Temelli: Kürt yok, kadın yok, tespih tanesi gibi dizilmişler, bu neyin ittifakı?

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli liderlerin 19 Mayıs pozunu eleştirdi, "Bu 19 Mayıs'ın ruhuna aykırı" dedi

Fotoğraf: AA

HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli partisinin grup toplantısında Samsun'daki 19 Mayıs törenlerinde liderlerin verdiği fotoğrafı eleştirdi. Temelli "19 Mayıs'ın ruhuna vakıf olmayanlar, cumhur ittifakına iman tazelemeye gitmişler, tespih tanesi gibi dizilmişler. Sanırsınız emeklilik hatırası, bekleyin çok yakında hepinizi siyasetten emekli edeceğiz" diye konuştu.

"Bu neyin fotoğrafı, neyin ittifakı? Kürtler yok, kadınlar yok. Bu 19 Mayıs'ın ruhuna aykırıdır" ifadelerini kullanan Sezai Temelli, fotoğraftaki liderleri 19 Mayıs'ı siyasete alet etmekle suçladı. HDP Eş Genel Başkanı "Bunun üzerinden HDP'ye saldırı peşindeler" diye konuştu. 

Sezai Temelli'nin konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Arkadaşlarımızı 3 yıl önce rehin aldılar ama direniş sürüyor. İçeride ve dışarıda hep birlikte direnmeye devam ediyoruz.

Adaletli bir yaşamı ve onurlu bir barışı var edene kadar da hep birlikte direnmeye devam edeceğiz. 

İşkenceciler yeniden hortladı, şimdi Urfa'dan gelen görüntüler 90'lı yıllarda yapılanların hortladığını gösteriyor.

Urfa'da güvenlik görevlileri halka işkence ediyor, Kürde zulüm bitmiyor. 

Kürtlere defol git diyen zihniyet hala iş başında. Bunlar görülmesin diye hakikatin sesi kısılmaya çalışılıyor.

Medyayı ele geçirmeleri yetmiyor, çok az kalmış bağımsız medya kuruluşlarına da cezalar yazılıyor.

Bu denli saldırgan bir siyasetle karşı karşıyayız. Acz içine düşmüş bir iktidarı izliyoruz.

TRT bizi takip etmiyor ama biz TRT'yi takip ediyoruz. TRT'de yolsuzluklar ayyuka çıkmış durumda.

Bu TRT'nin finansmanını biz vergilerle sağlıyoruz, adeta iktidarın borazanı olmuş durumda. 

Adeta bütün ülkeyi bir adaletsizlik cenderesinde sıkan bir iktidar var karşımızda.

Mardin'in elektirikleri kesilmiş MARSU'nun borçları yüzünden. Kayyum giderken nasıl bir borç bırakmış.

Belediyeleri çalışamaz halde bırakıp gidenler şimdi yine Kürt halkından hesap sorma peşinde.

Onlar ders çıkarmak yerine 31 Mart'ın acısını çıkarma peşindeler.

Barış isteyenlerin sesi kısılmak isteniyor. Barış akademisyenlerine yönelik şiddet yargı eliyle devam ediyor.

Cezaevine girmeyi bekleyen 200'e yakın akademisyen var, neden barış istediler diye.

Haluk Savaş hocamız ihraç edildi, yargılandı, beraat etti. Pasaport verilmiyordu. Hiçbir suçu olmamasına rağmen pasaportu zaruri haller nedeniyle veriliyor.

Yüzlerce gazeteci cezaevinde, bunlar bu ülkenin nasıl bir şiddet ortamında olduğunu gösteriyor.

Bu ceberrut iktidarla mücadelemizi tüm bu arkadaşlarımız özgür kalana kadar sürdüreceğiz. 

Tam 195 gündür, 6,5 aydır Leyla Güven açlık grevinde. Tüm dünyayı duyarlı olmaya davet ediyor. 

Cezaevlerinde 300'den fazla tutsak açlık grevinin 158. gününde.

Bugün Türkiye cezaevlerinde 3 bin tutsak açlık grevindedir, artık durum çok vahim bir hal almıştır. 

Ölüm orucunda 30 tutsak vardır. Artık bunun gereğini yapılması gerekmektedir. 

Tüm bu insanların yardımına koşmak yerine cezaevi yönetimi bu insanları darp ediyor, baskı uyguluyor.

Dışarıda evlatlarımız ölmesin diyen annelerimize de saldırılar sürüyor. 

Annelere yönelik saldırılara maalesef herkes sessizdir. Gelin hep birlikte bu sessizliği yırtalım. 

Buradan Adalet Bakanı'na da sesleniyorum evet bir adım attınız, önemli bir adımdı, gelin bunu tamamlayın, hükümet olarak üzerinize düşeni yapın.

Avukatlar İmralı adasına gitsin, Sayın Öcalan'la ve diğer 3 hükümlüyle düzenli olarak görüşsün.

Ekonomideki gelişmeler

Güven endeksi 2004'ten bu yana gelinen en düşük seviyeye gelmiş. Ekonomiden anlamayan bakan diyor ki tünelin ucunda ışık göründü, trendir o tren.

İktidar bütün bu gelişmelere rağmen bildiğini okumaya devam ediyor. Ülkenin bütün kaynakların ya betona ya savaşa ya da yandaşlarına aktarmaya devam ediyorlar.

3. havalimanını yaptılar kimseyi dinlemediler, şimdi rüzgar olunca uçaklar oraya inemiyor. Kaynaklarımız bu yolsuzluklara akla ziyan projelere gidiyor. 

23 Haziran seçimleri

Herkesi demokrasi ittifakında buluşmaya devam ediyoruz.

31 Mart'ta dedik ki tek başımıza kazanamayacağımız yerde AK Parti ve MHP bloğuna kaybettireceğiz dedik ve bunu başardık.

Kayyumcu zihniyet devam ediyor. YSK eliyle başlattıkları sürece şimdi savcılar müdahil oldu. Seçilmişlere, Kürt halkının iradesine saldırılar devam ediyor. 

Şimdi 200 sayfalık gerekçe yazmışlar, 200 sayfaya yapmış olduğunuz bu haksızlıkları, hukuksuzlukları sığdıramazsınız. Yapmış olduğunuz bu sahtekarlığa asla kılıf uyduramazsınız. 

Bu haksızlık karşısında orada mağdurla birlikte olacağız. 23 Haziran İstanbul seçimlerinde de bu iktidarı bir kez daha yeneceğiz, demokrasi ittifakını var edeceğiz. 

Bir demokrasi ittifakıyla bu ceberrut iktidarın gidişatını durduracağız. 

 

 

Independent Türkçe

 

 

 

DAHA FAZLA HABER OKU