Gazeteci Demirağ'ın saldırıdan sonraki ilk yazısı: Korkmuyorum

Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ 11 Mayıs'ta uğradığı beyzbol sopalı saldırının ardından ilk kez yazdı, "Emri veren avcıyla da hesaplaşacağım" dedi

Gazeteci Yavuz Selim Demirağ / Fotoğraf: Twitter

Yeniçağ gazetesi yazarı Yavuz Selim Demirağ geçtiğimiz günlerde Türkiyem TV'de katıldığı programın ardından evinin önünde 7 kişinin beyzbol sopalı saldırısına uğradı. 

Saldırının ardından gözaltına alınan 6 şüpheli ifadelerinde "Trafikte takıştık, o yüzden dövdük" dedikten sonra serbest bırakıldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Yavuz Selim Demirağ bugün saldırının ardından ilk yazısını yazdı. Yeniçağ gazetesindeki yazısına "Korkmuyorum" başlığını atan yazar "Her türlü aykırı sesi kodesle, dayakla, ölümle tehdit eden karanlığın karşısına dikilmeye devam edeceğim. Beni bu gadre hedef eden yazdıklarım mı? Daha çok yazacağım! Söylediklerim mi? Daha çok konuşacağım!" ifadelerini kullandı:
 

"Şükürler olsun ki, bir kez olsun pes etmedim, yenilgiyi kabul etmedim.

Yine etmeyeceğim. Parti liderlerinin evini basan, suratına yumruk atan, her türlü aykırı sesi kodesle, dayakla, ölümle tehdit eden karanlığın karşısına dikilmeye devam edeceğim. Beni bu gadre hedef eden yazdıklarım mı? Daha çok yazacağım! Söylediklerim mi? Daha çok konuşacağım!

Yolsuzluk yapıyorsunuz dedim diye mi? Fetöcüler hala kollanıyor dedim diye mi? Türk milliyetçileri bir operasyona maşa ve malzeme olmayacak dedim diye mi? Hepsinin hala arkasındayım. Bakın, hala aynını söylüyorum. Yolsuzluk yaptınız! Fetöcüleri hala kolluyorsunuz! Türk milliyetçileri size köpeklik etmeyecek!"


Demirağ, "Emri veren avcıyla da hesaplaşacağım" ifadelerini kullandığı yazısını başladığı gibi "Korkmuyorum" sözüyle bitiriyor:
 

"Keşke, şu coğrafyada bir hürriyet ve hukuk adası olarak varlığını devam ettiren cumhuriyetin, çetelerin kol gezdiği bir kabile devletine dönüştüğünü görmeseydim!

Memleketi bu hale getirenler, bununla kalmıyor, suçlarını ifşa edenlere saldırıyorlar. Ne gam! Biz tabutluku da, Mamak'ı da görmüş bir geleneğin yüksek seciyesine layık olmak için başımıza gelenleri bir rahmet sayıyoruz. Biz de, bu yolda türlü kötülüğe rağmen, bir adım geri atmayanlardan olduk demek için.

Muini zalimin erbab-ı denaettir / köpektir zevk alan sayyad-ı bi-insafa hizmetten. Ne alçaklık erbabı oldum, ne avcıya köpeklik etmekten zevk aldım. Aport emriyle hücum eden köpekler beni yıldıramayacak, gün gelecek, emri veren avcıyla da hesaplaşacağım.

Bir ben ölmeyinen ordu bozulmaz. Yavuz, tek başına, mühim değildir. Güzelim İzmir'de güpegündüz katledilen Fırat'tan, İstanbul'da canına kıyılan Cengiz'den daha kıymetli değilim. Ancak sıra sana gelmeden önce, sevgili okur, bir basamağım. Dün onlar, bugün ben, yarın... Belki sen. En ufak eleştirinin neticesinin linçle, ölümle sonuçlanacağı bir döneme girerken, "ben ne yapıyorum?" diye kendine sormanı istiyorum.

Ben mi? Ben daha sargılarım çıkmadan, yeniden saldırıların hedefine oturmak için elimden geleni yapıyorum.

Korkmuyorum!"

 

Yazının tamamına şu linkten ulaşılabilir.

 

 

Independent Türkçe

 

DAHA FAZLA HABER OKU