya alışık bir ülke. Arjantin, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğu 1921 yılından bu yana (GSYİH'nın Fransa ve Almanya ile aynı seviyede olduğu yıl), yıllık ortalama yüzde 105 enflasyon yaşadı.

Arjantin'de ekonominin yüzde 95'i paralel döviz kuruyla yönetiliyor. Tekstilden ev eşyasına gıdadan teknolojik ürünlere kadar ithal ne almak isterseniz döviz kuruna karşılık ödeniyor.

Yani bir teknoloji mağazasında kredi kartıyla bir oyun alsanız; onu dolar oranına karşılık peso ile öderseniz. Arjantin'de bugün doların Arjantin pesosuna karşılığı 95 peso civarındadır. Dolar gayri resmi piyasada (Karaborsada) değeri 143 peso civarındadır (6 Temmuz 2021 itibarıyla).

Ülke de sosyal huzursuzluk, kapalı okullar, dolu hastaneler, kabine anlaşmazlıkları ve kötüleşen bir iş ortamı var. Yoğun bakım yataklarının yaklaşık yüzde 70'i dolu. 2017'de yüzde 26 olan Arjantinlilerin yaklaşık yüzde 42'si yoksulluk içinde yaşıyor.

Arjantinliler arasında ekonomik gidişatı konuşmak oldukça yaygın, neredeyse oyun alanı konuşması gibi. Buenos Aires'teki çocuklar bile dolar kurunu, enflasyon seviyesini ve temerrüttün ne anlama geldiğini biliyor.

Dünya Bankası'na göre, 1950'den bu yana Arjantin, zamanın yüzde 33'ünü resesyonda geçirerek, Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nin ardından dünyada ikinci sırada yer alıyor.

Dünya Bankası'na göre, enflasyon 2020'de biraz düşmesine rağmen, hala yüzde 40'ın üzerindeydi. IMF'ye göre, Arjantin'in borcunu ödeme kapasitesi tahmini olarak yüzde 103'e ulaştı (Bu durum 2004'ten beri en yüksek seviye oldu).

2020 yılında zayıf iç talep ve pandeminin getirdiği sanayideki düşüş nedeniyle hem ithalatta hem de ihracatta düşüş yaşandı. Ayrıca, hükümet şimdi zorlu bir borç müzakeresi ile karşı karşıyayken, mali teşvik uygulamak için fazla zaman ve para kalmadı! 

Fernandez Hükümeti, Kovid-19 pandemisinden kaynaklanan ekonomik krize yanıt olarak artan sağlık harcamalarını (hastane ekipmanı satın alma ve klinik ve hastane inşası dahil); işçiler ve hassas gruplar için mali destek; sosyal güvenlik katkı paylarının muafiyeti yoluyla en çok etkilenen sektörlere destek verdi.

Bordro maliyetlerini karşılamaya yönelik hibeler; inşaatla ilgili faaliyetler için sübvansiyonlu krediler; gıda ve tıbbi malzemeler için fiyat kontrollerinin uygulanması, gıda ve temel malzemelerin üretimi için KOBİ'lere verilen banka kredileri için kredi garantileri; karantinadan etkilenen şirketlerin maaşlarını ödeyebilmesi için devlet yardımlarının verilmesi gibi desteklerde bulunuyor.

Ancak Fernandez Hükümetinin tahminlerine göre, bu önlemler GSYİH'nın yaklaşık yüzde 6,0'ını oluşturması bekleniyor.


Arjantin tarım dinamizmi yüksek ama efektif değil

Arjantin, ekonomik krize rağmen özellikle tarımsal üretim açısından küresel ekonomide önemli bir rol oynamaya devam ediyor. Sektör, ağırlıklı olarak hayvancılık, tahıl ekimi (buğday, mısır ve transgenik soya), turunçgiller, tütün, çay ve üzüm (çoğunlukla şarap üretimi) üzerine kuruludur. 

Arjantin, soya türevli ürünlerin dünyanın en büyük ihracatçısı ve bu tür ürünlerin dünyanın üçüncü büyük üreticisidir. Bio-yakıt üretimi için soya ve şeker kamışı yaygın olarak yetiştirilmektedir.

Ülke dünyanın en büyük bio-dizel ihracatçısı ve 6. büyük bio-dizel üreticisidir. Tarım sektörü ülkenin GSYİH'sının yüzde 6,08'ini temsil ediyor, ancak nüfusun yalnızca yüzde 0,087'sini istihdam ediyor (2019 ve 2020 Dünya Bankası rakamları).

Bunlara ek olarak, Ülkenin enerji kaynakları açısından zengin olduğu göz önüne alındığında, Arjantin hammadde açısından da büyük bir potansiyele sahiptir.

Latin Amerika'nın 4.büyük doğal gaz üreticisi ve dünyanın üçüncü büyük kaya gazı rezervine ve dördüncü en büyük lityum rezervine sahiptir.

2020'de Arjantin'deki sektörlerin neredeyse tamamı Kovid-19 pandemisinden olumsuz etkilense de; en az etkilenen tarım sektörü oldu.


Sanayi sektörü son yıllarda çok genişledi. Dünya Bankası'na göre, sektör 2019'da GSYİH'nın yüzde 23,41'ini temsil ediyor. 2020'de nüfusun yüzde 21,04'ünü istihdam ediyordu.

Gıda işleme ve paketleme -özellikle et paketleme, un öğütme ve konserve - ve un değirmenciliği, ülkenin ana endüstrileri.

Sanayi sektörü ayrıca motorlu taşıtlar ve otomobil parçaları, dayanıklı tüketim malları, tekstil, kimyasallar ve petrokimya, ilaç, matbaacılık, metalurji ve çelik, endüstriyel ve tarım makinelerinde; elektronik ve ev aletleri.

2020 yılında imalat sanayi pandemiden en çok etkilenen sektörler arasında yer aldı. Ancak Reuters'e göre, Arjantin'in sanayi üretimi düşse de sektörün büyük kısmı, Kovid-19 krizinin başlangıcında tahmin ettikleri kadar olumsuz etkilenmedi.

Öte yandan, yiyecek ve içecek, kimyasallar ve tıbbi ekipman gibi bazı endüstriler, önemli ölçüde daha iyi bir performans gösterdi.


Hizmet sektörü, sanayi sektörü ile aynı yukarı yönlü yörüngeyi izlemektedir. GSYİH'nın yüzde 54,33'üne katkıda bulunur ve aktif işgücünün yüzde 78,86'sını istihdam ediyor.

Giderek önemli bir sektör haline gelen turizmin yanı sıra telefon ve ITC sektörleri de dinamik olarak gelişiyor. Ancak pandemi sırasında turist sayısı büyük ölçüde azaldığı için en çok etkilenen sektörlerden biri oldu.

2020'de turizmin yanı sıra perakende, oteller, restoranlar, emlak, ticari hizmetler ve sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler kötü bir şekilde etkilenen diğer hizmetler oldu.

Arjantin, tarım sektöründen kaynaklanan hammadde türevleri, tıpkı Ortadoğu ülkelerinde Petrol yüzünden yaşanan lanetten/savaştan muzdarip.  

Çünkü güçlü bir rekabet avantajına sahip olan tarım sektörü, az sayıda işçi çalıştırıyor ve en iyi kırsal arazi, nispeten az sayıda insanın elinde yoğunlaşıyor.

Arjantin tarım sektörünün bu şekilde vergilendirilmesi, ulusal ekonominin kronik olarak düşük performans göstermesine neden oluyor ve bu da sık ve ciddi krizlere yol açıyor.

Doğrudan ve dolaylı olarak, Arjantin tarımı 2 milyondan fazla insanı veya çalışan nüfusun yüzde 14'ünü istihdam ediyor.

Ancak GSYİH'nın yalnızca yüzde 10'una katkıda bulunuyor. İhracat yoluyla her 10 dolar Arjantin bankası için, 7 dolar tarımdan geliyor. Tarım ihracatı olmasaydı, Arjantin hemen hemen hiç döviz kazanamazdı.


Sonuç olarak, yeni bir kredi programının peso'nun devalüasyonunu destekleyeceği; ancak Arjantin'in uluslararası borç piyasalarına yeniden girmesine izin vereceğini düşünülüyor.

Küresel GSYİH'nın, esas olarak Çin ve ABD'nin performansına bağlı olarak 2021'de yüzde 5,9 büyümesi bekleniyor. Arjantin örneğinde, bu yıl için yüzde 7'lik bir GSYİH büyümesi öngörülüyor. Önümüzdeki çeyreklerde ekonomik toparlanma hızında yavaşlama bekleniyor.

Çünkü pandemi, Arjantin'deki iki önemli makroekonomik dengesizliği ağırlaştırdı.

Bunlar:

  1. 40 yıllık rekor düzeyde seyreden mali açık.
  2. 2020'de mali açığı finanse etmek için gereken parasal yardımın bir sonucu olarak parasal bir fazlalık. Dolayısıyla Hükümetin ala(maya)cağı kararlar ülkenin ekonomik performansını belirleyecek.

Arjantin enflasyonu, ekonomik toparlanma, parasal çıkıntı ve gevşek makroekonomik politikalar nedeniyle 2021'de yüzde 50'ye yükselecektir. Bu yeni programın tutarlılığı, ülkenin önümüzdeki yıllardaki ekonomik performansını belirleyecek.

Arjantin başkan yardımcısı Cristina Fernandez de Kirchner, herhangi bir IMF programını pandemi azalıncaya kadar ertelemek istiyor.

Çünkü Ekim ayında yapılacak ara seçimlerden önce sancılı bir harcama kesintisinden kaçınmak istiyor. Arjantin'in IMF'ye geri ödemelerinin büyük kısmı 2022-2023'te yapılacak olsa da, IMF'in son aylarda görüşmelerin durmasından endişeli olduğu anlaşılıyor.

Arjantin son 60 yılda 22. IMF Programına başlamaya hazırlanırken, IMF, Macri'nin desteğiyle, dalgalı bir döviz kuru üzerinde ısrar etti.

Bu da hızla devalüasyonlara yol açtı ve merkez bankasını faiz oranlarını yüzde 70'e kadar yükseltmeye zorlayarak, işletmeleri boğdu ve işsizliği artırdı. Kriz, ülkenin borç-GSYİH oranıyla birlikte yoksulluğu hızla artırdı.

Arjantin ve IMF arasındaki güvensizlik dalgası, 2018 anlaşmasından bile daha geriye götürüyor. Neredeyse 20 yıl önce, yine bir IMF programının çöküşü, ekonomiyi derin bir çöküşe sürükledi.

Bu krizin ardından iktidara gelen sol hükümet, 5 yıl içinde IMF'ye geri ödeme yaptı ve sonrasında örgütle bağlarını kopardı. 2012 yılında IMF, Buenos Aires'teki ofisini kapattı.  

Dolayısıyla tıpkı 20 yıl öncesi gibi kemer sıkma tedbirlerine dönüş konusu Arjantin ekonomisi başka bir sosyal ve ekonomik patlamaya götürebilir.

Nitekim Arjantin devlet borcunu 9 kez temerrüde düşmesi bu endişeyi kuvvetlendiriyor. Bazı finansal analistler 2024 yılına kadar Arjantin'in 10. kez temerrüde düşeceğini düşünüyor.

Çünkü kasım ayındaki ara seçimlerden sonra döviz kurunda değer kaybı hızlanmaya başlayabilir. Zira Uluslararası finans çevreleri solcu hükümetin ara seçimlere kadar "köprüyü geçene kadar ayıya, dayı" dediğinin farkında.

Ancak seçimden sonra IMF ve diğer kredi desteği veren fonların hışmına Solcu hükümet değil; Arjantin halkı uğrayacak.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU