Akşener'den Bahçeli'ye Öcalan açıklaması tepkisi: Mutfakta bir şeyler pişiyor

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuştu

Fotoğraf: AA

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener grup toplantısında yaptığı konuşmada YSK'nın İstanbul seçimini yenileme kararını sandık darbesi olarak niteleyip, "Bu ikinci bir 28 Şubat darbesidir" dedi. "Gün darbeye karşı demokrasinin yanında durma günüdür" diyen Akşener, bir kez daha MHP lideri Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan açıklamasını hatırlatıp "Mutfakta bir şeyler pişiyor" dedi. Akşener'in konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Demokrasimize vurulan bu darbeye sessiz kalmayacağız.

Bu ikinci bir 28 Şubat darbesidir. Dünün mağdurları maalesef hak yiyenlerin yerini aldılar.

O gün nasıl mağdurların yanında yer aldıysak bugün de hukuksuzluğa maruz kalan Ekrem İmamoğlu'nun yanında yer alacağız.

'Siyaseten intihar ettiler'

Maalesef Erdoğan Kenan Evren'i bile geride bıkarıp sandığı devirdi.

Parti rejimi devletine dönüş yapıldı. Anayasa fiilen askıya alındı. Erdoğan artık tek adam değil tek seçmen olmaya çalışıyor.

Sandığı tekmelediler, siyaseten intihar ettiler. Milletin istikbali sadece Erdoğan'ın iki dudağı arasında değildir.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Koca koca adamların uydurdukları oy çalma iddiaları boş çıktı. Seçimler sandık kurulu üyelerinin kamu personeli olmaması nedeniyle iptal edildi.

Milletin aklıyla alay etmeyi bırakın. Aynı zarfa koyulan 4 oydan neden sadece biri iptal edildi, üç harfliler karıştı herhalde.

Türkiye Erdoğan'ın ve ortağının koltuk hırslarına feda edilemez. Türkiye Venezuela da olmayacak, Kuzey Kore de olmayacak. Buna müsaade etmeyeceğiz. 

Gün darbeye karşı demokrasi saflarında buluşma günüdür. Gün kaos ve çatışma isteyenlere karşı dik durma günüdür.

Bu konu sadece partiler arası bir mesele değildir, mesele darbe ile demokrasi arasında tercih yapma meselesidir. 

Mesele iradesine yapılmış bu darbeye karşı durma meselesidir. Türk milleti sandığı devirenleri hiçbir zaman affetmemiştir.

Hukukun ayaklar altına alındığı bir ülkede ne siyasi huzur olur, ne de ekonomik huzur olur.

Şahsi hırsları için demokrasi geleneğimizi hiçe sayıyorlar. 

'Berat Harikalar Diyarında'

Ekonomiden anlamayan damat bakan ve onun kayınpederi 'patlıcan yemeseniz olmaz mı' diyorlar.

Mesele sadece patlıcan meselesi değil, mesele açlık, açlık.

Damat bakan utanmadan kendisine methiyeler düzerek 'tünelin ucundaki ışığın' büyüdüğünü söyledi, 'Berat harikalar diyarında'.

Çarşıda, pazarda vatandaş her şeyi görüyor da siz neyi göremiyorsunuz. Türkiye daha önce de birçok  kriz yaşamış ama ihtiyat akçesine dokunmamıştır. Damat bakan bize hala masal anlatıyor.

2019 yılı için açıklanan fitre bedeli 23 Lira. Yani bir kişinin sadece karnını doyurabilmesi için gereken günlük tutar 23 lira. Bundan aşağısını fitre olarak veremezsiniz.

Gelin şimdi bir hesap yapalım: Fitre bedelini esas alalım. Yani 23 Lira. Dört kişilik bir ailenin karnını doyurabilmesi için, günlük 92 lira yapar. Yani aylık 2760 lira gerekiyor.

Kim söylüyor bunu? Diyanet işleri söylüyor. Peki asgari ücret ne kadar? 2026 lira. Üstelik, asgari ücretin bile altında emekli maaşları var. Asgari ücretin bile altında çalışan insanlarımız var.

Yani bu hükümet, bu aziz millete, karnını doyuracağı parayı bile çok görüyor.

Yavuz Selim Demirağ'a saldıranlar serbest bırakıldı. Bir gazeteciye saldıranları serbest bırakmayı medeni dünyaya anlatamazsınız. 

Daha önce inek hırsızından kahraman çıkaranlar yine saldırganları koruyor. Türkiye’de gazetecilerin esir olamasına müsaade etmeyeceğiz. Saldırırken 'öldürün' diye bağıranları korumayın.

Diğer olay Göknur Damat kızımız. Ekrem İmamoğlu'na destek verdiği için bıçaklandı. Açıkça görülüyor ki Türkiye Erdoğan'ın yönetemediği bir ülke haline gelmiş. Kendi manevi kızını koruyamıyor. 

Bahçeli'nin 'Öcalan avukatlarıyla görüşsün' açıklaması

Üç-beş oyun hesabıyla, hem iktidar partisi hem de ortağı çok yanlış adımlar atıyor. İktidar, bölücü örgütün başının, 8 yıl aradan sonra avukatlarıyla görüşmesine izin veriyor.

Bir de bakıyoruz, iktidarın küçük ortağı, “Öcalan avukatlarıyla görüşebilir” diyor. Daha önce söyledim, yine söylüyorum: 'mutfakta bir şeyler pişiyor...'

Çok değil, daha dün AK Parti iktidarına, “Davası sona ermiş biri, bir hükümlü cezaevinde avukatlarıyla nasıl görüşür? Yeniden ihanet sürecine mi dönüyorsunuz?” diye soran küçük ortak, bugün bu görüşmeyi normal karşılıyor.

Yine söylüyorum, bu sadece ideolojik bir savrulma değil, Türk Milliyetçiliği iddiasının gizli hesaplara teslim edilmesidir.

Büyük ve küçük ortağa sesleniyorum; benim her sözüm milletimizin sözüdür. 

Şimdi bize düşen daha büyük bir ders vermek.

Beka sorunu diye milleti birbirine düşürenlerin bizzat kendisi beka sorunudur. 

Bizim rakibimiz Almanya'dır, ABD'dir. 2. Dünya Savaşı'nda dünyayı tankla, topla ele geçiremeyenler bugün yazılımla ele geçiriyorlar.

El oğlunun tek bir şirketinin değeri bile Türkiye borsasının kaç katı değerinde. 

Almanya saraylar inşa etmek yerine denizin üzerine rüzgar santralleri kuruyorlar. 

Milli çıkarları korumak istiyorsak ilk şart bağımsız ekonomidir, ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç etmektir."

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU