S-400'de sıcak temmuza doğru: Teslimat tarihi yaklaşırken mesajlar keskinleşiyor

Türkiye'ye gelecek mi gelmeyecek mi, anlaşma gerçekten tamam mı, S-400'ün kısa tarihçesi ve Washington-Ankara-Moskova hattında konuşulanlar

9 Mayıs 2016'daki Rusya'nın Zafer Günü'nde S-400'ler Kızıl Meydan'da boy göstermişti / Fotoğraf: Reuters

Siyaset, askeri kurumlar, finans çevreleri, piyasalar özellikle son bir yıl içinde bin 893 kiloluk bir askeri cihazı ve bu silahın Türkiye ile ilişkisini tartışıyor.

Malum cihazın adı S-400.

Türkiye Rusya'dan S-400 almak istiyor.

Net bir tarih telaffuz edilmemiş olsa da teslimatın iki ay içinde yapılacağı konuşuluyor.

Temmuz'da planlanan teslimat siyaset sahnesini sıcak tutuyordu.

Tarih yaklaştıkça hararet artıyor. 

ABD Türkiye'nin S-400 almamasını istiyor, dahası hem yaptırım kartını masaya sürüyor hem savaş uçağı F-35'leri vermemekle tehdit ediyor.

ABD’nin Ankara'nın S-400 alımını ertelemesi için 'yeni bir teklif sunduğu iddia edilse de Türkiye Rusya ile anlaşmanın “Tamam” olduğunun ısrarla altını çiziyor.

Amerikan TV kanalı CNBC’ye göre ABD Türkiye’ye S-400 alımını durdurması için iki hafta süre verdi.

Haber, Haziran’ın ilk haftasının sonunu işaret ediyor. 

Türkiye'nin Rusya ile anlaşmasını iptal etmemesi ve ABD'den patriot hava ve füze savunma sistemlerini satın alma kararı almadığı takdirde Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programından çekileceğini söylüyor.

Ancak Türkiye anlaşmanın arkasında olduğunu belirtiyor.
 

hulusi akar.jpg

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar / Fotoğraf: AA


Son olarak Milli Savunma Bakanı Akar aynı vurguyu yaptı. 

ABD’den itirazlar gelmeye devam ederken Ankara bir kez daha ‘geri adım yok’ mesajı verdi. 

Biz diyoruz ki 'S-400 done deal' (Anlaşma, işlem bitti), onlar ise 'no deal is a done deal' (Hiçbir anlaşma bitmiş değildir)  diyorlar.

Akar meselenin ciddi olduğunu, S-400 için Rusya'ya gönderilen Türk personel ile izah ediyor.

Milli Savunma Bakanı bu personellerin Rusya'ya gidip eğitim almaya başladığını belirtiyor.

Bir yandan da Lockheed Martin tarafından imal edilen F-35 savaş uçağı için ABD'ye gönderilen Türk pilotların Arizona’daki eğitimi sürüyor.

Uçak Türk pilotlar tarafından uçuruluyor ama Pentagon Türkiye’ye bazı F-35 eğitim ve bakım ekipmanının sevkiyatının durduğunu öne sürüyor. 

Kremlin ise Türkiye gibi anlaşmada sıkıntı olmadığının altını çiziyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Akar'ın açıkmasından sonra Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov “Ankara'nın ifade ettiği gibi S-400 anlaşması bitmiş, tamamlanmış bir anlaşmadır” diye konuştu.

S-400 ile ilgili Türkiye’ye en kayda değer tepki ise Almanya'dan geldi. 

Almanya hükümet sözcüsü “Türkiye’nin savunma sistemleri hakkındaki kararını yeniden değerlendirmesini memnuniyetle karşılarız, Türkiye’nin S-400 alımı ile ilgili kararı sonrası NATO için zor sorular gündeme geldi” açıklaması yaptı.

S-400'ün dünü ve bugünü

S-400'ler Rus Almaz-Antey firması tarafından üretiliyor.
 

S-400 WİKİMEDİA.JPG
S-400 sistemi / Fotoğraf: Wikimedia


Her bir ateşleyici ünitesinin piyasa fiyatı yaklaşık 400 milyon dolar.

Beş ayrı modeli olan hava savunma sisteminin en pahalısının menzili 400 kilometreye kadar uzanıyor.

Bunun anlamı sistemin bulunduğu noktadan 400 kilometre uzaklıktaki bir hedefi etkisiz hale getirme kapasitesinin olduğu. 

Uzmanlar S-400’ü Rusya Federasyonu döneminin askeri şaheseri olarak görse de tasarımıyla ilgili çalışmalar 1980’lerde Sovyetler Birliği zamanında başlatılmıştı.

İlk testi 1999’da yapıldı; 2001’de ise Rusya ordu envanterine girdi.

NATO raporlarında "SA21 Growler" olarak tanımlanan S-400’lerin bu kadar sık konuşulmasının ardında yatan en büyük etken Türkiye’nin bu hava savunma sisteminden edinmek istemesi.

ABD itiraz ediyor

ABD Türkiye’nin S-400 kullanma kararına en ciddi muhalefet eden ülke. 

Aslında ABD’nin Rus savunma sistemleri ve bu cihazların satışıyla ilgili yaptığı itirazlar yeni değil.

Bundan yaklaşık altı yıl önce de Tahran Moskova’dan S-300 satın almaya karar verdiğinde Washington yönetimi hem Rusya hem İran’ı uyarmıştı.

En önemli gerekçe İsrail’in İran’ın menzilinde olmasıydı.

Ama 2016’da başlayan görüşmelerin ardından İran 1 milyar dolar karşılığında bu sistemleri satın aldı.

İtirazlardan birkaç ay sonra Hazar denizi üzerinden gönderilmesine karar verildi.

Her ne kadar S-300 füze kodlarının Rusya tarafından İsrail’e satıldığıyla ilgili komplo teorileri ortalıkta dolaşsa da İran yaklaşık iki yıllık bir sürecin ardından Rus hava savunma sistemlerini kullanmaya başladı.

Aslında savunma sanayinde en önemli mesele bu hassas bilgilerin başka bir ülkenin eline geçmesi endişesi.

Örneğin ABD Türkiye'nin S-400 edinmesiyle F-35 savaş uçaklarıyla ilgili hassas bilgilerin Rusya’nın eline geçeceği endişesi taşıyor. 

Bununla birlikte Bulgaristan, Slovakya, Yunanistan, Kıbrıs Rusların S-300 hava savuma sistemine sahip ülkeler.

ABD’nin “S-400 ile F-35 aynı anda olmaz” itirazına karşı Türkiye’nin geliştirdiği argüman ise tam olarak bu ülkelerin Rus yapımı hava savunma sistemi kullanmaları. 

Yani Batı bloğunu temsil eden, NATO ve AB üyesi dört ülkenin S-400 olmasa bile bir alt modeli S-300’lere sahip olduğu gerçeği.
 

erdoğan putin.JPG
Rusya lideri Putin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Kasım 2018'de Türkakım projesinde bir araya gelmişti / Fotoğraf: Reuters


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a; Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’ndan sahadaki diplomatlara kadar Türkiye cephesinde herkes bu tespiti yapıyor. 

12 Nisan 2019’da VOA’dan Dilge Temoçin’e konuşan Amerikan Dışişleri Bakanlığı danışmanlarından jeopolitik uzmanı John Sitilides’e göre ise ABD meseleyi farklı okuyor.

Sitilides, S-300 ile S-400’lerin askeri varlıklarının kıyaslanmasının yanlış olduğunu düşünüyor. 

Bunlar eski teknolojiler hatta S-300’lerin geçmişi 1960’lara kadar dayanıyor. 2003 yılında 1990’lı yılların Amerikan teknolojisi, 1960’larınki gibi eski değildi elbette. Bu nedenle Amerika, gelişmiş Batı teknolojilerinin çoğunun S-300’leri alt edebileceğinden emindi. O nedenle NATO’ya yeni katılmış görece yoksul ülkelerin alım gücüne uygun olan S-300lar meşru müdafaa amaçlı kaldığı sürece, bir alarm durumu yaratmadı. Şimdiyse durum çok farklı.

Rusya ile yakın zamanda S-400 anlaşması yapan ise sadece Türkiye değil.

Çin ve Hindistan da Rusya ile anlaşma yaptı.

Ama Türkiye NATO üyeliği ve bulunduğu jeostratejik konumun önemi nedeniyle yine gözler önünde. 

Jeostratejik açıdan önemli olan sadece Türkiye değil elbette.

Rusya'nın en batısından Batı'ya bakış

ABD ve Batı; Rusya’nın S-400 savunma sistemlerini nereye yerleştirdiği ile de bir o kadar alakadar.

Yani Kaliningrad ile.
 

kaliningrad.JPG
Kaliningrad kenti stratejik bir noktada bulunuyor / Harita: Britannica Ansiklopedisi


2019’da askeri gücünü yüzde 40 oranında artıracağını açıklayan Rusya; NATO’nun Avrupa’da kurduğu hava savunma sistemlerine karşı önemli bir hamle yapıp 400 hava savunma sistemlerini iki ay önce Kaliningrad şehrine kurdu. 

500 bin nüfuslu Kaliningrad başkent Moskova’dan tam 11 kat küçük ama Rusya’nın en stratejik noktalarından biri olarak kabul ediliyor. 

Zira kent ülkenin hem en batısında hem Baltık Denizi’ne kıyısı var. 

Yani Litvanya ve Polonya gibi iki NATO ülkesinin hemen sınırında yer alıyor. 

1 Mayıs 2004’te Letonya, Litvanya ve Estonya’nın Avrupa Birliği’ne kabulüyle Baltık Denizi’nin bir anlamda AB iç denizi haline gelmesi nedeniyle kimi uzmanlar burası için “Avrupa Birliği içindeki Rus toprağı” tanımlaması yapıyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin askeri güçlendirme çalışmalarını tam da bu stratejik noktada gerçekleştiriyor. 

The Economist: S-400 en iyisi

ABD’de yayın yapan The Economist dergisinin 2017’deki haberine göre S-400’ler dünyada hâlihazırda kullanılan hava savunma sistemlerinin en iyisi.

Washington-Ankara-Moskova hattındaki gerilimin tek nedeni ise1952’den bu yana NATO üyesi olan Türkiye’nin Rusya’dan silah alımı değil. 

ABD’ye göre Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemlerinin kullanması demek aynı zamanda ABD’nin müşterek saldırı uçağı olarak bilinen F-35’lerin zayıf noktalarının Moskova tarafından kötüye kullanılmasını beraberinde getirebilir.

ABD Türkiye’ye S-400 almaması için defalarca tavsiyede bulundu.

O tavsiyeler son olarak Amerikan Kongresi’nde tehdit niteliği almaya başladı. 

Önce Temsilciler Meclisi Tahsisat Komisyonu’nda Türkiye’ye F-35’lerin teslim edilmesini engelleyen tasarı görüşüldü.

Ardandan Dışişleri Komisyonu’nun Demokrat ve Cumhuriyetçi Partili kongre üyeleri Türkiye’ye açıktan S-400’leri almaktan vazgeçmesi çağrısı yapıp aksi bir durumda yaptırımların devreye sokulabileceği mesajı verildi. 

S-400 tartışması Türkiye için kazanç mı sorun mu?

ABD’li yetkililerin “Türkiye’nin ekseninin Batı’dan Rusya’ya doğru kayabilir” bakış açısı Ankara’yı rahatsız ediyor. 

AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’a göre Türkiye’nin sadece bir ekseni var, o da kendi ekseni.
 

s-400.jpg
Fotoğraf: Reuters


Tüm bu tartışmaların içinde Türkiye’nin kazançlı çıktığını düşünenler de yok değil.

Ortadoğu araştırmacısı Seth J. Frantzman S-400 geriliminde Türkiye’nin potansiyel kazanan olduğunu söylüyor.

Zira Frantzman Ankara’nın hem bağımsız bir dış politika inşasını pratikte uygulayabildiğini hem bu süreçte ABD ile Rusya’yı karşı karşıya getirdiğini belirtiyor.

Bu durumun ise Ankara’nın Suriye ve enerji anlaşmaları konusunda sıkı pazarlık için elini güçlendirdiğini iddia ediyor.

İsrailli uzman ile aynı kanaatte olmayanlar da var. 

Onlardan biri de BAE’li gazeteci Faysal El Yafi.

Yafi, Rusya’nın Ortadoğu’da herkes ile anlaşabileceğini fakat kimsenin dostu olmayacağı tespitini yapıp Türkiye’nin ABD’nin yaptırımları ile karşılaşabileceğini belirtiyor.
 

trump son.jpg
ABD Başkanı Donald Trump / Fotoğraf: Reuters


ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Robert Palladino’nun potansiyel S-400 alımının, F-35 programının yeniden değerlendirilmesine yol açacağını söylemesi, Türkiye’yi ABD'nin Düşmanlarına Yaptırımla Karşı Koyma Yasası ile tehdit etmesi kimi uzmanlara göre Ankara’nın geniş kapsamlı sonuçlarla karşılaşacağını haber veriyor.

Elbette sadece bununla sınırlı değil.  

ABD Başkanı Trump’ın Mart’ta Kongre’ye gönderdiği mektubun ardından Türkiye’ye bazı ürünlerde gümrük muafiyeti sağlayan programdan çıkartılacağı niyetini beyanı Türk lirasının Amerikan doları karşısında değer kaybetmesini de beraberinde getirdi.

S-400'ler daha ucuz

Türkiye, 2013'te ABD'den Patriot füze savunma sistemi alımını görüşmüş ancak ABD'nin patriotların teknik özelliklerini Türkiye ile paylaşmayı reddetmesi ve sistemin yüksek maliyeti nedeniyle Rusya’ya yönelmişti.

Ruslar, S-400'lerin radara yakalanmadığını öne sürüyor.

Türkiye hedefi yüzde 65 isabetle vurabilen ABD'nin patriot sistemlerine kıyasla S-400’lerin daha uygun bir seçenek olduğu kanaatinde.

S-400'lerin toplam 2.5 milyar dolara ulaşan bedeli, Türk lirası olarak ödenecek. 

ABD, daha düşük bir isabet oranı olan Patriot için 3.5 milyar dolar istemişti.

Türkiye için fiyat daha uygun.

Peki risk daha mı yüksek?

Bu sorunun yanıtını zaman gösterecek.

Şimdilik bilinen fakat üzerinde çok durulmayan tek detay ortak üretim ve teknoloji transferi meselesi. 

S-400 alınması konuşulduğundan beri hiçbir üretici firma yetkilisi bunu resmen kabul etmedi. 

S-400'e "Tamam" diyen Türkiye ise şimdiden S-500 sistemlerini Rusya ile müşterek üretmeyi istiyor.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU