Vizyonda bu hafta: Bir taşra hikayesi "Güvercin Hırsızları"

Mehmet Erduğan Independent Türkçe için vizyondaki filmleri yazdı

"Güvercin Hırsızları" filminden bir kare

Kısır bir döngü müdür, tesadüf müdür yoksa belli koşullar altında ortak bir fikirle insanların aynı şeye bakmasını sağlayan doğal bir içgüdü müdür bilemiyorum ama son dönem Türk sinemasında bir şekilde birbirini hatırlatan benzerlikler dikkatimi çekiyor. Elbette bu filmlerin her birini içerik olarak ayrı ayrı değerlendirmek gerekse de neredeyse aynı yıl içinde üretilen; “Babam (Nihat Durak)”, “Benim Babam Bir Melek (Emrah Saltık)”, “Babamın Kanatları (Kıvanç Sezer)”, “Babamın Ceketi (Müfit Can Saçıntı)”, “Babamın Kemikleri (Özkan Çelik)” gibi filmler en azından isimleriyle bile söz ettiğim bu benzerliğe örnek teşkil ediyor.

Yine geçtiğimiz sene vizyona giren filmler içinde, doğrudan veya dolaylı olarak “güvercin” kullanımı da sık rastladığımız bir durumdu. Misal; “Güvercin (Banu Sıvacı)”, “Güvercin Hırsızları (Osman Nail Doğan)”, “Müslüm (Ketche, Can Ulkay)” ve “Organize İşler 2 (Yılmaz Erdoğan)” gibi.

Rivayete göre, imgesel kullanımı Nuh Peygamber’e kadar uzanan, dinsel olarak huzuru, mitolojik olarak özgür ruhu simgeleyen ve günümüzde tüm dünya nezdinde doğrudan barışın sembolü haline dönüşen güvercin hem varlığı hem de imgesiyle daima önemli bir role sahip olmuş. Türk tarihinde de ilk olarak haberleşme amacıyla kullanılan güvercinlerin önemi; genotipleri yönünden zengin bir çeşitliliğe sahip ülkemiz, günümüzde ise artık hobi ve yarışma amaçlı yetiştirenlerin ilgi alanlarıyla kısıtlanmış görünüyor.

Çoğunlukla hobi amaçlı ya da evlerin çatılarında gübre elde etmek için yapılan yetiştiricilik dışında ticari bir üretimi olmadığından güvercinler ülkemizde ticari bir meta olarak görünmüyor. Ama yine de türlerinin en iyisini elde etme hırsı, bazı insanların “güvercin hırsızlığı” olayına karışmasına sebep olabiliyor. Değerli olduğuna inanılan bir güvercini çalarak izini kaybettirmek, o güvercini sanki kendisi üretmiş ve yetiştirmiş gibi yavrular elde edip satmak veya sadece “bu güvercini ben yetiştirdim” diyebilmek amacını taşıyan bu vakalar haksız bir kazanç elde etme girişiminin nerelere kadar sirayet ettiği gerçeğini de gözler önüne seriyor.

Ulusal ve uluslararası film festivallerinde pek çok adaylığı bulunan; Adana, Ankara, Berlin, İstanbul, Makedonya’daki film festivallerinden jüri değerlendirmeleriyle “En İyi Film”, “En İyi Erkek Oyuncu”, “En İyi Kurgu”, “Umut Veren Genç Erkek Oyuncu” ve “Başka Sinema Dağıtım” ödülleriyle dönen Güvercin Hırsızları yukarıda resmetmeye çalıştığım konuyla bağlantılı hikayesiyle bu hafta vizyona girerek seyircinin karşısına çıkıyor.

Güvercin Hırsızları: Bir taşra hikayesi

Yönetmen: Osman Nail Doğan | Oyuncular: Seyit Nizam Yılmaz, Mert Buğra Tataroğlu, Kutay Sandıkçı, Gökhan Yıkılkan, Burçin Sezen  | 82 dakika 
 


Bir TRT ortak yapımı olan ve çekimleri Yozgat’ın Sorgun ilçesinde gerçekleşen Osman Nail Doğan’ın bu hafta gösterime giren ilk filmi Güvercin Hırsızları, tek uğraşı güvercin yetiştirmek ve gerektiğinde başkalarının güvercinlerini çalmak olan genç Mahmut’un tesadüf eseri sekiz yaşındaki İsmail ile tanıştıktan sonra farklı bir yöne evrilen hayatını anlatıyor.
 


Yaşlı babasıyla birlikte taşrada yaşayan on altı yaşındaki Mahmut’un erkek egemen bir topluluğu resmeden kırsaldaki tek meşgalesi taklacı güvercinler beslemek ve arkadaşlarıyla birlikte başkalarına ait olan güvercinleri çalmaktır. Sonrasında çaldıkları bu kuşların bazılarını ya kendi sürülerine eklerler ya da rekabetin yoğun olduğu güvercin müzayedelerinde satmaya çalışırlar. Bir gün Mahmut’un elindeki en iyi güvercinlerden biri kaçar ve geri dönmez.
 


Kaçan güvercinin peşi sıra bir arayışa başlayan Mahmut onun bir evin çatı katına yuva yaptığını görür. Gizlice eve girmeye çalışırken ev sahibi kadının alacak-verecek konuşmasına kulak misafiri olan Mahmut’un bam teline bir şey dokunur. Kuşu bulduğu esnada evin küçük çocuğu İsmail ile karşılaşır. O andan itibaren her ikisinin de hayatında bir şeyler değişir. İsmail’in annesinin kocası tarafından terk edildiğinden beri geçim zorluğu yaşadığına kulak misafiri olan Mahmut bu tanışma sonrasında bir abi güdüsü ve sorumluluğu ile artık güvercinleri İsmail’in hayallerini gerçekleştirmek için çalmaya karar verir.
 


Amaç aracı haklı çıkarır mı?

İyi niyetle yapılan kötü bir davranışın haklılığı var mıdır ya da iyi niyet aslen bozuk bir davranışı ne ölçüde iyi ve adil yapar bilemiyorum. Fakat Anadolu’da bir güvercinin yuva yaptığı eve zenginlik ve bolluk getireceğine ya da bir müjdenin habercisi olacağına inanıldığı gibi, bu güvercin İsmail’in soru işaretleriyle olsa da nihayetinde hayatını güzelleştirecektir.
 


Kimi zaman barışı simgeleyen, kimi zaman şiirlere, şarkılara ilham olan, öykülerde, hikayelerde, resimlerde umuda doğru kanat açan güvercinlerle ilgili şahsen ben filmi seyrederken metaforik anlamlar aradım ve bekledim. Ama yönetmenin bu yönde herhangi bir kaygı taşımadığını ve girişimi olmadığını söyleyebilirim.
 


Senaryoyu kardeşiyle birlikte yazan Osman Nail Doğan, çocukluğuna dair bir şeyler yapma isteğiyle hikayeyi kendi deneyimleriyle de besleyerek, içeriden bir göz ile seyirciyi derin sularda boğmadan, yaşananlara müdahale etmeden yaşadığı gibi aktarmayı tercih etmiş. Böylelikle amatör oyuncularla, yerel unsurların doğallığı ve kırsal hayatın görsel sadeliği içinde tertemiz kurgusuyla hikayesi akan bir seyir sağlamış. 
 


Bu kapsamda güvercin yetiştirmenin her zaman masum ve basit bir iş olmadığını bize gösteren Güvercin Hırsızları filmi biraz otobiyografik, biraz da kurgusal hikayesiyle tam anlamıyla bir taşra hayatının yaşam tarzını anlatıyor. Güvercin meraklılarının kuşları değerlendirmek için tuttuğu kanatlardaki tüylerden oluşan bir yelpazeden süzülen ışıklar oldukça sinematografik görüntüler zihinde bırakıyor.  

Haftanın diğer filmleri

Astral Seyahat


Hasan Gökalp'in yönetmenliğini üstlendiği Astral Seyahat; Çiğdem, Ece ve Aslı isimli üç arkadaşın astral seyahatini anlatıyor. Aslı, Ece ve Çiğdem isimli üç kız arkadaş uzun süredir tüm dünyada fazlaca popüler olan astral seyahat konusuyla ilgilenmeye başlar. Bir süre uğraştıktan sonra astral seyahat yapmayı başaran genç kızlar, bedenlerinden ayrılan ruhlarını yeni keşfettikleri, dünyadan farklı boyutların rengarenk sokaklarında hayranlık ve şaşkınlık içinde dolaşırlar. Bunu zaman zaman yapmayı alışkanlık haline getiren kızların başına hiç ummadıkları şeyler gelecektir.

Düzenbazlar

Frank Oz'un 1988 yapımlı Dirty Rotten Scoundrels filminin bu kez iki kadın karakter çevresinde gelişen yeniden çevrimi The Hustle, biri yüksek sosyeteden diğeri ise alt tabakadan iki meteliksiz dolandırıcının kendilerine yanlış yapan erkekleri alaşağı etmek için omuz omuza mücadele edişini konu ediniyor.

Enes Batur Gerçek Kahraman

İlk filmde çekingen ve çevresiyle ilişki kuramayan, sosyal medya paylaşımlarıyla hayatının nasıl değiştiğini seyirciye gösteren Enes Batur'un bu devam filminde yönetmen koltuğuna bu kez Doğa Can Anafarta oturuyor.

Godzilla II: Canavarlar Kralı

Godzilla: King of the Monsters bu yeni seride kıyametin eşiğindeki yeryüzünde Godzilla ile titanlar olarak adlandırılan kadim yaratıklar Mothra, Rodan ve King Ghidorah'ın mücadelesini ele alıyor. Godzilla II Canavarlar Kralı filminde, kripto-zooloji kuruluşu Monarch’ın üyeleri ortaya kahramansı bir çaba koyacaklardır, çünkü aralarında güçlü Godzilla’nın da bulunduğu tanrıvari canavarlar Mothra, Rodan ve Godzilla’nın baş düşmanı Üç Başlı Kral Ghidorah birbirleriyle mücadeleye girişirler. Antik çağlara ait -ve sadece birer mit oldukları sanılan- bu süper türlerin hepsi hayata döner dönmez bir üstünlük savaşına girerek insanoğlunun varlığını tehlikeye sokarlar.

Kral Midas'ın Hazinesi

Her şey Eskişehir’de bir köyde üç kafadarın gece domuz avına çıkmasıyla başlar. Kahveci İbrahim Yunus ve Rambo Ali, domuzun peşinden düştükleri çukurda tesadüfen buldukları madalyonun hayatlarını değiştireceklerinden habersizdir. Madalyonun içinden çıkan ve Kral Midas’ın hazinesine ait olduğu sanılan define haritasının peşine düşen üç kafadara Alamancı Cingöz, Rehber Ömer ve Seyyar Hoca da dahil olmuştur. Altı ortak hazineyi keşfetmek üzere çıktıkları bu yolculukta bin bir maceraya atılırken peşlerine düşen düzenbaz iş insanı David ve adamları, olayların daha da ilginç hale gelmesine neden olur. David’in kirli işlerini halleden Şahin’i, devreye sokması işleri tam anlamıyla arapsaçına döndürür.

Ma

The Help filminde birlikte çalışan yönetmen Tate Taylor ile bu filmdeki performansıyla Oscar ödülüne layık görülen Octavia Spencer'ın yeniden bir araya geldiği Ma, bir grup gencin kasabada yalnız bir biçimde yaşayan Sue Ann'le arkadaş olmaları sonucu gelişen gerilimli olayları konu ediniyor. Sue Ann, sakin Ohio kasabasında yalnızlığı seven biridir. Bir gün kasabada yeni olan genç Maggie, Sue Ann’den kendisi ve arkadaşları için içki almasını ister. Sue Ann, kendisinden küçük olsalar da masum arkadaşlar edinme fırsatını yakalar. Çocuklara evinin bodrum katında takılarak içkili araba kullanmaktan kaçınmalarını teklif eder. Ama birkaç başka ev kuralı vardır: Çocuklardan biri ayık kalmak zorunda. Küfretmek yok. Asla üst kata çıkmayın. Ve ona “Ma” deyin. Ancak Ma’nın konukseverliği takıntıya dönüşmeye başlar. Bir gençlik rüyası olarak başlayan olay dehşet verici bir kabusa dönüşür ve Ma’nın evi kasabadaki en iyi mekan iken dünyadaki en kötü mekan olur.

Onun Filmi

Onun Filmi, on dört yönetmen kadının Türkiye sinemasında kadın sinemacı olmayı, kadın olmayı, çalışan kadın olmayı anlattıkları bir dünyanın hikayesini konu ediniyor. Bir film nasıl yapılır? Nereden başlanır? Yönetmen her şeyi bilmek zorunda mıdır? Tekniği erkekler daha mı iyi bilir? Set çalışanları neden beni değil de görüntü yönetmenini dinliyor? İki kadın yönetmenle çalışmak mı? Yönetmen yardımcım iyi bir yönetmen olmadığımı mı yayıyor? Dünyanın en zor işi karı-koca sette olmak mı? Sinema alanında akademisyenliği seçmiş iki genç, Merve ve Su’yu, üniversitenin korunaklı ortamından sete çeken, bu soruların cevaplarını aradıkları bir film yapma fikri olur. Bütün tecrübesizlikleri ile çıktıkları bu yolda film yapmanın en ironik anlarını kendi yaşadıkları deneyim üzerinden belgelerler.

Yaramazlar Takımı: Zaman Yolcuları

Rusya yapımı animasyon film Kikoriki: Deja Vu, zamanda yolculuk sırasında serüvenden serüvene atılan Krash ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyor. Zamanda yolculuk eden Kikoriki ve arkadaşları, bir takım yanlışlıklar sonucu geçmişte ve gelecekte kargaşaya neden olur. Yolculuk ekibi kuralları doğru bir şekilde uygulamadığı için bir kaza meydana gelir ve hepsi çeşitli zamanlara dağılarak kaybolurlar. Sonrasında kahramanımız Krash, arkadaşlarını geri getirmenin bir yolunu bulmak için amansız bir maceraya atılır.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU