Kılıçdaroğlu: Kimin parasıyla kimi doyuruyorsun, rüyanda görmediğin maaşı 80 milyon veriyor sana

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu

Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından önemli bölümler: 

“Aranızda TRT çalışanları var. Devletin kamu hizmetlerinden birisi de TRT aracılığıyla yapılır. TRT’nin kuruluşunda doğru haber almak ve vermek vardır. Anayasa’da hüküm var bu konuyla ilgili. TRT maalesef bu görevini büyük ölçüde yitirmiş durumda. 15 Temmuz’dan sonra yaşadığımız o büyük olaydan sonra, Türkiye’nin geleceği için, demokratik parlamenter sistem için Saray’da bir toplantı yapıldı ve ben o toplantıya katıldım. Devletin kurumu yansız olmalı demiştim. ‘TRT ne durumda biliyor musunuz?’ diye sormuştum. Bizi TRT’ye davet ettiler ve bizimle röportaj yaptılar. Erdoğan bu yanlış olmuş dedi. 20 Temmuz’da sivil darbe oldu. TRT eski haline döndü. Bir gün bile CHP'nin doğru dürüst haberleri verilmiş değildir. Siyasal iktidarın militan haline getirdiği bir TRT ile karşı karşıyayız.

"TRT havuz medyasının sponsorluğunu yapıyor"

“İstihdam fazlası personel var diyorlar. 169 kişiyi farklı yerlerde görevlendiriyorlar. Öbür taraftan da AA aracılığı ile 280 kişi alıyorlar. Gönderdiğinden fazlasını alıyorlar. Niye gönderiyorlar bunları? Ses sanatçısı Dışişleri Bakanlığı’nda, tarım bakanlığında ne yapacak? Bu kadar akıldan yoksun hale gelmiş durumda şu anda TRT? Hakim kürsüde, sanatçı sanat ortamında görev yapar. Alıp bunları sürüyorlar. Havuz medyasının da sponsorluğunu yapıyor büyük oranda. TRT’nin iki istasyonundan A Haber’e yani Sabah’a yani o gruba ayrıcalık sağlandı. Peki, bir protokol yapılmış mı? Hayır. Hangi gerekçeyle yapılmıyor? 169 kişiyi gönderirseniz bunların hiçbiri ortaya çıkmaz. Bütün imkanları havuz medyasına aktarıyorlar. İstediğin kadar havuz medyasına çalış kardeşim, havuz medyasının ne televizyonları izleniyor, ne de gazeteleri okunuyor.”

"Sosyete damadı ekonomiden anlamıyor"

“Mübarek bir aydayız. Güzelliklerin olması gereken bir aydayız. Kini öfkeyi tamamıyla yüreğimizden çıkardığımız bir aydayız. Bakınız bu ayda bile binlerce ailenin elektriği kesildi, suyu, doğalgazı kesildi. Saray’da oturanların bundan haberi var mı? O insanlar nasıl geçiniyorlar diye düşünüyorlar mı acaba? Binlerce ailenin doğalgazı kesilmiştir. Sarayda oturanların haberi var mıdır acaba. O insanlar nasıl geçiniyorlar diye düşünüyorlar mı acaba. Hz. Mevlana şöyle söyler: “Şems bana şunu öğretti. Yeryüzünde bir kişi üşüyorsa ısınma hakkına sahip değiliz. Yeryüzünde üşüyen birçok insan var bu yüzden ısınamıyorum.” Acaba ramazan ayında oturup da siyasi konuşmalar yapanlar bunları biliyorlar mı acaba? Hangi kültür hangi inançtan geliyorlar? Mevlanayı da mi bilmiyorlar? Bu toprakların mayasında Köroğlu var Dadaloğlu var. İşsizliği yaratanlar da mı dış güçler? Sosyete damadı ekonominin başına getirmişler. Adam ekonominin E'sinden bile anlamıyor. Ekonomiyi bilmez, vatandaşı bilmez, fakiri fukarayı bilmez, gecekonduda yaşayanları bilmez, ekmeksiz yaşayanları bilmez. Hiçbir şey bilmez. İstihdam seferberliği toplantısı düzenlemişler. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği de sanki iktidarın yan kuruluşu. Yerinde oturuyorsun, istihdam seferberliği başlattık diyorsun. Son bir yılda 1 milyon 376 bin kişi işsiz kaldı, 2 buçuk milyon kişiye istihdam yaratacaklardı. Dış politikada yaptığınız gibi. Emevi Camii'nde 24 saat içinde namaz kılacağız dediler bir baktılar 3 buçuk milyon Suriyeli buraya gelmiş."

"O 80 milyon senin karnını doyuruyor"

“İstihdam seferberliği başlattık diyorlar, işsizlik seferberliği desen anlarım. Bir annenin çocuğunu yatağa aç yatırırken neler hissettiğini biliyorlar mı? İnsanlar işsiz olduğu için kendisini yakıyorlar. Bir insan neden hayatına son vermeyi ister?"

“Çiftçi de perişan, binlerce işçi zarar ediyorum diye artık üretmiyor. Büyük şehirlere gidiyorlar. Ekonomide çözülmeyecek sorun yoktur. Ama bunlar çözemezler istişare yapamıyorlar çünkü. Liyakati bitirdiler. 3 ayda bir toplanması gereken kurum 10 yıldır toplanmıyor. Onun için diyorum çözemezler bunlar. Ama beyefendi eleştiriye tahammül edemiyor. Kalkınma planı olmayan bir ülkeyiz bunların sayesinde. Uyarı yapanlar da var tabii. Ülkede üretim yapanlar uyarılarını yapıyor. Bunlardan biri TÜSİAD. Gönül isterdi ki bunu TOBB yapsın. Sorumluluk sahibi var TÜSİAD. Binlerce kişi kepenk kapatırken, TOBB’un üst katlarında oturup; ‘bir şey söylersem bana kızarlar mı?’ diye düşünürsen bu ülkenin sorunlarına çare üretemezsin kardeşim. TÜSİAD YİK’i topluyor. Başkan çıkıyor açıklama yapıyor. Sağlıklı bir şekilde devleti yöneten kişi bu eleştirilere kulak verir. Bunu söyleyeni dinlemesi gereken devleti yöneten kişi bakın ne diyor ‘Ben sizin 17 yıl önceki durumunuzu da biliyorum, bugünü de bilirim. Yeri gelirse bunları teşhir ederim, bunun hesabını sormasını da bilirim. Yaptığın beceriksizliğin hesabını mı soracaksın? 8 milyon işsiz bekliyor, bunu görmüyor musun sen? Devletin tümeline dinamit koydun görmüyor musun? Hakimlerin senin istediğin gibi karar verse bile kimsenin itibar etmediğini o hakimlerin hakim olmadığını görmüyor musun? Kibir abidesi demek her şey benden çıkar, ben olmazsam olmaz anlamına gelir. Allah kimseyi kibirli yapmasın. ‘Karnını doyuruyorsunuz yine de oy vermiyor’ diyor, millet akıllı kardeşim neden sana oy versin. Kimin parasıyla kimi doyuruyorsun. Kendi cebinden mi veriyorsun o parayı, 80 milyondan topladığın paralarla sosyal yardım yapıyorsun ‘ben doyurdum’ diyorsun. Bunun adı kibir değil de nedir? Asıl o 80 milyon seni doyuruyor kardeşim sen bunun farkında mısın? Dönüp kendine baktın mı? Yazlık, kışlık, uçan sarayın var bunları sana kim aldı? Senin rüyanda görmediğin maaşı veriyorlar sana. Bütün mutfak, kira, benzin, uçak, koruma masraflarını karşılıyorlar. Kibrinle 'ben sizin karnını doyuruyorum' diyeceksin. Yüzüne gözüne dursun. Ejder meyvelerinin parasını kim ödüyor. İnsanlar dolmuşa bindiği zaman vergi veriyorlar. Verdikleri oy fazla bile. Sen o oyların hiçbirini helal etmiyorsun. 8 milyondan fazla işsiz var. Sen hiç bunların durumunu düşündün mü?”

"Saraydan talimat alan adamdan hakim olmaz"

"Yüksek Seçim Kurulu Pazartesi günü açıklayacaktı. Saray’daki üyesi söyledi. Pazartesi 200 sayfa bitti. Balyoz, Ergenekon davalarında da olurdu. Bin sayfalık iddianamesi olurdu. Bu da öyle oldu. ‘Biz sarayda yazdık basın imzayı verin’ dediler. Saraydan talimat alan adamdan hakim olmaz. 7 kişi oturdu hazırladılar. Biz de merak ediyoruz. Ama en çok merak ettiğim şu; 4 pusula 1 zarf var, bu 7 kişilik çete ‘birini kabul etmiyorum diğerlerini kabul ediyorum’ diyor. Ben en çok buna nasıl bir gerekçe uydurduklarını merak ediyorum. Binali Yıldırım meselesine de girmek istemiyorum. Allah’a havale ediyorum. Yolunu yordamını karıştırmış biri. Biz ne kadar yeni varsa, onlar ne kadar eski varsa çıkardık. Ne yaparlarsa yapsınlar bu milletin vicdanına güveniyorum. Vicdan sahibiysek haksızlığa uğrayana hakkını teslim edeceğiz. Al bu senin hakkındır diyeceğiz”

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU