Akşener'den "2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi" yorumu: O seçimi birinci turda alma imkanımız yoktu

2018'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki adaylığına ilişkin konuşan Akşener, "O seçimde birinci turda matematik olarak alma imkanı yoktu. Çünkü biz tartılmamıştık, ne alacağımız belli değildi" dedi

Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Habertürk'te katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Ülkedeki ekonomik sorunlara değinen Akşener, halk arasında en büyük sorunların geçim dalığı ve işsizlik olduğunu ifade etti.

Akşener, "Kimse farkında değil, gerçekten iş gıda bulma problemine kadar gidiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhalefete yönelik eleştirilerine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akşener şunları kaydetti:

Sayın Kılıçdaroğlu, sayın Erdoğan sistematiği var Türkiye'de. Sayın Erdoğan "Cehape" zihniyeti, düşman zihniyet vs. diyor. Bu kutuplaştırma tamamen iki mahallenin değerleri üzerinden kavga haline dönüşüyor. O tarafa seküler, bu tarafa muhafazakâr dersek. Bu insanların, inançları, değerleri, hayat tarzları üzerinden bir gürültü var. Şimdi bunun bir algoritması, şablonu var. Bazen onbeş günde bazen ayda bir oluyor. Sayın Erdoğan çıkıyor, cehape zihniyeti, sayın Kılıçdaroğlu ya FETÖ'cü oluyor, ya darbeci oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu doğal olarak ona cevap veriyor. Gazeteciler bana soruyor, siz ne diyorsunuz? Ağzımı zor tuttum, 'elinin körünü, sanane, bana ne' diyecektim demedim.

"O seçimi birinci turda alma imkanımız yoktu"

2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerindeki adaylığı ve Millet İttifakı'nın ortak adayının olmamasıyla ilgili gelen bir soruya cevap veren Akşener, "Kendini muhalif diye tanımlayan ister Saadet, ister Demokrat, ister bizim, ister CHP'nin farketmez, muhalif seçmenin tümü birinci turda sayın İnce'nin seçimi alabileceğine inandı. O seçimde birinci turda matematik olarak alma imkanı yoktu. Çünkü biz tartılmamıştık, ne alacağımız belli değildi" dedi.

Akşener, amaçlarının ikinci tura kalmak olduğunu dile getirerek, "Meral Akşener ikinci tura kalırsa Kürtler oy vermez oldu. Bunu da bir kenara koyduk. Seçim gecesi bitti. Ben 7.3 aldım. Benim aldığım oy oranı Ekmeleddin İhsanoğlu beyefendinin aldığı oy kadardı. Sonuçta acayip bir hayal kırıklığı oldu. Ben 15 falan alsaydım, aynı çekiçler benim kafama inecekmiş. Oradaki seçmenin davranışını çalıştım" ifadelerini kullandı.

Yerel seçimlerdeki ittifaka ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Akşener şöyle devam etti:

Bir umutsuzluk oluştu. Sayın Erdoğan'ı demokratik şekilde gitmeyecek diye. Daha büyük fotoğrafı oluşturabilmek için o masaya oturduğumuzda Türkiye mi, İYİ Parti mi diye ikilemde kaldığımızda Türkiye'yi tercih ettik. Biz 19 ilçeyi kazandık. Yalnız girmiş olsaydık belki 16 alacaktık. Ama İstanbul, Ankara ve Adana. Muharrem Bey'le o zaman rastlaşıyorduk. Bursa çok pisi pisine gitti. Saadet Partisi, Demokrat Parti orada ayrı ayrı adaylar çıkardılar. Biz Demokrat Parti'nin Balıkesir'de ayrı aday çıkarmasının önüne geçip birlikte gitseydik orayı alıyorduk. Bunlar da tekrar öğrenmemiz gereken alanlar. 

"İYİ Parti'yi terbiye, test edeyim derken, Kürtlere hakaret ediliyor bu ülkede"

İYİ Parti'nin HDP üzerinden eleştirildiğini ifade eden Akşener şöyle devam etti:

İYİ Parti ve Meral Akşener HDP üzerinden hep test edilir oldu. HDP ile Meral Akşener'i, İYİ Parti'yi terbiye, test edeyim derken, Kürtlere hakaret ediliyor bu ülkede. Ben Güneydoğu'yu gerçekten bilen Batı'da doğmuş politikacılardan birisiyim. Ben evlerde kalırdım. Çoğunuzun tanıdığı isimlerin evinde kalırdım. O evlerde nasıl karşılarlar sizi biliyor musunuz? Kocasız, yalnız gitmişseniz, evin en büyüğü, yaşlı kadın, yere yatak serilir, orada yaşlı kadın yatar, odanın kapısının dışında sandalyede bir genç sizi korumak için bekler. Şimdi sürekli bir hakaret dili oluştu. Ben buna karşıyım. Her Kürde 'Kürdüm amma PKK'lıyım diye yapıştırıyorsak' vah bu ülkeye! Hiçbir seçmen dini, mezhepsel, etnik olarak hiçbir partinin marabası değildir. Sayın Erdoğan da, sayın Kılıçdaroğlu da, ben de onlara yalvarıp oyunu almak durumundayım.

Cumhurbaşkanı adayı olacak mı?

Gelecek seçimlerde cumhurbaşkanı adayı olup olmayacağıyla ilgili gelen bir soruya ise Akşener, "24 Haziran'da Meral Akşener Cumhurbaşkanı adayı olmuş olduğu için şimdi herkes dönüyor 'Sen aday mısın?' diye soruyor. Yarın ben Cumhurbaşkanı olabileyim diye bırakın kelimeyi, harf çıkarmadım ağzımdan. Ben kendimle ilgili vazgeçmeyeceğim hiçbir şey yok, bana dair" dedi. 

Gelecek ve DEVA Partisi ile ittifak olacak mı?

Bir sonraki seçimlerde Gelecek Partisi ve DEVA Parti ile bir ittifak yapılıp yapılmayacağıyla ilgili gelen bir soruya Akşener, "Bu işin bütünleşerek büyümesi gerektiğini istediğime ihsas ettim. Sayın Davutoğlu ve Sayın Babacan çok tecrübeli insanlar. Neyi hissettirdiğimi anlamışlardır diye düşünüyorum" yanıtını verdi.

"Dindarla sekülerin çatışması yok ama din adına parmak sallanıyor"

Siyaset ve din tartışmalarına da değinen Akşener şunları kaydetti:

Dindarla sekülerin çatışması yok. Ama din adına parmak sallanıyor. En acısı; kurban kestirmek isteyen arkadaşlarım dini hassasiyet gösteren gruplara parasını verirdi. Ama şimdi öyle bir şey kalmadı. Çünkü dindar emin adamdı. Yahu 5 maaş alamazsınız, ben onu bağışlıyorum diyemezsiniz. Ben bu iktidar döneminde çok önemli mevkilerin başında bulunanların, müsteşarlık makamında bulunanların yönetim kurulu üyeliği aldıklarını, temettü aldıklarını biliyorum. Yapamazsınız. Çünkü orada yabancı ortaklar var, devlet adına iş yapamazsınız. 

"Üniversite mezunları AVM'lerin üçüncü katında vakit geçiriyor"

Ülkedeki genç işsizliğe de değinen Akşener, her ilde bir üniversite açıldığını fakat gençlere iş alanı oluşturulmadığını söyledi.

Üniversiteler için iyi binalar yapıldığını fakat yeterli akademik donanımın yerleşmediğini savunan Akşener, "Sonuç itibariyle her gün artan üniversite mezunu genç işsizler. Evlerde gece oturup, gündüz uyuyorlarmış bu çocuklar. İstanbul'da AVM'lerin üçüncü katına gidin bakın. O çocuklar oralarda vakit geçiriyorlar" dedi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU