Ekrem İmamoğlu: Bir iftira üzerinden bir genç kardeşimin kalbine nifak sokulmuş

İmamoğlu, seçim çalışmalarına Küçükçekmece'de devam etti

Küçükçekmece Kanarya sahilindeki iftarda vatandaşlarla bir araya gelen Ekrem İmamoğlu, daha sonra Sefaköy'e geçerek Diyarbakır Kulp Derneği üyeleriyle buluştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Farklı sebeplerle bir araya gelen İstanbulluların mutlu olmak istediklerini ifade eden İmamoğlu, geçtiğimiz gün bir esnafla yaşadığı tartışmaya ilişkin "Genç kardeşimin içine nifak sokulmuş" dedi:

 

"16 milyon insanız, bir arada yaşıyoruz. Dolayısıyla her birimizin birbirimizle hakkı ve hukuku vardır. Ama birileri bu dostluğu, samimiyeti, içtenliği bazı vesilelerle sıkıntıya sokuyor olabilir. En başta siyasi ortamlar bunlardan bir tanesi. Ben bu hususta çok dikkatli olmaya çalışan bir kardeşinizim. Niye hassas davranıyorum, çünkü bir kalp kırıldığı zaman üzülüyorum. Bir kaç gündür, bir genç kardeşimin kalbine nifak sokulmuş. Bir iftira üzerinden bir genç kardeşimin içine bir şey düşürülmüş. İnsanların bu şekilde birbirini tanımasına engel olan, aykırı dil kullanan, siyaseten kirleten, birtakım hususlar ne yazık ki toplumun bu güzel ilişkilerine zarar veriyor. O bakımdan temiz bir dil kullanmak lazım."


İmamoğlu, iftar sofralarında siyasetten çok insani meseleleri konuşmayı tercih ettiğini anlatarak, şunları söyledi:
 

"Ben ahlaklı bir siyaset yapmak için yola çıktım. Bu ahlaklı siyasette her kişinin hukukunu, eşitliğini, adil bir ortamda, hakkını alabileceği bir yöneticilik yapmak istiyorum. Bu şehirde yaşayan herkes, hangi partiye oy vermiş, kökeni, inancı neymiş bakmaksızın, insan olduğu için ona hizmet eden bir belediye başkanlığı yapacağım. Bu ülkenin ve şehrin barışa ve huzura ihtiyacı var. Her kişinin hukukunu, eşitliğini, adil bir ortamda hakkını alabileceği bir yöneticilik yapmak istiyorum. Tüm konuşmalarımda her siyasi partinin oyunu isteyerek, kendimi, aralık ayından beri İstanbul İttifakı'nın adayı olarak tanımladım. Bu şekilde kimseyi dışarıda bırakmayacağımın teminatını vermiş oluyorum. Ülkemizde, sorunları kimlikler üzerinden tanımlamayı doğru bulmayan bir insanım. Örneğin bugün, Kürt vatandaşlarımın, Kürt hemşehrilerimin arasındayım. Bir sorun varsa, o sorunun adı Kürt sorunu olmamalı, bir sorun varsa adı insanlık sorunu olmalı. Yaşadığımız sorunlar vardır ve onu hep beraber çözmeliyiz. İstanbul'da yaşayan insanlar olarak bu şehrin insanlarını aynı değerde görerek onlara hizmet edeceğiz. Bu ülkenin, bu şehrin varlığında ve birliğinde bir Türk ne kadar teminatsa, Kürt vatandaşım da o kadar teminattır."

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU