Fehmi Koru: Ahmet Davutoğlu’na yer açılırsa yeni partiye harcanacak emek heba olmaz

Gazeteci Fehmi Koru “AK Parti eskilerle barışıyor mu? Arınç ve Aksu ile başlayan yakınlaşma ne anlama geliyor?” başlıklı bir yazı kaleme aldı

Fehmi Koru, kendisine ait internet sitesinde yayınlanan yazısında, partiden uzak tutulduğunu belirttiği bazı isimlere verilen yeni görevlerin anlamını değerlendirdi.

Bülent Arınç’ın yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’na, Abdulkadir Aksu’nun ise Vakıflar Bankası yönetim kurulu başkanlığına getirilmesini yorumlarken iki “İki isim de partilerinden hiçbir zaman kopmadılar” dedi.

Koru, Ahmet Davutoğlu’nu da aynı durumda olduğunu söyledi.

Davutoğlu’nun AK Parti ya da Cumhurbaşkanlığı’ndan “gel” daveti alması durumunda, daveti kabul edeceğini savundu.

“Davutoğlu; davet edilir ve katılırsa o da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu‘na ayrı bir değer katacaktır” dedi. Koru, bu davetin bir dizi yanlış anlaşılmayı da ortadan kaldıracağını ve fuzuli bir parti girişimine harcanabilecek emeklerin heba olmasını da engelleyeceğini öne sürdü.

Koru’nun yazısından bir bölüm şöyle:

AK Parti’nin kurucu kadrosundan iki isme Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından önemli görevler tevdi edildi. Bülent Arınç yeni oluşturulan Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu‘nun (CYİK) atanan ilk üyesi oldu. Yine aynı kadrodan Abdülkadir Aksu da, haberlere göre, Vakıflar Bankası yönetim kurulu başkanlığına getirildi.

Her iki isim de bir süredir yönetimin ve partinin uzağında tutuluyordu.

Yapılana kızanlar olduğu görülüyor. Uzakta tutuldukları dönemde bu iki isme -ve onların durumunda olan başkalarına da- sövgüler yağdıran kişiler yeniden itibar kazandırma girişiminde ters köşeye yatırıldıkları için kızgın; kızgınlıklarını çok belli ediyorlar. Onların kendileri gibi gidişattan rahatsız olduklarını düşünen muhalifler arasından da bu keskin dönüşe olumlu gözle bakmayanlar çıkması doğal.

Hiç ayrılmamışlardı ki… Davutoğlu da öyle…

Oysa hem yapılan, hem de kendilerine uzatılan ele ellerini uzatarak mukabele eden Arınç ve Aksu‘nun tavrı doğrudur.

Arınç ve Aksu partilerinden hiçbir zaman kopmamışlardı. Rahatsızlıkları uzakta tutulmalarındandı. Onları ‘muhalif’ sayanların yaptığı, yanlış bir hesap.

Bu iki ismin kendilerini kendine özgü sebeplerle uzakta tutanın “Gelin” çağrısına tereddütsüz olumlu cevap vermelerinde şaşılacak bir durum yok.

Onlarla aynı durumda olan birkaç isim daha var. Kişiliklerine uygun konumlar teklif edilirse onların da benzer bir tepki vereceğini ve teklifi kabul edeceğini sanıyorum.

‘Manifesto’ yayınlayan ve Ramazan vesilesiyle bazı illerdeki iftarlara katılıp görüş açıklayan eski başbakan Ahmet Davutoğlu mesela. Sesinin duyulması ve görüşlerine ilgi gösterilmesini istediğini belli ediyor Davutoğlu; davet edilir ve katılırsa o da Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu‘na ayrı bir değer katacaktır.

Hükümetin izlediği pek çok politikada Davutoğlu‘nun imzası var. 2014’te başbakan olduktan sonra zaten her alanda politika belirleme mevkiindeydi; ondan önce de dışişleri bakanı olarak Türkiye’nin dış politikasını belirlemede birebir sorumluluk taşımaktaydı.

Bugün izlenenlerin çoğu onun başlattığı politikalar…

Ona yeniden AK Parti içerisinde veya Cumhurbaşkanlığı kadrolarında yer açılması bir dizi yanlış anlaşılmayı ortadan kaldıracak, fuzuli bir parti girişimine harcanabilecek emeklerin heba olmasını da engelleyecektir.

DAHA FAZLA HABER OKU