ABD’li Müslümanların Ramazan ayı nasıl geçiyor?

ABD’de ve özellikle Müslüman ve Arapların yoğun olarak yaşadığı ülkenin batısında bulunan Kaliforniya eyaletinde, Ramazan ayına özel herhangi bir kutlama yapılmıyor

ABD'deki Müslümanların Ramazan ayında en çok göze çarpan yönü camilerde bir araya gelmeleri / Fotoğraf: AP

Kaliforniya’nın en ünlü şehirlerinden biri olan San Francisco’da ise Müslümanların ramazan ayında en çok göze çarpan yönü, camilerde bir araya gelmeleri. Buradaki Müslümanlar, her gün akşam namazı kılmak ve özel salonlarda topluca iftar yapmak için camilerde buluşuyorlar.

Washington merkezli Arap-Amerikan Enstitüsü (AAI) tarafından yapılan bir araştırmaya göre Kaliforniya’da yaşayan Arapların sayısı 324 bini buluyor. Bu rakam, ABD’de yaşayan Arapların toplam sayısının yaklaşık yüzde 9’unu oluşturuyor. Kaliforniya’da sayıları en fazla olan Arap topluluğunu Lübnanlılar oluşturuyor. Ardından Mısırlılar, Iraklılar, Suriyeliler ve Ürdünlüler geliyor. Büyük bir çoğunluğu, Kaliforniya’nın en büyük şehri olan Los Angeles’ta yaşıyor.

Darusselam Camii

San Francisco'nun merkezinde bulunan ve buradaki en ünlü camilerden biri olan Darusselam Camii’nde akşam ezanı öncesi birlikte iftar etmek ve akşam namazlarını kılmak için camiye gelen Müslümanlara katıldı.

Caminin zemin katında yer alan yemek salonunda organizatörler, iftar için son kontrollerini yaparken, çoğunluğunu Arap asıllı ABD vatandaşlarının oluşturduğu Müslümanlar, kendileri için hazırlanan çorba, ana yemek ve salatadan oluşan menüyle oruçlarını açmak için akşam ezanının okunmasını bekliyor.

Camideki çalışmaları koordine eden, Arap asıllı ABD vatandaşı Halid Galib, 26 yıldır her ramazan ayında iftar organizasyonu gerçekleştirdiklerini ve San Francisco’daki Müslümanların, Müslüman öğrencilerin ve şehre gelen Müslüman ziyaretçilerin, burada helal yiyeceklerle oruçlarını açmak için toplandıklarını söyledi. Kapılarının gayr-i müslimlere de açık olduğunu sözlerine ekleyen Galib, aynı şekilde ihtiyaç sahipleri ve fakirlerinde kendileriyle birlikte yemek yemek için geldiklerini ve bunun onları son derece mutlu ettiğini belirtti.

16 saatlik oruç

Ramazan ayında San Francisco’da tutulan orucun zorluklarına dikkati çeken Galib, “Burada sahur ile iftar arasında 16 saatlik bir süre var ve (bazı Arap ülkelerinde olduğu gibi) çalışma saatlerinde herhangi bir değişiklik yapılmıyor” ifadelerini kullandı.

İftar masraflarının nasıl karşılandığıyla ilgili olarak ise Galib, “Bağışlar sayesinde iftarların masraflarını karşılıyoruz. Her cami kendi bağışlarıyla iftarlarını organize ediyor. Bununla birlikte Hıristiyan kiliseleri ve Yahudi sinagogları gibi gayrimüslim cemaatler var. Bazı günlerde oruçlular için hazırlanan yemeklere katkıda bulunmak için iftara geliyorlar. Bu dini hoşgörünün bir tezahürü” şeklinde konuştu.

Kaliforniya’daki özgürlükler

San Francisco ve genel olarak Kaliforniya eyaleti, ABD’deki en açık fikirli yerlerden biri sayılıyor. Şekil ve görünüme bakılmaksızın, din, ideoloji, cinsiyet, mezhep, renk, ırk veya diğerler olgulardan bağımsız olarak düşünce ve ifade özgürlüğünü ve farklı düşünme hakkını koruyan liberal bir eyalet olarak sınıflandırılıyor.

Yaşadıkları yerle ilgili olarak Galib, “San Francisco, başkalarını ağırlayan, dinlerin özgürlüğüne inanan bir şehir. Burada çok sayıda dini cemaat var. Bu yüzden hiçbir rahatsızlık hissetmiyoruz” dedi.

ABD’li Müslümanlar

Camideki iftar organizasyonuna katılanlardan ABD’li Müslüman Abdulhamid, duygularını şöyle ifade ediyor;

“Camide Müslüman kardeşlerimle birlikte topluca iftar yapmak bana kendimi iyi hissettiriyor. Çünkü burada ortak noktalar bulabiliyoruz. Bu mübarek ayda bu duyguyu yurtdışında yakalamak pek mümkün olmayabiliyor.”

Müslüman bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmeyen ve daha sonra İslam’ı seçen Abdulhamid, diğer ülkelerde ramazan tecrübesi yaşamadığını, fakat televizyonda izlediği kadarıyla doğu ve Ortadoğu ülkelerindeki ramazan geleneklerinin San Francisco’da olmadığını, çünkü ABD’de çok fazla Müslüman’ın bulunmadığını söyledi.

Müslümanların sayısı

Aralarında Pew Araştırma Merkezi’nin de bulunduğu birkaç araştırma merkezi, ABD’deki Müslüman sayısının 5 ila 6 milyon arasında olduğuna ve bu sayının toplam nüfusun yüzde 1.5’ini geçemediğini belirtti.

Ancak tam rakamı tahmin etmenin zor olduğuna işaret eden araştırma merkezleri, bunun sebebini ABD Nüfus Sayım Bürosu’nun dine dayalı demografik bilgi toplamamasına bağladılar.

Abdulhamid’in tıpkı kendisi gibi sonradan İslam’ı seçen ABD’li arkadaşı Mustafa, arkadaşının aksine, Körfez ülkeleri dahil olmak üzere dünyanın birçok İslam ülkesinin yanı sıra Londra gibi Müslümanların yoğun olarak bulunduğu Avrupa şehirlerini ziyaret etmiş.

Kendisi gibi bir Amerikalı Müslüman için Londra'ya kıyasla San Francisco'da karşılaştığı zorluklara değinen Mustafa, örneğin, Londra’nın hemen hemen her semtinde helal yiyecek bulunabilecek mekanların olmasının önemini vurgulayarak, San Francisco’da helal yiyecek bulmak için uzun bir mesafeler kat etmesi gerektiğini söylüyor.

Bunun sebebini Müslümanların belli bir yerde toplanmaması ve ABD şehirleri arasındaki mesafelerin oldukça uzun olmasına bağlayan Mustafa, bununla birlikte San Francisco'daki dükkan kiralarının yüksek olmasının ve yatırımcıların helal gıda konusuna yönlenseler bile Müslümanların sayısının çok az olması nedeniyle fazla müşteri bulamamasının da önemli faktörler arasında yer aldığını belirtiyor.

Müslümanlar ve Trump kaygısı

Washington’daki Pew Araştırma Merkezi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Amerikalı Müslümanlar, Donald Trump’ın ABD Başkanı olmasından bu yana oldukça endişeliler. Ancak araştırma, Müslümanların yüzde 55’inin Amerikalıların hoşgörülü olduğuna inandığını ve sadece yüzde 14’ünün tersini düşündüğünü ortaya koydu.

Trump, korumacılık, sınırların kapatılması ve göçmen sayısının düşürülmesi gibi politikalar izliyor. Bu politika, göçmenlere kapıların açılması ve Amerikan rüyası denilen; ABD’nin daha iyi bir gelecek hayal edenlerin ülkesi olarak kabul edildiği düşüncenin üzerine inşa edilen Amerikan değer ve ilkelerinin tam tersini yansıtıyor. Dolayısıyla ABD, göç, iltica ve yasadışı göçmenlerle ilgili siyasi ihtilafların arka planında Demokratlar ve Cumhuriyetçiler arasında yaşanan sert tartışmalara tanık oluyor.

Pew'in araştırmasına göre ABD’de azınlık olan Müslümanlar 11 Eylül saldırılarının sonuçlarına katlanmak zorunda kaldılar.

Ancak Arap asıllı ABD vatandaşı iki Müslüman kadın, 2018’deki seçimlerde ABD Temsilciler Meclisi’ne girdiler. İlhan Omar ve Rashida Tlaib, Amerikan politikasında önemli bir kayma yaşandığını ortaya koyarken, bugün ABD Kongresi’nde Trump karşıtı en güçlü sesler arasında bulunuyorlar. İki kadın, ABD Kongresi’ne giren iki göçmen çocuğu olmaktan farklı bir imaj sergiliyorlar.

Yahudiler ve Müslümanlar bir arada

İlhan Omar, 11 Eylül olaylarıyla ilgili yaptığı bir konuşmanın ardından, New York Post muhabirinin kendisine karşı yürüttüğü bir karalama kampanyasıyla karşı karşıya kaldı. Ancak ABD’de bu karalama kampanyasına en çok karşı çıkan dini cemaatler arasında aynı zamanda azınlık olan Amerikalı Yahudilerin olması oldukça ironik bir durumdu.

Başta Yahudiler olmak üzere dini cemaatler, azınlıklara karşı düşmanlıkların artmasına büyük tepki gösteriliyorlar. Çünkü bugün Müslümanlara karşı başlayacak olan bu karşıtlık, yarın başkalarına da sıçrayacaktır. Bununla birlikte ABD demokrasisinin oluşturduğu atmosfer, ülkedeki Müslümanların hayatlarına olumlu bir şekilde yansıyor.

Bununla birlikte İlhan Omar, hoşgörülü insanlarıyla tanınan Minnesota’nın Tlaib ise AAI’nin verilerine göre 223 bin kişi ile Arapların ikinci olarak en yoğun bulunduğu Michigan’ın temsilcisi. Tlaib, ABD'nin Arap şehri olarak bilinen, tüm işaretler ve mağaza tabelalarının Arapça yazıldığı, yoldan geçenlerin kendilerini bir Arap şehrine gelmiş gibi hissettikleri Dearborn şehrinin bitişiğindeki Detroit'te doğdu. Arapların, ABD’de yoğun olarak yaşadığı üçüncü en büyük eyalet 152 bin kişiyle New York olurken, ardından 124 bin kişiyle Teksas ve 112 bin kişiyle Florida geliyor.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independentarabia.com/node/25471

Independent Türkçe için çeviren: Seda Demiröz

DAHA FAZLA HABER OKU