Saadet Partisi Antalya Büyükşehir Belediye Başkan adayı Avukat Ali Aktaş “Mor beyin” davası olarak bilinen FETÖ suçlamasından beraat edip işine iade edilen müvekkili için ödenmesine hükmedilen tazminatı az buldu.
Aktaş temyiz dilekçesinde şöyle yazdı:
"İstinaf dilekçelerinde alışık olunmayan bir üslupla başlamak isterim; kararı veren heyetin hiç Allah korkusu olduğunu ve vicdan taşıdığını sanmıyorum”
Aktaş'ın müvekkili S.Ç. Gazipaşa Sağlık Müdürlüğü’nde görev yaparken 15 Haziran 2017 tarihinde gözaltına alındı. Bir gün sonra tutuklanan S.Ç. hakkında FETÖ’ye üye olma suçlamasıyla Antalya 10.Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Aynı sene 15 Kasım'da 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi. S.Ç.’nin “Mor beyin” olarak bilinen ve kişinin telefonuna iradesi dışında FETÖ'nün kullandığı ByLock programını yükleyen bir yazılım tarafından telefonuna yükleme yapıldığı anlaşıldı.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Avukat temyiz dilekçesinde isyan etti: Hakim devletin kulu değil
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gönderdiği düzeltme listesi sonrası Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi S.Ç’nin beraatına karar verdi. Avukat Ali Aktaş beraat eden ve memuriyet görevine iade edilen müvekkilinin cezaevinde 153 gün haksız yere kaldığı gerekçesiyle Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 100 bin lirası maddi, 500 bin lirası manevi tazminat davası açtı. Mahkeme S.Ç.’nin talebini kısmen kabul etti ve kendisine haksız gözaltı ve tutukluluk süresi için 3 bin 510 lira maddi, 4 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Aktaş, müvekkiline 153 günlük gözaltı ve tutukluluğuna karşılık 4 bin 500 lira manevi tazminat ödenmesi kararına yönelik yazdığı dilekçede şu sözlere yer verdi:
“Kararı veren heyetin hiç Allah korkusu olduğunu ve vicdan taşıdığını sanmıyorum. Hakim, devletin kulu değildir. Hukukun uygulayıcısıdır. Bu paralar hakimlerin cebinden de çıkmamaktadır. Halk ve devlet aynı zamanda böylesi durumlar için sigortadır. İçimizden birine haksızlık edersek onun zararını gidermek için devlet kurmuşuzdur aynı zamanda.”
Ev sahibi "FETÖ’cüsünüz" diyerek aileyi evden attı
Aktaş, 10 yıllık devlet memuru müvekkilinin temiz bir sicile sahip olduğu hatırlatılan dilekçede “Hapse girdikten 15 gün sonra ev sahibi ‘Siz FETÖ’cüsünüz’ diyerek eşi ve küçük kızına evi boşalttırmıştır.” dedi ve “Heyet bunların bir kısmını yaşasa ne düşünürdü acaba?” ifadesini kullandı:
“Zerrece kusuru olmayan bir insanın hayatından çalışan 153 güne ve ailesi ile kendisine sürülen lekeye karşılık olarak bu rakam layık görülmüştür. Manevi tazminatın zenginleşme sebebi sayılamayacağı Yargıtay içtihatlarına yerleşmiştir. Lakin 153 gün için 4 bin 500 TL ile bırakınız zenginleşmeyi, iyi kalitede bir bisiklet ancak alınabilmektedir. Vekil edenin ve ailesinin yaşadığı bu kadar büyük bir travmanın karşılığında ödenmesi gereken meblağ asla bu değildir.”
Müvekkilinin silahlı terör örgütü suçlamasıyla yargılandığını belirten Aktaş dilekçesini şöyle sonlandırdı:
“İsnat edilen suçun FETÖ gibi alçak ve hain bir örgüt üyeliği olması, bu örgütün yaptıklarıyla toplumda infial uyandırması ve müvekkilin bu suçlamayla 153 gün tutuklu kalması ayrı bir psikolojik işkenceye sebebiyet vermiştir. İnsanlarla konuşmakta zorlanmış günlerce evden dışarı çıkmamıştır. Söz konusu mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının tarafımızca kabulü mümkün değildir.”
Avukat 100 bini maddi, 500 bini manevi 600 bin lira tazminat talebini yineledi.
Independent Türkçe
