Osman Kavala’nın avukatları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Gezi Davası’nda verilen beraat kararını bozmasının ardından açıklama yaptı.
Açıklamada mahkemenin bozma kararını verirken birbirleriyle ilişkisi olmayan insanların farklı eylemlerden dolayı suçlandıkları davaların birlikte görülmesi gerektiğini söylediği hatırlatılarak, "Bunun sonucunda, yıllarca sürecek ve siyasi nitelikteki iddiaların gündemde kalmasına hizmet edecek yeni bir hukuk tartışmaya zemin hazırlanmıştır" ifadeleri yer aldı.
Avukatlar açıklamada şunları kaydetti:
Anayasa Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkında yürütülen ‘Casusluk’ suçundan verilen tutuklama kararında ‘Hak ihlali olmadığı’ yönündeki kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Bakanlar Komitesi’nin ‘Tutuklamanın derhal sonlandırılması’ gerektiğini belirten kararına rağmen alınmış bir karardır. 7’ye karşı 8 oyla alınan bu kararla, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası teminatı altındaki ‘Özgür yaşama hakkı’nın tek bir oyla göz ardı edilerek hiçe sayılması son derece endişe vericidir. AİHM, Osman Kavala’nın tutukluluğuyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin üç maddesinin ihlal edildiğini belirtirken, tutukluluğun hak savunuculuğunu sessizleştirmek gibi bir niyet içerdiğine değinmiştir. Osman Kavala hakkında alınan tüm kararların ortak noktası, AİHM ve Bakanlar Komitesi kararlarına rağmen, alınmış olmasıdır. Bu gelişmeler, yeni yargı reformu paketi konusunda ne ölçüde umutlu olunabileceğini gösterecek niteliktedir.
Avrupa Konseyi'nden açıklama
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric Avrupa Parlamentosu'nda pazartesi günü yaptığı konuşmada Kavala'nın serbest bırakılmasının AİHM'in kararı ile bir rica değil, bağlayıcı hukukun bir gereği olduğunu söylemişti.
Independent Türkçe
