7. Yıldönümünde Roboski katliamı: Fail hala bilinmiyor

TSK'ya bağlı F16'ların bombardımanı sonucu 19'u çocuk 34 kişinin ölümüne ilişkin tek dava AİHM'de görülüyor

Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 gecesi saat 21.39-22.24 arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı F16 uçakları Irak sınırından geçen bir gruba 4 adet bomba attı. Grupta 19’u çocuk 38 köylü ve en az 50 katır bulunuyordu. 

Bombardımanda 34 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin bedeni yanık ve parçalanmış haldeydi, çoğu Encü ailesindendi. Köylüler battaniyelere sarılmış cenazeleri katırlarla kilometrelerce taşıdı.

Genelkurmay Başkanlığı'ndan ertesi günü yapılan ilk açıklamada Irak'tan Türkiye'ye doğru "bir grubun hareket halinde olduğunun İHA görüntüleriyle” tespit edildiği belirtiliyor, bu bölgenin PKK'lılar tarafından geçiş için sıkça kullanılan bir alan olduğu vurgulanıyordu.

Askeri soruşturma raporundan olayın gelişimi

Katliam, gece boyunca ve sabah saatlerinde haber kanallarında yer almamıştı. Ana akım medya da, ertesi gün Genelkurmay Başkanlığının resmi sitesinde yayımlanan duyuruya kadar konuya yer vermedi. Olayla ilgili soruşturma başlatan Diyarbakır DGM Başsavcılığı Haziran 2013’te görevsizlik kararı vererek dosyayı Askeri Savcılığa iletti. Askeri savcılık dosyanın kendisine gelmesiyle beraber bir  bilirkişi raporu hazırlattı. Ocak 2014 tarihli rapora göre, İHA ile yapılan keşif uçuşları sırasında, saat 17:20 civarında Haftanin Deresi Vadisi'nde "ısı kaynakları" tespit edilmişti. Yarım saat sonra da dönemin 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümg. İlhan Bölük, görüntüleri terörist olarak değerlendirip topçu atışı yapma emrini 2'nci Ordu Harekat Başkanlığı'na iletmişti.

Raporda top atışına onay verildiği, ancak hareket halindeki grubun üç koldan ilerlemesi ve kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayacağı düşünülerek hava harekatına karar verildiği vurgulandı. Dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı, günümüzün KKK Org. Yaşar Güler'in onay için konuyu Genelkurmay 2. Başkanı makamına götürmesinin ardından akşam saat 20.00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay vermişti. Yine rapora göre sınırda bekleyen gruba ilk bomba saat 21:43'te, ikinci bomba da 22:02'de, üçüncü bomba 22:16'da ve son bomba saat 22:24'te atıldı.

 

Savcılık takipsizlik verdi

Askeri savcılık bu rapor üzerine takipsizlik kararı verdi. Askeri savcılık Ocak 2014'te şüpheli 5 asker hakkında "kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri" gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığı kararı verdi. Mağdur yakınları iç hukuk yolları tükenince konuyu AİHM’e taşıdı.

Öte yandan TSK komuta merkezine istihbaratın hangi İHA'lardan geldiği konusu uzun süre tartışıldı. Amerikan WSJ gazetesi, Mayıs 2012 tarihli haberinde, istihbaratın ABD yapımı İHA'lardan, Türkiye-ABD arasında 2007’de PKK'ya karşı kurulan istihbarat paylaşımı mekanizması kapsamında alındığı, ncak hava operasyonu kararının tümüyle Türk askeri yetkililere ait olduğu iddia ediliyordu.

O dönem yayın hayatını sürdüren Taraf gazetesi, olaydan birkaç gün sonra yayımladığı haberinde bombardımana neden olan bilginin Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından verildiğini öne sürdü. Ancak MİT, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yaparak bu iddiaları reddetti. Dönemin başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, olaydan iki gün sonra yaptığı açıklamada, İHA'ların istihbarat örgütlerinin 10 gün kadar önce verdiği bilgi üzerine bölgede uçuş yaptığını söyledi.

Olay TBMM’ye taşındı, tazminat ödendi, aileler reddetti

Şubat 2012'de Başbakanlık tarafından kişi başına 123 bin, toplamda da 4 milyon 180 bin TL tazminat ödendi. Ancak aileler bu tazminatı kabul etmedi. Olayla ilgili TBMM’de bir araştırma komisyonu kuruldu. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu, yaklaşık 15 ay süren çalışmalarını Mart 2013'te tamamladı. Komisyonun hazırladığı 84 sayfalık raporda, sadece İHA görüntülerine dayanarak kimlik tespiti yapmanın mümkün olmadığı belirtilerek, "Olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir" sonucuna varıldı.

Son olarak ölenlerin yarısından fazlası akrabası olan HDP eski Şırnak Milletvekili Ferhat Encü, tutuklu bulunduğu cezaevinden Roboski katliamının yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Encü, failler yerine, mağdur yakınlarına sayısız dava açıldığını belirterek, olayın aydınlatılması yönünde dayanışma çağrısı yaptı. AİHM’de 200’ü aşkın maktul ve mağdur yakınının yaptığı başvuru görüşülmeyi bekliyor.
 

DAHA FAZLA HABER OKU