Pervin Buldan: 31 Mart'ta güç dengesini değiştirdik. 23 Haziran'da aynı kararlılıkla mücadele edeceğiz

HDP Eş Genel Başkanı grup toplantısında "Beyaz tülbentli annelerimizi tekmeleyenlerden 23 Haziran'da hesap soracağız" diye konuştu

Fotoğraf: AA

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan 23 Haziran'da partisinin tutumunu "El konulan belediyelerimizin de yerlerde tekmelenen annelerimizin de hesabını 23 Haziran'da bir kez daha soracağız" sözleriyle açıkladı.

Buldan "HDP 31 Mart'ta güç dengesini değiştirdi. 23 Haziran'da aynı kararlılıkla daha güçlü demokrasi ittifakı için mücadele edeceğiz" diye konuştu. HDP Eş Genel Başkanı Buldan konuşmasını Ekrem İmamoğlu'nun "Her şey çok güzel olacak" sözünü hatırlatarak "Her şey muhteşem olacak" diyerek bitirdi. 

Buldan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şu şekilde:

Abdullah Öcalan'ın mesajı

"Türkiye’nin daha fazla uçuruma sürüklenmemesi ve sorunların demokratik müzakere ile çözebilmesi için Sayın Öcalan muhataplık konumunu ortaya koyarak muhalefetinden iktidarına kadar herkese açık bir mesaj iletmiştir.

Geçen hafta 2 avukat İmralı Cezaevi'ne giderek Sayın Öcalan ile görüşme gerçekleştirmiştir. Orada çıkan mesaj önemlidir. Bu herkese açık bir çağrıdır. Ülkenin geleceği için bu diyalog çağrısı görmezden gelinmemelidir. 8 yıl aradan sonra ilk defa 2 Mayıs’ta sınırlı bir avukat görüşmesi gerçekleşmiştir.

Ülkenin geleceğine yönelik umutları yeşertecek yeni bir başlangıç için bu diyalog çağrısı görmezden gelinmemelidir. Ülke üzerindeki tecridin sonlandırılması ve demokrasinin önünün açılması için demokrasiden yana olan tüm kesimler tarihi bir görev ve sorumlulukla karşı karşıyadır. 

Bu ülkenin temel ihtiyacı geniş toplumsal uzlaşı, diyalog ve müzakeredir. Siyaset alanının sorun üretmek yerine bir çözüm mecrası olduğu bilinciyle tüm siyasi liderleri sorumluluk almaya davet ediyoruz.

Açlık grevlerine, ölüm oruçlarına hiç kimse kulak tıkayamaz. Tecrit gibi bir hukuksuzluğa karşı kimse sessiz kalamaz, kalmamalıdır. 

23 Haziran seçimleri

İstanbul seçimlerini hukuk dışı bir kararla iptal ettiler. Tıpkı HDP’li belediye başkanlarının mazbatalarının gasbedilmesi gibi.

Bu açıkça bir sandık darbesidir. Şimdi bir de çıkıp utanmadan oylar çalındı diyorlar. İstanbul’da oylar çalınmadı, iktidar ve YSK ile milletin iradesi çalındı.

İstanbul’daki filmin fragmanı Şırnak’ta gösterilmişti. Daha geçen gün 11 muhtar görevden alındı.

Bu ülkede darbe mekanizmasından yararlanan bir yapının varlığını herkesin görmesi lazım.

Aynı darbe mekanizması 26 belediyemizi polis ablukasıyla tecrit altına almaya çalışıyor.

Hukuk dışına çıkan bu yapılar cesareti devlet içinden alıyorlar. HDP’li belediyeleri kuşatanlara, polis merkezi çalışanlara asla izin vermeyeceğiz.

Yerlerde tekmelenen annelerimizin hesabını da 23 Haziran’da bir kez daha sandıkta soracağız.

Cizre’ye sahip çıkmayan, duruş göstermeyen İstanbul’a da sahip çıkamaz. Tüm toplumun ortak tavır alması, mücadele etmesi gerekir.

Beyaz tülbentli annelere saldıran elle Muş’ta, Şırnak’ta halkın iradesini gasbeden el aynı eldir.

HDP 23 Haziran'da ne yapacak?

İstanbul’da 23 Haziran’da yapılacak seçim tam anlamıyla bir referandumdur. İstanbul ve Türkiye halkları hukuku yok sayan YSK’daki o 7 adamdan daha büyüktür.

HDP’nin durduğu yer nettir, HDP demokrasinin yanındadır. Ezilenlerin, beyaz tülbentli annelerin, barışın, özgürlüğün yanındadır.

HDP 31 Mart seçimlerinde güç dengesini değiştirdi. 23 Haziran'da aynı kararlılıkla daha güçlü demokrasi ittifakı için mücadele edeceğiz. O yüzden aynı kararlılıkla daha güçlü bir demokrasi ittifakı diyoruz.

Bu çizgide ısrarcıyız, kararlıyız. Kutuplaşmadan uzak, tüm demokratik hakların, özgürlük taleplerinin korkusuzca dile getirildiği, halklarımızın biraz olsun nefes alabildiği, kendi kimliği ile dili ile siyasi görüşü ile birbiriyle konuşup anlaşabildiği, kimsenin kimseye öteki demediği, toplumsal uzlaşıya dayalı, bir demokrasi ittifakından bahsediyoruz.

Özgürlükçü ve demokratik Türkiye’nin parçalarından biri de Cizre’dir, Silopi’dir, İdil’dir. YSK’nın el koyduğu Bağlar, Tuşba, Edremit, Çaldıran, Tekman, Dağpınar’dır. Demokrasinin yolu İstanbul kadar Cizre’den de geçmektedir. Bunun görülmesi gerekir.

Eğer AKP-MHP blokunun buralarda yaptıklarına, uyguladığı hukuk dışı tecride hep birlikte ses çıkarmazsak bir yanımız hep eksik kalacaktır. Sesimiz, Kadıköy’den, Beşiktaş’tan, Bakırköy’den duyulmuyorsa o zaman siz de yanımızda durun ve birlikte haykıralım ki her yerden duyulsun sesimiz.

Adaletsizliğe, hukuksuzluğa, gaspa her yerde aynı kararlılıkla karşı çıkalım. Sesimizi de sözümüzü de öyle büyütelim ki, demokratik bir ülkeye yol açılsın

Ekonomideki gelişmeler

Bir yılda ülkeyi ekonomik olarak çökerttiler. Halkı 1 kilo pirinç alamayacak hale getirdiler. Kayyumların belediyelerdeki yolsuzluğu bunların hırsızlığını bir kez daha ortaya çıkardı.

Her şeye zam yapıyorlar, her şeyi satıyorlar. Yakında alıp verdiğimiz nefese dahi vergi koyarlarsa hiç kimse şaşırmasın.

İşsiz sayısı artıyor, esnaf kepenk kapatıyor. Geçtiğimiz hafta iki yurttaşımız borçlarından dolayı intihar etti. Bıraktıkları notlarda ailelerinden özür diliyorlardı.

Bu hükümet gençlerin işsizlik sorununu nasıl çözerim diye düşünmek yerine belediyeler x-Ray cihazı yerleştirmekle uğraşıyor.

Bu ülke en çok son 4 yılda daha da fakirleşti. Çünkü AKP içerde ve dışarda daha fazla güvenlikçi politikalar uygulamaya başladı.

Demokrasi düzelmeden, barış gelmeden ekonomi düzelmez. Halk bu iktidardan mutlaka hesap sormalı. 17 yıldır ülkeyi yönetiyorsun, ekonomiyi niye düzeltmiyorsun demesi lazım halkın.

23 Haziran’da da kazandırmaya devam edecek. İstanbul için şimdi 'her şey çok güzel olacak', 'daha güzel' olacak diyorlar ya, biz de inanın her şey muhteşem olacak diyoruz."

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU