Meral Akşener: Yine takalar gidip geliyor, mektuplar okunuyor

İYİ Parti'nin 3. olağanüstü kurultayı Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı. Akşener konuşmasında İstanbul seçiminin yenilenmesini "Erdoğan’ın millet iradesine karşı yaptığı sivil darbe" olarak tanımladı

Fotoğraf: Independent Türkçe

İYİ Parti'nin 3. olağanüstü kurultayı Ankara'da Nazım Hikmet Kültür Merkezi'nde başladı. Kurultayda parti tüzüğündeki bazı maddelerde değişikliğe gidecek.

İYİ Parti Lideri Meral Akşener'in kurultaydaki konuşmasından önemli bölümler: 

"Köprüleri satmak için mi sessiz kalıyorsunuz?"

"Dış politikada altı ay önce Fırat’ın doğusuna girmekten bahsedilirken, bugün görüyoruz ki Akdeniz’in doğusu da elden gitmek üzere. Müslüman Uygur Türklerine “terörist” diyecek kadar kendini kaybeden dışişleri yetkilisi maalesef halen görevde. Zulme uğrayan Türk olduğunda, görmemek, duymamak, konuşmamak, iktidarın değişmeyen politikasıdır. BOPçu oldular. Avrusyacı oldular. Üstün cesaret madalyasıyla dolaştılar ama bir türlü Türk olamadılar. Kardeşlerimize zulmeden Çin’e, Osman Gazi’nin, Yavuz’un adını taşıyan köprüleri satabilmek için mi sessiz kalıyorsunuz?"

"Damadın bastığı yerde ot bitmiyor"

"Ülkenin haline bakın: Belediyeler yağmalanmış, Bakanlıklar arpalık olmuş, yargı çaybahçesi, Saray ise karadelik gibi, ne varsa yutuyor. YSK adeta AK Parti seçim işleri başkanlığı, iktidar adeta sandık darbecisi. Ortağı da onun “hınk” deyicisi. Bir de damat var ki düşman başına. Bastığı yerde ot bitmiyor. Sayın Erdoğan “bu kardeşinize yetkiyi verin, faizle dövizle nasıl uğraşılırmış görün” diyordu. Yetkiyi aldı. Ama faizle dövizle uğraşacağına, milletle uğraşıyor. 3-5 oy fazla almak için millete “illet, zillet, terörist” deyip durdular."
 


"Bu gemiyi batırmanıza izin vermeyeceğiz"

"Hani Türkiye’nin beka sorunu vardı… Ne oldu beka sorununa? 31 Mart’ta o kulak çekildi. Olan biten bu. Şimdi hepsi sevgi kelebeği pozu veriyor. Hatta Sayın Erdoğan’ın kalbi maşallah o kadar yumuşamış ki “hepimiz aynı gemideyiz” demeye başladı. Doğrudur, hepimiz aynı gemideyiz. Ama Kaptan Köşkü’nde -ki artık kaptan Sarayı oldu- siz oturuyorsunuz ve göz göre göre gemiyi batırıyorsunuz. Aynı gemideyiz diye sessiz mi kalalım? “Gemiyi ne güzel batırıyorsunuz” diyerek alkış mı tutalım? Bu gemiyi batırmanıza izin vermeyeceğiz."

"Erdoğan millet iradesine sivil darbe yaptı"

"Bütün bu yumuşama söylemlerinin bir tek maksadı var: 6 Mayıs darbesini unutturmak istiyorlar. Biliyorsunuz, Sayın Erdoğan, darbeci Kenan Evren’in bile yapmadığı bir işi yaptı, sandığı tekmeledi. İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi Erdoğan’ın millet iradesine karşı yaptığı bir sivil darbedir. YSK’nın gerekçeli kararı açıklandı. Minareyi çaldılar, kılıfı 250 sayfa."

"Gerekçeli karar değil darbe bildirisi"

"İspatlanmış, belgelenmiş bir tek çalma çırpma yok. Sayın Erdoğan bu suçluluk psikolojisi ile olsa gerek, filozof kesildi. Adalet ile ilgili lügat parçalıyor… “Ülkedeki yasalar halkın bunalıp da semaya “ya rabbi “çığlığı yükselmesin diyedir” diyor. “Allah Devleti, iktidarı, gücü halk bunalıp göklere el açmasın diye vermiştir” diyor.  Kendini devletin, iktidarın ve gücün sahibi sanan bu muhteremin psikolojisi çok ilginç. Olayı direkt Allah’a bağlayarak kendini de arada konumlandırıyor. Bu son derece sakat bir zihniyettir. Sayın Erdoğan’a hatırlatmak isterim: Türk devlet geleneğinde “Töre konuşunca Han susar” diye bir anlayış vardır. Töre nicedir konuşuyor da sen televizyonlardan bağıra bağıra törenin sesini kesmeye çalışıyorsun. Darbenin gerekçesi olmaz. Darbe darbedir. YSK’nın açıkladığı şey gerekçeli karar değil darbe bildirisidir... Yüzlerce sayfa yazıp da söyleyemedikleri şey şudur: Ne yapsaydık yani? Sn. Erdoğan talimat verdi, biz de mecburen iptal ettik. Mesele bu kadar açık."

"Yine takalar gidip geliyor: Bu Türk milletinin başına çuval geçirme girişimidir "

"Bugün, milletimize bir kez daha “çözüm” adı altında tuzak kurulmaya çalışılmaktadır. İktidarın küçük ortağının, “Öcalan avukatlarıyla görüşsün” diyerek başlattığı bu süreç, çözüm sürecinin tekrarıdır. Terörist başının avukatlarıyla görüştürülmesi, bölücü örgütü yönetmesine izin vermek demektir. Yine takalar gidip geliyor. Yine hükümetin izni ile mektuplar okunuyor. 793 şehit vererek hendekten çıkardığımız devletimiz, yine bir çukura sürüklenmek isteniyor. Bu kirli süreç, Türk milletinin başına çuval geçirme girişimidir. Türk milliyetçilerini, kirli oyunlara ortak etmek isteyenleri, buradan uyarıyorum: Türk milliyetçileri, yeni çözüm sürecinin “heyet-i nasıha”sı olmayacak. Türk milliyetçileri, bu ihanet sürecinin “akiller heyeti” olmayacak."

"Sandığı devirip teröristle pazarlık masası kuruyorsunuz"

"Aylarca “beka, beka” diye gezdiler. “Terörü bitirdik, sadece 700 terörist kaldı” dediler. Şimdi neden pazarlığa oturduklarını, Türk milletine izah etmek zorundalar. Sn. Erdoğan ve ortağına soruyorum: Bu aziz milletle ne derdiniz var? Ne derdiniz var da koşa koşa terörist başına gidiyorsunuz? Ne derdiniz var da, sandığı devirip teröristle pazarlık masası kuruyorsunuz? O masadan derhal kalkın. İhanet sürecine derhal son verin."


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU