ABD'de yapılan yeni bir araştırma, ülkedeki yerel şiddet ve terör olaylarında son 25 yılda ''benzeri görülmemiş'' bir artış yaşandığını ortaya çıkardı.

Washington Post'un Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi (CSIS) tarafından derlenen analizinde, ülke içi şiddet ve terör hadiselerinde son çeyrek yüzyılda çok büyük bir sıçrama yaşandığı, bunların çoğunun ''özellikle aşırı sağdaki beyaz üstünlüğüne inanan, Müslüman karşıtı ve hükümet aleyhtarı aşırılık yanlılarının yol açtığı'' olaylar olduğu belirtildi.

İç terör olaylarının 2020'de zirveye ulaştığının altı çizilen analizde, ''Veriler, 2015'ten bu yana aşırı sağcıların gerçekleştirdiği 267 saldırı 91 kişinin ölümüne yol açarken, aşırı sol görüşlere atfedilen 66 saldırı ve komplo olayının ise 19 kişinin hayatına mal olduğunu ortaya koyuyor'' ifadelerine yer verildi.

CSIS veri tabanı projesinin yöneticisi Seth Jones, "En endişe verici olan, yerel terör komplolarının ve saldırılarının sayısının on yıllardır görüldüğü en yüksek seviyede olmasıdır. Amerikalıların tehdidin ciddiyetini daha kötüye gitmeden anlamaları çok önemli" dedi.

Analizde, son 6 yılda camiler, sinagoglar ve siyahilere ait kiliseler dahil olmak üzere düzinelerce dini kurum, kürtaj klinikleri ve hükümet binalarının yakıldığı, bombalandığı veya ateşli silahlarla, aşırı sağ gruplar tarafından hedef alındığı, aşırı sol gruplardaki hareketlenmenin ise Mayıs 2020'de siyahi George Floyd'un polisin gözaltı esnasında öldürülmesiyle zirveye tırmandığı belirtildi.

CSIS verileri ışığında hazırlanan analizde, 6 Ocak'ta aşırı sağı gruplar tarafından ABD Kongresine yapılan baskının Amerikan halkının ülke içi terörizme ve nefret odaklı şiddet olaylarına daha fazla ilgi duymasına yol açtığı iddia edildi.

Sosyal medya ile terörizm arasındaki bağlantıya dikkat çekildi

Georgetown Üniversitesinde terörle mücadele uzmanı olan Prof. Bruce Hoffman'ın, aşırılık yanlılarının son yıllarda teorileri, şikayetleri, taktikleri ve potansiyel hedefleri paylaşmak için sosyal medyayı ve interneti kullandıklarını görüşü de analizde yer aldı.

Hoffman, "Bu itici gazdır. İletişimi sağlayan da budur." sözleriyle sosyal medyanın şiddet ve terörün yayılmasındaki rolüne vurgu yaptı.

Independent Türkçe, AA