Kaldırılacak denilen "icradan çocuk alımı" uygulaması sürüyor... Ayrılan eşler, çocuklarını görebilmek için bazen canlarından oluyor

İstanbul'da bir inşaat mühendisin, boşandığı eşinde kalan çocuklarını icra kararıyla görmesinin ardından sopalı saldırıya uğraması çözüm bekleyen sorun yeniden akıllara getirdi. İcra ile çocuk alımı nedir? Hangi sorunlar yaşanıyor?

İcradan çocuk alımı en çok çocukların psikolojisini olumsuz etkiliyor / Fotoğraf: Twitter

Boşanma aşamasında olduğu eşinde kalan çocuklarını icra yoluyla gören inşaat mühendisi Enes S.'ye geçen 29 Mayıs Cumartesi günü İstanbul Pendik'te eşinin kardeşlerince sopalı saldırı düzenlendi.

Evlilik gibi boşanma da yaşamın bir parçası olsa bile özellikle eşlerin ayrılma süreçlerinde ve sonrasında çocuklarla ilgili yaşanan sorunlar kimi zaman kötü olaylara neden olabiliyor.

Örneğin 2016 yılında yine İstanbul Kartal'da boşanmak üzere olan bir kadın, tartıştığı eşi Murat Taşocak'ı vurarak öldürdü.

Ölüme sonuçlanan tartışma, Taşocak'ın görmek için aldığı çocuğunu bıraktığı sırada yaşandı.

Yine 2016 yılında Mersin'de çocuklarını görmek için ayrıldığı eşinin evine giden Som Özbek, eşinin akrabaları tarafından bıçaklanmış, olay anı cep telefonu kameralarına yansımıştı.

Son yaşanan olay ise çocuğun icradan alımı yani mahkeme kararıyla babasına gösterilmesinin ardından yaşandı.

Boşanmanın ardından ya da sürecinde çocuğun velayeti bir tarafa verilirken, diğer tarafa çocuklarıyla kişisel ilişkiyi koruyabilmesi için görüşme günü belirleniyor.

Bu genellikle hafta sonları ve ayda ortalama 2 kere oluyor.

Ancak mahkemenin kararına velayet sahibi direnirse yani görüşme gününde çocuğu göstermezse diğer taraf çocuğunu icra ile hazc ederek görebiliyor.

İcra memuru ve bir psikolog veya pedagog eşliğinde eve gidilip haciz kararı tebliğ edilerek, belirlenen görüşme süreci içinde çocuk diğer taraf ile kalabilmesi için haczediliyor.

Çocuğun genellikle annede kalması nedeniyle icra yoluna başvuranlar genellikle erkekler olsa bile velayet babada kaldığı durumlarda çocuğunu görememekten şikayet eden az sayıda kadının da bu yola başvurduğu biliniyor.

icrakararı.jpg
Çocuk icrası için bu dilekçe düzenleniyor 

 

Kaldırılacak denmişti ancak 2 yıldır gelişme yaşanmadı

Taraflar arasında gerginliğe neden olan icradan çocuk teslimiyle alakalı 2019 yılında çıkan haberlerde uygulamanın yeni yargı paketi ile 2020'de son bulacağı iddia edilmişti.

Ancak Avukat Cengiz Hortoğlu'nun da verdiği bilgiye göre henüz bir yasal düzenleme olmadı ve bu nedenle uygulama sürüyor.

ibrahim.jpg
İbrahim Aksoy, çocuklarını görebilmek için dokuz yılda 300 haciz kararı aldırdı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Çocuklarını görmek için 9 yılda 300 haciz yapıp, 23 bin lira ödedi

Babasız Bırakılan Çocuklar Derneği Başkanı İbrahim Aksoy, icradan çocuk alımına başvuran isimlerden biri.

İzmir'de yaşayan ve devlet memuru olan İbrahim Aksoy, 2009 yılında boşandığı eşinin ayda iki kere çocuklarını görme hakkını kendisine kullandırmaması üzerine danıştığı avukatı aracılığıyla mahkeme kararıyla yani haczederek çocuklarını görme yoluna gitti.

2010'da 2019'a kadar 9 yılda 300'e yakın haciz yapıp, bunlar için 23 bin liranın üzerine ödeme yapan Aksoy, maddi külfeti bir yana icra takibi için çalıştığı kurumdan sık sık izin istemesinin yarattığı pek çok soruna karşılaştı.

"Evde bulamama durumu da oluyor"

Aksoy, yaşadığı sıkıntılardan birini şöyle anlattı:

Eşim İzmir'den Tire'ye taşınınca buradaki icra müdürlüğü Tire'deki icra müdürlüğüne yazıyor, şu adreste çocuk var, icra işlemi yapılacağını söylüyordu. Sabah saatinde kalkıp İzmir'den Tire'ye gidiyordum. Her seferinde ise icra işlemi ve psikolog için para da ödemem gerekti. Şiddete dönüşmese bile birkaç kere ayrıldığım eşim ile babası ile tartışmalar da yaşadık. İcra kararı olmasına karşın gittiğimizde evde bulamadığımızdan tutanak tutturmam da gerekti. Çocuğu belirlenen sürenin ardından teslim ediyordum.

çocuk.jpg
Boşanmalarda en çok arada kalan da çocuklar oluyor / Fotoğraf: Twitter

 

Gerginlikten dolayı iftiraya maruz kalanlar oluyor

İcra yoluyla çocuğu alma süreçlerinin kimi çiftlerde daha da sert geçtiğini ve ciddi olaylar yaşandığını belirten Aksoy, "Sırf görüştürmemek için ayrıldığı eşini cinsel istismarla suçlayan ve iftira atanlar bile oluyor" dedi.

2019'da çocukların velayetini aldı

Aksoy'un dokuz yıllık çilesi 2017'de açtığı velayet davasının 2019'da kendi lehine sonuçlanarak çocukların velayetini almasıyla sonlandı.

Şu an 14 ve 24 yaşında olan çocuklarının kendisiyle yaşadığını söyleyen Aksoy, eşinin iki yıldır çocukları görmeye gelmediğini iddia etti.

"Bazı kişiler, çocuğunu ayrıldığı eşinden intikam alma amaçlı kullanıyor"

Aksoy, son olarak "Bu durumda olan kaç kişi vardır?" sorusuna şu cevabı verdi:

Net bir sayı söylemek zor ancak boşanma rakamlarını düşününce bu sayı hayli yüksektir. Maalesef bazı kişiler ayrıldıktan sonra çocuklarını eski eşlerine karşı bir intikam aracı veya maddi menfaat temini için kullanıyor. Bu nedenle göstermeyerek işi yokuşa sürüyorlar. Türk Hukuk Sistemi evcil hayvanların veya ev hacizlerinde ihtiyaç gerektiren eşyaların haczedilmesini yasak ederken, aynı sistem size çocuğu haczettiriyor.

sibel.jpg
Avukat Sibel Dolgun / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"İcra yolu, tarafların çocuğu birbirlerine karşı silah gibi kullanması üzerine düzenlendi"

Avukat Sibel Dolgun ise çocukların icra yoluyla alınmasının sosyal bir zorunluluktan doğduğunu söyleyerek, şöyle anlattı.

Tarafların boşanma dolayısıyla birbirlerine duydukları öfke ve kini çocuklar üzerinden sürdürmeleri, karşı tarafa çocukları adeta bir silah gibi kullanmaları, velayet hakkı olmayan ebeveyn ile kişisel ilişki kurmalarını engellemeye çalışmaları yüzünden çocukların tesliminin devlet eliyle İcra İflas Kanununda düzenlenmesine neden olmuştur. Bu konu İcra ve İflas Kanunu madde 25'te düzenlenmiştir.

 "Çocuğa adeta mal-mülkiyet muamelesi yapılmaktadır"

Çocukların icra edilmesi sürecinde icra müdürü ile birlikte görevlendirilen bir psikolog ya de pedagogun da hazır bulunması gerektiğini kaydeden Dolgun, uygulamaya yönelik şu eleştiriyi getirdi:

İcra marifeti ile çocuğun alınması esnasında, sözkonusu hüküm gereği çocuğa adeta 'mal-mülkiyet' muamelesi yapılmaktadır. Diğer bir deyişle, mahkeme kararı ile mülkiyetin kullanımı hakkını elinde bulunduran taraf, mahkeme kararı gereği bu kullanımı  belli bir süre ile sınırlı olacak şekilde geçici olarak diğer ebeveyne  devretmektedir. Bu durum, paydaş olan anne ve baba için hakkaniyetli gözükebilir ancak çocuk için aynı durum sözkonusu değildir. Çocuk teslimi sırasında olaya çoğu zaman emniyet güçlerinin de müdahil olduğu düşünülür ise  çocuğun eylem esnasında içerisinde bulunduğu psikolojiyi tahayyül etmek zor olmayacaktır.

cengiz.jpg
Cengiz Hortoğlu / Fotoğraf: Twitter

 

"İcra masrafını karşılayamadığından çocuğunu göremeyen de var"

İcradan çocuk teslimi sırasında büyük gerginliklerin yaşandığını söyleyen Avukat Cengiz Hortoğlu, olayın bir de maddi külfeti olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

Çocuğunu mahkeme kararıyla görmek isteyen ebeveynin öncelikle mahkeme kararını icraya koyması gerekiyor. Sonra, harç, yol gideri, uzman ücretini yatırması gerekiyor. İki haftada bir kez, hem de icra yoluyla çocuğunu görmeye çalışan bir ebeveyn düşünün. Bu masrafı karşılayamadığı için çocuğunu göremeyenler bile var.

"Çocuk teslim merkezleri kurulmalı!"

Çocuk teslimi işlemi sırasında herhangi bir direnme yoksa bu masraf karşı taraftan istenemediğine dikkat çeken Hortoğlu, sözlerinin bitiminde çözüm yolunu da işaret etti:

Çocuğu almak üzere çocuğun olduğu eve gidildiğinde, çocuk teslimi için bir haciz tutanağı düzenleniyor. Tutanakta, anne ve baba borçlu ve alacaklı olarak kayıt ediliyor. Borç miktarı bölümüne ise ‘çocuk teslimi' diye yazılıyor. Çocuğun gitmek isteyip istememesinin de bir önemi yok. Yani karara o da uymak zorunda. Çocuk teslim merkezleri kurulursa bu sorun önemli ölçüde çözümlenir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU