Hindistan, dünyanın en yüksek koronavirüs enfeksiyonu bulaşma hızından ve en yüksek günlük vaka artışından mustarip. Bu da ülkeyi ölümcül bir sağlık hizmetleri krizine sürüklüyor.

Yaklaşık 1 milyar 400 binlik nüfusa sahip ülkede 22 Nisan itibarıyla 15 milyon 900 bin doğrulanmış koronavirüs vakası bulunuyor ki bu, ABD’nin ardından en yüksek ikinci sayı. Ülkede 184 bin 657 de ölüm var.

Günde yaklaşık 2 milyon 700 bin doz aşı yapılıyor olsa da toplumun yüzde 10'undan daha azı ilk doz aşısını olmuş durumda.

Durum nasıl bu kadar kötüye gitti?

Hindistan'daki yetkililer, eylülde vaka sayıları düşmeye başlayınca en kötüsünü atlattıklarına inandı.

Enfeksiyon oranları arka arkaya 30 hafta boyunca düşmüş, şubat ortasında yeniden yükselmeye başlamıştı. O dönem uzmanlar, ülkenin sağlık altyapısını iyileştirme ve agresif bir aşılama programı başlatma fırsatını kaçırdığı uyarısında bulunmuştu.

Hindistan'daki salgını takip eden, Michigan Üniversitesi'nden biyoistatistikçi Bhramar Mukherjee, Associated Press'e "Başarılı olmaya çok yaklaşmıştık" dedi.

Hindistan Halk Sağlığı Vakfı başkanı K. Srinath Reddy, önlemlerin gerekli olduğuna dair uyarılara ve tavsiyelere rağmen yetkililerin ani artışın büyüklüğüne hazırlıksız olduğunu söyledi.

Eleştirmenler, hükümetin Hindu dini bayramlarını veya seçimleri duraklatmamaya karar verdiğine işaret ediyor ve uzmanlar, bunların enfeksiyon oranındaki ani artışı daha da kötüleştirmiş olabileceğini söylüyor.

Reddy, "Hindistan'daki yetkililer, istisnasız olarak, halk sağlığı önceliklerini arka plana attı" dedi.

Sonuç olarak, Hindistan'ın 7 günlük doğrulanmış günlük yeni vaka ortalaması, son iki haftada tırmandı ve 6 Nisan'da 100 bin kişi başına 6,75 yeni vakadan 20 Nisan'da 100 bin kişi başına 18,04 yeni vakaya yükseldi. Uzmanlar bunun muhtemel nedeninin ilk defa Hindistan’da tespit edilen de dahil virüsün yeni varyantlarının olduğunu söylüyor.

Hindistan'ın en üst düzey sağlık yetkilisi Rajesh Bhushan, çarşamba günü yetkililerin neden daha iyi hazırlanamadıklarına dair yorumda bulunmadı ve şunları söyledi:

Bugün fırsatı neden kaçırdığımız, kaçırıp kaçırmadığımız, hazırlanıp hazırlanmadığımız konularına girmenin zamanı değil.

Sağlık sistemi neden çöküyor?

Hindistan, gayri safi yurtiçi hasılasının yalnızca çok küçük bir kısmını sağlık sistemine harcıyor ve bu miktar çoğu büyük ekonominin harcamasından daha düşük.

Virüs geçen yıl yayılırken Hindistan, hastanelere yığılmayı önlemek için ülke çapında aylarca süren sert bir tecrit uyguladı.

Bu milyonlarca kişi için korkunç zorluklar getirdi ancak kısa vadeli sözleşmelerle ek sağlık çalışanları işe almak, sahra hastaneleri kurmak ve yemek salonlarına hastane yatakları yerleştirmek gibi kritik eksikleri giderecek önlemleri uygulamak için de zaman kazandırdı.

Ancak Pune kentindeki Hindistan Bilim Eğitim ve Araştırma Enstitüsü'nde bağışıklık sistemlerini inceleyen Dr. Vineeta Bal, yetkililerin pandemiye uzun vadeli bir yaklaşım benimsemediğini söyledi.

Bal, mevcut hastanelerin kapasitesini artırmak veya virüsün izlenmesine yardımcı olmak için daha fazla epidemiyolog işe almak gibi kalıcı iyileştirmelere dair önerilerin büyük ölçüde göz ardı edildiğini söyledi. Şimdi yetkililer, sayılar düştüğünde sona eren birçok acil durum önlemini yeniden canlandırmak için çabalıyor.
 

Bir yıl önce Hindistan, endüstriyel oksijen üretim sistemlerini tıbbi kullanıma uygun bir ağa dönüştürdükten sonra Latin Amerika ve Afrika'yı saran tıbbi oksijen sıkıntısını yaşamaktan kaçınmayı başardı.

Ancak birçok tesis tekrar endüstriye oksijen sağlamaya döndü ve şimdi birkaç Hindistan vilayeti o kadar büyük oksijen sıkıntısı içinde ki Sağlık Bakanlığı hastaneleri karne uygulamasına geçmeye çağırdı.

Ekimde hükümet, tıbbi oksijen üretmek için yeni tesisler inşa etmeye başladı ancak şimdi, yaklaşık 6 ay sonra, herhangi birinin üretime başlayıp başlamadığı belirsizliğini koruyor. Sağlık Bakanlığı tesislerin "erken tamamlanmaları için yakından incelendiğini" söyledi.

Talebi karşılayabilmek için oksijen tüpleri ülkenin dört bir yanındaki sıcak pandemi noktalarına götürülüyor ama bazı eyalet yönetimleri yerel ihtiyaçları karşılamak için kullanılmak üzere diğer eyaletler tarafından bunların birçoğunun yolunun kesildiğini iddia etti.

Bundan sonra ne olacak?

Hindistan, hasta akışını önemli ölçüde azaltmak için yeterli sayıda kişi aşılanana kadar sağlık sisteminin daha fazla çökmesini önlemeye çalışmak gibi büyük bir zorlukla karşı karşıya.

İyi haber şu ki Hindistan büyük bir aşı üreticisi ancak mart ayında büyük aşı ihracatlarını durdurarak onları yurtiçi kullanıma yönlendirdikten sonra bile üreticilerin yeterince hızlı aşı üretip üretemeyeceğine dair sorular var.

Halk Sağlığı Vakfı'ndan Reddy, "Aşılama yayılmayı yavaşlatmanın bir yolu ancak bu tamamen aşıların hızına ve ulaşılabilirliğine bağlı" dedi.

Federal hükümet inkar etmesine rağmen, halihazırda birkaç eyalet aşı sıkıntısı yaşadığını söyledi.

Hindistan, önceki hafta Dünya Sağlık Örgütü veya ABD, Avrupa, Britanya veya Japonya'daki düzenleyiciler tarafından yeşil ışık yakılan tüm Kovid-19 aşılarının kullanımına izin vereceğini söyledi.

19 Nisan Pazartesi günü Hindistan, aşılama programını yakında 45 yaşındaki kişilerden tüm yetişkinleri, yaklaşık 900 milyon kişiyi kapsayacak şekilde genişleteceğini belirtti. Bu, tüm Avrupa Birliği ve ABD nüfusunun toplamından çok daha fazlası.

Bu arada Reddy, bazı eyaletlerin yeni tecritler uygulamak zorunda kaldığını ancak uzun vadede bireylerin de kendi üzerine düşeni yapması gerektiğini söyledi.

Toplum olarak maske takma, fiziksel mesafeyi koruma ve kalabalıklardan kaçınma gibi halk sağlığı önlemlerini sürdürmemiz çok önemli.

Associated Press'ten de yararlanılmıştır

https://www.independent.co.uk/asia/south-asia

Independent Türkçe için çeviren: Onur Bayrakçeken