Son araştırmalar uzmanlarda yeni bir endişeye yol açtı: Kovid-19 geçirenler ve aşı olanlar da yeni varyantlara yakalanabilir mi?

Güney Afrika varyantını araştıran Doç. Dr. Penny Moore, "Sanırım alarma geçme vakti geldi" diye konuştu

Güney Afrika ve Brezilya varyantlarına yönelik araştırmalar, yeniden enfeksiyon ihtimalini akla getirdi (Unsplash)

Yeni araştırmalar, Güney Afrika'da ve Brezilya'da bulunan iki yeni koronavirüs varyantının, daha önce Kovid-19 geçirmiş veya aşılanmış kişilerde oluşan korumadan kısmen kaçabileceğini gösterdi ve yeniden enfeksiyon şüphesi yarattı.

Araştırmalardan biri Güney Afrika'daki Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Doç. Dr. Penny Moore liderliğinde, diğeri ise Imperial College London ve Oxford Üniversitesi'nde çalışan virolog Nuno Faria liderliğinde yürütüldü.

Güney Afrika'da yürütülen çalışma laboratuvar ortamında gerçekleştirildi ve Güney Afrika varyantının, enfeksiyonu daha önce geçirmiş kişilerin vücudundaki antikorlardan kaçabileceğini gösterdi.

Brezilya varyantıyla ilgili araştırmanınsa henüz ön bulguları yayımlandı. Bulgular, Brezilya'da koronavirüs vaka sayısının son dönemde yeniden artmasının ardında yeni varyantın olabileceğini düşündürdü.

Güney Afrika varyantı: "Alarma geçme vakti"

501Y.V2 isimli ilk varyant, ekim ayında Güney Afrika'da bulunmuştu. Bu nedenle "Güney Afrika varyantı" diye bilinen tür, şimdi 10'dan fazla ülkede bulunuyor.

Güney Afrika'daki Ulusal Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Doç. Dr. Penny Moore, "Sanırım alarma geçme vakti geldi" diye konuştu.

Duke Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Virolog David Montefiori ise "Penny'nin verilerine dayanarak, aşının etkisinin bir şekilde azalabileceğini söyleyebiliriz ama ne kadar azalacağını bilmiyoruz" dedi.

Montefiori, yeni araştırmanın, önceden enfeksiyon geçirmenin veya aşın olmanın, yeni bir varyanta karşı koruyup korumayacağına dair ciddi şüphe uyandıran ilk çalışma olduğunu ekledi.

Bağışıklık tepkisinden kısmen kaçabilen, aşıdan kısmen kaçabilen bir varyanta dair ilk kez endişe duyuyorum.

Öte yandan iki uzman da insanların her şeye rağmen aşı olması gerektiğini vurguladı. Uzmanlara göre aşılar, virüsün diğer varyantlarına karşı son derece etkili ve muhtemelen yeni varyanta karşı da bir miktar koruma sağlayacak.

Bunun yanında araştırma, henüz hakem değerlendirmesinden geçmedi ve bir tıp dergisinde yayımlanmadı; hakem onayı bekleyen makalelerin yayımlandığı Birorxiv isimli internet sitesinde erişime açıldı.

Diğer yandan, dünyanın dört bir yanındaki laboratuvarlar yeni varyantları incelemeye devam ediyor ve bulguları önümüzdeki birkaç hafta içinde açıklamaya hazırlanıyor.

"Güney Afrika varyantı iki koldan kaçıyor"

Yeni çalışmada Moore ve meslektaşları, Kovid-19 geçiren 44 kişiden kan örnekleri aldı. Bu kişilerin neredeyse hepsi eylül ayından önce, yani varyantın Güney Afrika'da görülmesinden önce virüsü kapmıştı.

Bu nedenle araştırmacılar, katılımcılarda bulunan antikorların yeni varyantla savaşıp savaşamayacağını görmek istedi. Ve 44 kişinin yaklaşık yarısındaki antikorların yeni varyanta karşı güçsüz kaldığı görüldü.

Diğer yarısında ise antikor tepkisi zayıftı ama tamamen ortadan kalkmamıştı. Analizler, en güçlü antikor yanıtının Kovid'i daha şiddetli geçirenlerde görüldüğünü ortaya koydu.

Araştırmacılara göre anikorların zayıflamasının sorumlusu, koronavirüsün insan hücrelerine girmek için kullandığı sivri uçların iki farklı kısmında meydana gelen mutasyonlardı.

"Bu, bağışıklık sisteminden iki kollu bir kaçış" diyen Moore, bunların laboratuvarda elde edilen bulgular olduğunu ve Kovid'i atlatan kişilerin yeni varyantla yeniden enfekte olup olmayacağını tam olarak belirlemek için daha fazla araştırma gerektiğini vurguladı.

Zira söz konusu antikor tahlilleri, Kovid'i atlatan veya aşı yaptıran kişilerde görülen diğer bağışıklık tepkilerini içermiyor. Bağışıklık sisteminin koronavirüsle savaşma yöntemi de antikorlardan ibaret değil. Çünkü T-hücreleri ismi verilen başka bağışıklık tepkileri de var.

Güney Afrika'daki bulgular aşılar için ne anlama geliyor?

Moore ve ekibi şimdi aşıların etkinliğini daha iyi anlamak için aşılanmış kişilerden de kan örnekleri topluyor.

Moore, "Enfeksiyonu zaten geçirmiş kişilerden elde edilen verilerin, aşılar içinde tehlike işareti olduğunu düşünüyorum. Bunu öğrenmek için de test yapmalıyız" ifadelerini kullandı.

Virolog Montefiori de aynı fikirde olduğunu belirtti:

Aşılanan kişilerden gelecek bulguların, daha önce enfeksiyon geçirmiş kişilerden farklı olacağını düşünmek için nedenim yok.

"ABD'deki aşılar güçlü olduğu için büyük darbe almayacak"

Montefiori, aşıların da büyük olasılıkla darbe alacağını ama bunun çok da büyük bir darbe olmayacağını aktardı. 

ABD'de kullanım izini verilen iki aşının epey güçlü olduğunu söyleyen uzmana göre, yeni varyantın aşı etkinliğinde neden olduğu azalma, bu yüzden muhtemelen yıkıcı olmayacak.

Pfizer ve Moderna aşılarının yüzde 95 etkili olduğunu unutmamalıyız. Bu olağanüstü bir etkinlik düzeyi. Etkinlik oranı yüzde 90, 80 veya 70'e düşse bile, bu oranlar hala çok iyi. Salgın üzerinde büyük ölçüde etkili olacaktır.

Uzmanlar yeni varyantın Güney Afrika'da baskın varyant haline geldiğini ifade ediyor. Ancak Montefiori, diğer 13 ülkede az sayıda vakada bulunduğuna işaret ediyor.

CNN'in haberine göre Birleşik Krallık'ya yeni varyantla enfekte olmuş 45 kişi bulundu. Bu sayı Botsvana'da 6, Japonya'da 5, Almanya'da 4; Fransa, Avustralya, İsviçre ve Finlandiya'da 2; İsveç, Güney Kore, Norveç, İrlanda ve Hollanda'da ise 1 olarak belirlendi.

Brezilya varyantında da benzer şüpheler oluştu

Aralık 2020'de Brezilya'nın Manaus kentinde Kovid-19 vakalarının yeniden artması bilim insanlarını şaşırtmıştı. Imperial College London ve Oxford Üniversitesi'nde çalışan virolog Nuno Faria da o bilim insanlarından biriydi.

Virolog, önceki çalışmalarından birinde, şehir sakinlerinin 4'te üçünün zaten Kovid geçirdiğini ortaya koymuştu. Uzmana göre bu oran, sürü bağışıklığı için fazlasıyla yeterliydi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Faria, kent hastaneleri yeniden dolmaya başlayınca uygun bir açıklama bulmak için örnek toplamaya başladı. İncelemelerin ön sonuçları 12 Ocak'ta virological.org isimli internet sitesinde yayımlandı.

Bulgulara göre, Manaus'ta aralık ayının ortalarında toplanan 31 örnekten 13'ünde, P1 adı verilen yeni bir varyantın bulunduğu tespit edildi.

Uzmanlar, bu bulguları iki şekilde değerlendiriyor. İlk ihtimal P1'in, 2020'nin başında yayılan baskın koronavirüsün yarattığı bağışıklık tepkisinden kaçtığı.

İkinci ihtimale göreyse yeni varyant o kadar bulaşıcı ki yüzde 75 oranında korunan nüfuslarda bile yayılabiliyor.

Uzmanlar, 20 mutasyon barındıran P1 varyantının, Brezilya'dan Japonya'ya seyahat eden kişilerde de tespit edildiğini belirtiyor.

 

Independent Türkçe, CNN, ScienceMag, STAT 

Derleyen: Çağla Üren

DAHA FAZLA HABER OKU