İlişkilerin başında kulak vermeniz gereken 8 tehlike çanı

İlişki psikologları flörtleşmeden daha ciddi bir ilişkiye geçerken beraberliğinizin devamında daha büyük sorun olabilecek işaretleri sıraladı

Fotoğraf: The Independent 

Biriyle flört etmeye başladığınızda açık fikirli olmak önemli. Elbette, onun yatakta ayak tırnaklarını kesmesinden ya da adeta bir sergi düzenliyormuşçasına lavaboya kirli bulaşıkları dizmesinden hoşlanmayabilirsiniz ancak bunlar ilişkinin bozulmasında tam olarak etmen değil.

Flörtteki asıl tehlike çanları, partnerinizin davranışsal tuhaflıkları olarak göz ardı edebileceğiniz alışkanlıklarının ötesinde ortaya çıkan daha karmaşık durumlardır.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Uygulamaların ve sosyal medyanın iletişim kurma şeklimizde devrim yaptığı günümüzde ortaya çıkan uzun süre yazıştıktan sonra buluşma kültüründe ilişkiler her zamankinden daha nüanslı.

İlişki psikoloğu Madeleine Mason Roantree, flörtteki tehlike işaretlerini “partnerinizin ilişkiye yönelik saygısızlığını, dürüst davranmamasını veya ilgisizliğini gösteren belirtiler” şeklinde tanımlıyor.

Çiftlerin birlikte çekildikleri fotoğrafı Instagram’da paylaşmaktan çekinmeleri dahil uzmanların belirlediği dikkat edilmesi gereken 8 tehlike işareti:

Birkaç ay süren flörtün ardından ilişkiye bir isim koymak istemiyorsa

Shakespeare hala hayatta olsaydı, giderek genişleyen sevgi dilini anlama konusunda belki bize yardımı dokunurdu. Ünlü ozan ne yazık ki 1616'da maalesef hayatını kaybetti ve bizi “biriyle görüşme” ve kendi başımıza “takılma” gibi anlamsal belirsizliklerle baş başa bıraktı.

Artık rengi belli olmayan, çekimser olmaya meyilli bir ilişkiyi tarif eden birçok kelimenin var olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

Ancak birkaç aydır flört ettiğiniz kişi ilişkiye bir isim koymayı hala reddediyorsa bu büyük bir tehlikeye işaret ediyor olabilir.

Bu durum her iki tarafın kararlı olmamasının yanında başka biriyle romantik ilişki içinde olduğunun bir işareti olabilir diyen Psikolog Mason Roantree şöyle konuşuyor:

“Birkaç ay boyunca çıktıktan sonra partneriniz ilişkiye isim koymaya dair konuşmaktan kaçınıyorsa muhtemelen ilişki konusunda ciddi değildir.”

 

 

Flörtün üzerinden birkaç ay geçtiği halde sosyal medyada ilişki durumunu yayımlamıyorsa

Siz veya partneriniz sosyal medya kullanmıyorsanız ya da Instagram'ı sadece fenomen kedilerin hayran hesaplarını takip etmek için kullanıyorsanız devamını cümleyi dikkate almayın.

Ancak Instagram, Twitter ya da Facebook’u düzenli şekilde kullanan bir partnere sahipseniz ve bu kişi profilinde eski sevgilileriyle ilişki durumlarını paylaştığı halde sizinle ilişkisine dair paylaşım yapmamışsa Roantree bunun kötü haber olabileceğini söylüyor ve ekliyor: Bu durum sizi uzun vadeli bir seçenek olarak görmediği anlamına gelebilir.

Sosyal medyada ilişkiye dair paylaşım yapmama konusunda bir istisna var mıdır? Ya partnerinizin hesabı bir iş hesabıysa. Bu durumda Eyfel Kulesi önünde çekilmiş selfieleri paylaşmak istememesi gayet makul.

Buluşmaları planlamak için ilk adımı hiçbir zaman o atmıyorsa

Roantree’ye göre, basit gibi görünse de flört sürecinde buluşmaları planlama işi her zaman bir kişinin omzuna yıkılıyorsa bu önemli bir işarettir. Roantree, “Eğer ne zaman buluşacağınızı hep siz soruyorsanız, bu tek taraflı bir ilişkidir. Böyle bir durum tüm işi sizin halletmenizi gerektirir. Sizinle gerçekten ilgilenen kişi aktif olmalı ve ilişkiye katkıda bulunmalıdır” diyor. 

Aktif olmak çekicidir ama parmağını bile oynatmadan birinin tüm işleri halletmesine izin vermenin tadını çıkarmaksa hiç değil.

 

 

Bir güç dengesizliği varsa

İlişki koçu James Preece’e göre, flört partnerlerin birbirini eşit bir şekilde desteklediği ortak bir çalışmadır. Preece, *"Mutlu bir ilişki içinde olmak size en iyi ekipte olduğunuz hissi vermelidir" diyor. Eğer bunu hissetmiyorsanız ve sürekli birinin daha itaatkar olan üzerinde güç kullandığını düşünüyorsanız bu durum çok ciddi bir tehlikenin işaretidir. Preece, “Güç dengesizliğinin belirtileri kıskançlık veya davranışı kontrol etme şeklinde ortaya çıkabilir. Bunların her ikisi de ilişkinin sonlanmasına sebep olabilir, bu yüzden duygularınızı içinize atmak yerine en baştan bunu halletmeye çalışın” diyor.

Bu sorunla nasıl başa çıkılacağı konusunda Preece kaygılarınızı gidermeyi tavsiye ediyor, eğer bir şeyleri değiştiremiyorsanız ilişkiyi yeniden değerlendirmenin zamanı gelmiş demektir.

Duygularınızı birbirinize farklı şekillerde ifade ediyorsanız

Bir ilişkide yin-yang dengesine sahip olmak güzeldir: sizin eksiklikleriniz, partnerinizin tamamladıkları ve bunun tersinin sağlanabildiği bir ilişki. Ne var ki birbirinize duyduğunuz sevgi ve yakınlığı nasıl ifade ettiğinize gelince burada zıt kutuplarda olmak kesinlikle iyi değil.

Sen daha çok romantik bir söz cambazı olabilirsin: Partnerine sürekli hayran olduğunu söyleyip onu iltifatlara boğarken o, senin iltifatlarından pek etkilenmeyebilir ve iyi yürekli hareketleri tercih edebilir.

Preece’e göre işin en zor yanı, onun sizin gibi davranmamasını kafanıza takıp partnerinizden benzer eylemleri bekliyor olmanız, bunlar gelmeyince de hayal kırıklığına uğramanız. Preece, “Bir eylem beklentisi içindeyken başka bir davranışla karşılaşıyorsanız umduğunuz kadar uyumlu olmayabilirsiniz” diyor.

 

 

Çiftlerden biri sır saklıyorsa

Preece’e göre siz ya da partneriniz birbirinizden bir şey saklıyorsanız, bu durum bir noktada ilişkinize kaçınılmaz olarak zarar verecek ve bu açık bir tehlike işareti.

Elite Singles isimli flört websitesinin yaptığı araştırmaya göre, insanların yüzde 34'ü sırrını paylaşmanın samimi bir bağ kurmada önemli olduğunu düşünüyor, bu açıdan özü sözü bir olmanın faydası var.

İki tarafta uzlaşmaya ve geri adım atmaya yanaşmıyorsa

Şüphesiz ki partnerinizle asla her konuda anlaşamazsınız. Mesela yeni bir araştırma 10 çiftten birinin ev yenileme çalışmaları sırasında ayrıldığını ve yüzde 15’ininse bu süreçte birbirleriyle sürekli kavga ettiklerini ortaya koydu.

Ancak orta yolu bulma ve temel meselelerde uzlaşmanın yollarını öğrenmenin, ilişkilerin gelişmesinde son derece önemli olduğunu belirten Preece ,“Mesele her iki tarafın da mutlu olduğu orta noktayı aramak. Bunu becerenler ne heyecanlanıyor ne de hayal kırıklığına uğruyor” ifadelerini kullandı. Preece, bir konuya dair bir türlü uzlaşamıyorsanız o zaman ilişkinizde “cidden yanlış” giden bir şeyler olabileceğini söyledi. 

Arkadaşlarınız veya aileniz flörtünüzden nefret ediyorsa

Preece’e göre sizi en iyi tanıyan insanlar partnerinizi sevmiyorsa, bu bariz bir tehlike işaretidir:

“Bazen at gözlükleri takmak ve yalnızca görmek istediğimizi görmek kolaydır, ancak aileniz veya arkadaşlarınız partnerinizden açıkça hoşlanmıyorsa bunun nedenini anlamanız gerekir.”

Elbette her şey aileyi mutlu etmek demek değil ve kimsenin ailesini memnun etmek gibi bir zorunluluğu yok. Ancak arkadaşlarınızdan ve aile üyelerinizden ilişkinize dair olumsuz fikirleri daha çok duymaya başlarsanız, ilişkiyi yeniden değerlendirmek isteyebilirsiniz.

Preece, “Etrafınızdakiler genellikle sizin asla göremeyeceğiniz şeyleri görebilir” diye ekliyor.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/life-style/love-sex

Independent Türkçe için çeviren: Ayşe Yıldız

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU