AB seçimlerinde yarışıyorum çünkü sol, neo-faşizme karşı birleşmeyi reddediyor

DIEM25, başlangıçta Avrupa’da sol partileri ilerici bir “yeşil yeni anlaşma” gündemi etrafında toplamak amacıyla kurulmuştu. Ancak böyle olmadı ve biz de kendimiz yarışmaya karar verdik.

Yanis Varoufakis / Fotoğraf: The Independent

Üç yıldan uzun bir süre önce, 9 Şubat 2016’da bin kadar kişi, başlangıçta işçilerin ilerici tiyatro oyunlarının sahnelenmesi için inşa ettiği, Berlin şehir merkezindeki görkemli tiyatroda bir araya geldik. O gece Avrupa yanlısı, uluslarötesi, ilerici, demokratik bir hareket kurup, adına da “Avrupa’da Demokrasi Hareketi 2025” (DIEM25) dedik.

DIEM25, Avrupa Baharı listesini oluşturmak için bize katılan birçok hareketle birlikte, bu hafta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde kıtadaki Avrupalı yurttaşlardan oy bekliyor. Ancak birçok yurttaş soruyor: Neden?

Şubat 2016’da bizi yeniden bir araya getiren motivasyonun nedeni kendi içinde saklıydı. DIEM25’in yıldönümünde The Independent’a verdiğim röportajda, amacımızı “Avrupa’nın post-modern 1930’lara sürüklendiğine” dikkat çekerek açıkladım. Ayrıca, gücü elinde tutanların, 2010’da Euro Bölgesi’ndeki krizi tetiklemeden önce 2008’de mali piyasaları vuran, bizim jenerasyonun 1929’unu çok kötü yönettiğini ortaya koydum.

Avrupalı liderler bankaların çöküşünün ardından alay eder gibi, bankaların kaybını en zayıf vergi mükelleflerinin omuzlarına yıktı. İşe Yunanlarla başladılar ancak bu acı kısa sürede Almanya dahil tüm Avrupa’ya yayıldı.

Irkçı ve otoriter sağcı popülistlerin iktidarı almaya çalışmasının yalnızca an meselesi olduğunu tahmin etmek için çok ileri görüşlü olmaya gerek yoktu. O röportajda da söylediğim gibi “Yetkililer, ne yaptıklarını bilmiyor. 1920’ler ve 1930’larda olduğu gibi, kaybı ilerledikçe telafi ediyorlar”.

Çevreci, organize zafer yürüyüşünün beklentisiyle ve Avrupalı “yeşil yeni anlaşma” gündemi üzerinde tutkulu şekilde çalışmak gayesiyle işe bizzat el attık. Hedefimiz, bütün ilericileri ortak bir plan etrafında toplamaktı: Her yıl Avrupa gelirinin yüzde 5’ini, kıtanın son derece ihtiyaç duyduğu yeşil enerjiye, ulaşıma ve teknolojiye yönlendirmek.

2019 Avrupa Parlamentosu seçimlerinin merkez noktası olmasını ve bu sayede Avrupa adına yeşil yeni mutabakat için birlik olma sürecinin sol, Yeşiller, hatta sistem karşıtı liberaller ve ilerici muhafazakarların da yer aldığı taraflardan oluşan ilerlemeci bir koalisyonu şekillendirmesini umuyorduk. Hayalimiz, kıtamızdaki tüm Avrupalıları aynı anda kapsayabilecek ayrıntılı bir politika gündemiyle hareket eden, uyum içindeki bir birliğin öncüsü olmaktı.

Buna rağmen sıkı çalışmayla geçen 2 yılın ardından, 2017 sonunda netlik kazanan bir şey vardı: Ulus devlet merkezli siyasi partiler, çağımızın gerektirdiği yeni ve uluslarötesi siyaseti kucaklamak için bölünmüştü!

Sağdakiler, yabancı düşmanlığının etrafında ne yazık ki kolayca yekvücut olabiliyorken, bizse baktığımız her yerde, siyasetin ilerici kesiminin başına musallat olan tutarsızlığı getiren, felç edici bölünmeler görüyorduk. Bununla birlikte, biz yabancı düşmanlığı aşırı sağ için neyse, yeşil yeni anlaşmanın da ilericiler için öyle olabileceğini savunduk. Mevcut partilere gelince; onlar kendi bölünmelerinin derdine düşmüştü.

Bu bölünmeler, ulusal sınırların ötesinde ve ulusal partiler içinde, hem iyi hem de kötü sonuçlar getirdi. Örneğin Avrupalı Yeşiller; ordoliberalizme kulak kabartan Almanya Yeşiller’le, (Avrupa Merkez Bankası tarafından desteklenirken) Avrupa Yatırım Bankası tahvilleri vasıtasıyla finanse edilecek yeşil yeni anlaşma önerimize katılan diğer yeşil partiler arasında ayrıştı.

Avrupa Solu Partisi, euroya şüpheyle yaklaşan partilerin yanı sıra, kötülüğüyle nam salmış troykanın dayattığı korkunç kemer sıkma önlemlerini uygulayan ve euro üyeliğinin kemer sıkmayla mücadeleden daha önemli olduğunu savunan Syriza gibi bir hükümet partisinden oluştuğu için daha da bölünmüş durumda. Almanya’daki Sol Parti ise, parti içi bölünmelere gayet yerinde bir örnek. Açıkça görüldüğü gibi bu bölünmede, bir tarafta göçün dizginlenmesini savunan ve AB projesini sorgulayanlar, diğer taraftaysa göçmen ve AB yanlıları yer aldı.

 

 

Söz konusu bölünmeler göz önüne alındığında, mevcut partilerin bu Avrupa Parlamentosu seçimlerinde birlikte yarışmayı başarmasının tek yolu; seçmenlere vaat listesi ve bazı genel ilkelerden biraz fazlasını sunarak, en küçük ortak paydada buluşturan bir manifesto benimsemekti. DIEM25, yükselişe geçen neo-faşizm hayaletine, böylesi zavallı bir karşılık vermek için yaratılmamıştı.

İşte bu nedenle DIEM25 mensupları olarak, iki ucu keskin bir seçimle karşı karşıya bırakıldık: Ya, seçmenlere Avrupa için yeşil yeni anlaşmayı destekleme ve hatta bunun üzerinde düşünme şansı tanımayarak, seçimlerin dışında kalacaktık ya da (Almanya’da Avrupa’da Demokrasi ve Yunanistan’da Mera25 gibi) sıfırdan parti kurarak, fikirlerimizi benimseyen ve bunları geliştirmek için bizimle çalışan taraflarla bir araya gelerek kendimiz yarışacaktık.

Birlik önemlidir. Ancak siyasette tutarsızlık pahasına satın alınan yapay bir ittifak, otoriterizmin iki yüzüne de karşı çıkmada başarısız olacak bir yoldur. Bu iki yüzse, halkı acımasız kemer sıkmalarla cezalandıran muhtelif troykalar ve ortaya çıkan hoşnutsuzluktan bayram eden neo-faşistler. Anlamlı bir siyasi gündem üzerinde bizimle birlikte çalışan mevcut partileri desteklemek dururken, yarışmayı biz de istemezdik. Ancak DIEM25 tek, sürekli ve iddialı bir yeşil yeni anlaşma gündemini aynı anda birkaç ülkede yürürlüğe sokmak için cesur bir adım attı.

Bizi solu bölmekle suçlayan yoldaşlara vereceğimiz mesaj açık: Bu yarışa katılmaktaki tek nedenimiz, sizlerin de değişim getirecek bir program üzerinde anlaşamayıp bölünmüş olmanızdır. Kendi başımıza yarışarak, post-modern 1930’ları yok etmek için çok sayıda Avrupalının kucaklayabileceği ortak bir gündemle yollarımızın kesişeceği ana hazırlanmayı umuyoruz.


 

 *Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.  

https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Elvide Demirkol

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU