CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak Merkez Yönetim Kurulu toplantısının gündemine ilişkin açıklama yaptı. Öztrak haftasonu Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ekonomiyle ilgili olarak "tünelin ucunda ışık göründü" açıklamalarına tepki gösterdi. "O ışık hızlı trenin ışığı ve bizi ezip geçecek" dedi. Faik Öztrak AK Parti'nin adayı Binali Yıldırım'ın "Seçim iptal edildi, çünkü çaldılar" sözüne de "Seçimi çalanlar bizi oy çalmakla suçluyorlar" diye konuştu. 

Öztrak'ın açıklamalarından önemli bölümler şöyle: 

"Gazeteci Sayın Yavuz Selim Demirağ'a saldıranların da Genel Başkanımıza saldıranlar gibi kısa sürede serbest bırakılması korunduklarını gösteriyor.

Muhalefete göz dağı vermeye çalışan bu saldırılara pabuç bırakmayacağımızı bir kez daha söylüyoruz. 

Bu ülkeye hak ettiği huzuru, kardeşliği getirmek için var gücümüzle çalışacağız. 

İstanbul'un seçilmiş başkanının mazbatasının gasp edildiği sandık darbesinin üzerinden bir hafta geçti. Bu darbeye aracı olanlar hala itiraz kabul gerekçelerini yazamadılar.

Kaleme alma işini yavaştan alıyorlar. YSK'nın, iktidardaki darbe mahfillerine zaman ve zemin kazandırmaya çalıştığı anlaşılıyor. Gasp edilen mazbataya hukuki kılıf bulmaları mümkün değil.

Aynı zarftan çıkan diğer oyların neden iptal edilmediğini bir türlü açıklamıyorlar.

123 sandıkta usulsuzlük yapıldığı 42 bin oyun şaibeli olduğunu söylüyorlar. Bunu söyleyenler sandık başındaki müşahitlerin buna şerh düşmediğini söylemiyorlar.

Seçim gecesi oyları çalamayanlar sandık darbesiyle İmamoğlu'nun mazbatasını gasp etmişlerdir. Şimdi çaldıkları minareye kılıf arıyorlar.

Yıldırım'a 'çünkü çaldılar' yanıtı

AK Parti'nin adayı "Seçimi çaldılar" diyor. Güç sizin elinizde sandıkta oy çalındıysa onu sizden başkası yapamaz.

Seçimi çalanlar, bizi oy çalmakla suçluyor. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış.

İstanbul'un rantı için bıraktık itibarlarını, ahiretlerini bile yakmayı göze almışlar.

Erdoğan, elinde kalan son meşruiyet kalesi olan sandığı da artık kaybetmiştir.

Venezuela başkanına hak görülen Ekrem İmamoğlu'na hak görülmüyor.

Şimdi bizi er meydanına çağırıyorlar, biz meydandan kaçmayız ama siz yenilmeye doymuyorsunuz. 

Gencecik bir evladımızın İmamoğlu'na söylediği "Her şey güzel olacak" sözü iktidarı korkuttu.

İktidarın baskı ve korku üzerine inşa ettiği kalenin ipinin Erdoğan'ın elinden kaçıp gittiğini çok iyi görmeye başladılar. Korkunun ecele faydası yok.

Dün Erdoğan'ın sporcu ve sanatçıları tehdit etmesi bunu çok iyi gösteriyor. Herkes konuşacak, konuşan Türkiye tüm renkleriyle yeniden ayağa kalkacak.

'Tünelin ucundaki ışık hızlı trenin ışığı' 

İstanbul seçimini gasbedenler milletimizin aşını, işini de çalmışlardır.

Ekonomiye bu kadar zarar veren bir iktidar daha gelmemiştir. 

İktidar sandık darbesiyle fırlayan kuru dizginlemek için 4,5 milyar dolar sattı. Piyasa faizleri de yüzde 30'lara geldi.

Bu yılın 2. çeyreğini de maalesef yitiriyoruz. Mart ayı ödemeler dengesi rakamlarından tünelin ucundaki ışığın hızlı trene ait olduğunu ve bizi ezip geçeceğini anlıyoruz. 

Sonunda mart ayında MB kasasındaki ve bankaların kasasındaki rezervler 5,7 milyar dolar uçup gitmiş. 

Dolar 6,12'ye geldi dayandı. Bundan daha da vahimi ekonominin başındaki damadın bundan hiç haberinin olmaması.

Ekonomi hızla daralırken cari açığı sıfırlamak üzereyiz diye açıklama yapıyor. Tünelin ucundaki ışık büyüyor diye sanki milletle dalga geçiyor.

'Türkiye bu kötü yönetimi, liyakatsiz kadroları haketmiyor'

Ekonomiyi bu kadar kötü yöneten bir ekibin yanında dış mihrakların hiçbir şey yapmasına gerek yok. 

Küresel iklim değişti, paranın bol bulunduğu dönem değişti. Artık hata yapma marjınız kalmadı, hep doğruları yapmanız lazım dedik, bizi  dinlemediler. 

Hukuk devletini bitirdiler, kuvvetler ayrılığını parçaladılar. Sandığa da bu kırılgan ortamda tekme attılar.

Şimdi bir söylenti daha çıktı. MB'nin elindeki ihtiyat akçelerini Hazine'ye aktaracaklarmış, daha ne kadar ekonomiye kötülük yapacaklar bilmiyoruz.

Merkez Bankası'nın karlarından ayırdığı zor günler için tuttuğu bir ihtiyat akçesi vardır. Bunu hangi düzenlemeyle Hazine'ye aktaracaklar göreceğiz. Bu ekonomiyi daha kırılgan hale getirmektir.

İstifa etmesi gereken İl Seçim Kurulu başkanı değil, bu hukuk cinayetini işleyen YSK üyelerinin derhal istifa etmesi lazım."

 

Independent Türkçe