Sakarya'nın Hendek ilçesindeki Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası'nda geçen yılın temmuz ayında yaşanan patlamayla ilgili dava sürüyor.
Fabrikanın patronu Yaşar Coşkun'un da aralarında olduğu 5'i tutuklu 7 sanık, 7 kişinin ölümü, 127 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan davada yargılanıyor.
15 Mart'ta başlayan duruşma, 4 gün boyunca devam etti. Dava sırasında, sanıklar birbirini suçladı, işçilerin ifadelerinde söylediği üretim baskısı ve kaçak barut üretimi, sanıklar tarafından da doğrulandı.
Davanın tutuksuz sanığı ve fabrikanın patronu Yaşar Coşkun'un babası Ali Rıza Ergenç Coşkun'un "Benim sorumluluğum ve yetkim yoktu" demesine rağmen, fabrikanın müdürü tutuklu sanık Asiye Engin, Ali Rıza Ergenç Coşkun'un fabrikada söz sahibi olduğunu söyledi.
Yaşar Coşkun'un savunmasında işçileri tehdit eder bir üslupla "İfadelerine dikkat etsinler" ve "En çok ben mağdur oldum, işimden ve özgürlüğüm oldum" şeklindeki sözleri, duruşmalara damga vurdu.
Bugün karar çıkması beklenen davayı, hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin avukatlarından Can Atalay'la konuştuk.
4 gün süren Hendek davasında sanıklar bilinçli taksirle öldürme suçunu işledikleri gerekçesiyle yargılanıyorlar. Bu suçun cezası nedir, üst sınırdan ceza verilse dahi adil olur mu?
Taksirle ölüme neden olma suçunun cezası 2 yıldan 6 yıla kadar hapis; iddianame bilinçli taksirle ölüme neden olma suçlaması yöneltiyor ve bu da cezanın üçte birden yarısına kadar artırım gerektiriyor. Yine iddianamede suçun işleniş biçimi nedeni ile cezanın yukarı sınırdan verilmesi isteniyor. Tüm bunlara ölen işçi sayısının 7 yaralı işçi sayısının ise 128 olduğunu ekleyelim.
Sosyal Haklar Derneği üyesi Avukat Can Atalay / Fotoğraf: Twitter
"Ölecek işçi sayısını hesaplıyorlar, denetimin önceden haber vermesine güveniyorlar"
Size göre sanıklar TCK'nın hangi maddesinden yargılanmalılar, gerekçeniz nedir?
Biz sanıkların en azından bir bölümünün esasen Türk Ceza Kanunu'nun 21/2. maddesi delaletiyle 81. maddesinden yani olası kasıtla insan öldürmek suçundan cezalandırılması gerektiğini söylüyor; söylemekten de öte dosya kapsamında bunu açıkça saptıyoruz.
O fabrikada 2009’da 2, 2010’da 1, 2011’de 1, 2014’te de 1 kere patlama oluyor ve fakat işveren ve işveren vekilleri bu kadar patlama ile can kayıpları da yaşanmasına karşın hiçbir hukuki döküntü da yaşamamalarına da güvenerek ölecek işçi sayısına ilişkin bir hesap yapıyor ve tüm denetimlerin daha önce haber verilmesinden de faydalanarak faaliyeti misli ile arttırarak ve önlem almayarak sürdürüyor.
Bu tipik bir olası kasıtla insan öldürme halidir, kişi veya kişiler suçun kanundaki unsurlarının gerçekleşebileceğini öngörmelerine karşın eylemlerini sürdürmüşler, gerçekleştirmişler.
"Patronun babası da tutuklanmalı"
Sanıklar, ifadelerinde birbirlerini suçladılar. Özellikle fabrika sahibinin tutuksuz yargılanan babası "Sorumlu değildim" demesine rağmen 3 tutuklu sanık tüm karar mekanizmalarında Ali Rıza Ergenç Coşkun'un olduğunu da söyledi. Ali Rıza Ergenç'in tutuklanmalı mı?
Sanık Ali Rıza’nın fabrikayı doğrudan yönettiği işçilerin de sanıkların da müşterek anlatımı. Kendisi de bırakın bunu reddetmeyi işi ve işi yönetmeyi nasıl bildiğini anlatıyor. Biz Ali Rıza Ergenç Coşkun’un tutuklanmasını gerekli görüyoruz ve talep ettik.
"Yeni soruşturmalar açılabilir"
Müştekiler üretim baskısı ve kaçak barut üretiminin olduğunu söylüyor. Bu durum suç vasfını değiştirir mi?
Bu başlıklar suçun niteliğini değiştirmese bile özellikle kaçak barut üretildiği ortaya çıkarsa bu yeni suçların soruşturulmasını/kovuşturulmasını zorunlu kılar.
Geleceğe bir not düşelim, başka emareler ile birlikte değerlendirildiğinde bu kaçak barut üretildiği iddiasını da çok büyük dikkat ile takip edeceğiz...
© The Independentturkish
