Katar, Körfez ülkelerini İran'la diyaloğa davet etti

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, "Bu aynı zamanda diğer KİK üyesi ülkeler tarafından da paylaşılan bir arzu" dedi

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani (Reuters)

Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle Katar arasında varılan uzlaşının ardından Doha'dan üst düzey bir açıklama geldi.

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Bloomberg TV'ye verdiği röportajda, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyesi ülkelere İran'la diyalog sürecini başlatma çağrısında bulundu.

KİK'in 6 üyesi ve İran'ın liderleri arasında zirve düzenlenmesi talebini vurgulayan Al Sani, kendi hükümetlerinin "bunun gerçekleşeceğinden umutlu olduğunu ve gerçekleşmesi gerektiğine de hâlâ inandıklarını" ifade etti.

Al Sani, "Bu aynı zamanda diğer KİK üyesi ülkeler tarafından da paylaşılan bir arzu" diye ekledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bloomberg TV haberde, dünyanın en büyük petrol ihraç eden bölgesinde önemli bir ABD müttefiki olarak görülen Katar'ın terörü destekleme suçlamalarını reddettiğini ve Basra Körfezi'nde büyük bir gaz sahasını paylaştığı İran'la yakın ilişkiler sürdürdüğünü de aktardı.

Haberde, bu durumun dünyanın en büyük doğalgaz ihracatçılarından birini, Beyaz Saray'daki başkanlık değişiminin daha geniş bölgesel yeniden düzenlemelere yol açtığı bir sırada arabuluculuk pozisyonuna soktuğu belirtildi.

Al Sani de hükümetlerinin şu an yapmayı teklif ettiği şeyin tam olarak bu olduğunu ifade ederek, İran Devrim Muhafızları tarafından bu ay ele geçirilen bir petrol tankerinin serbest bırakılması için Tahran'la Güney Kore arasında devam eden görüşmeleri desteklediklerini söyledi.

Katarlı bakan, ABD ile İran arasında potansiyel görüşmelerden bahsederken de "Başarılı olmasını istiyoruz, anlaşmanın gerçekleşmesini görmek istiyoruz. Nerede olursa olsun, bu müzakereyi kim yürütüyorsa yürütsün onları destekleyeceğiz" diye konuştu.

Katar kendisini bölgesel bir arabulucu olarak sunsa da Al Sani, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile aralarındaki farklılıkları çözmede hâlâ kat edilecek bir yol olduğunu dile getirdi.

Abu Dabi'nin istikrara yönelik bir tehdit olarak gördüğü İslamcı siyasi hareketler konusunda Doha'nın tutumu sorulduğunda Al Sani, farklılıkları gidermeye çalışmanın önemli olduğunu belirtmekle birlikte, "Halk ne istiyorsa ve kendi ülkeleri için ne arıyorsa onu destekleyeceğiz. Doğru olduğunu düşündüklerini ifade etmek için barışçıl yollar kullanarak adalet arayacaklarsa, Katar bu halkı desteklemeye devam edecektir" ifadelerini kullandı.
 


Katarlı bakanın Tahran'la diyalog çağrısına dair son açıklamaları, İran ve dünya güçleri arasında 2015'te varılan ancak Donald Trump tarafından geri çekilen nükleer anlaşmayı yeniden canlandırmayı vaat eden Joe Biden'ın Beyaz Saray'da başkanlık koltuğuna oturmasına bir gün kala geldi.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani geçen ay yaptığı bir açıklamada, ABD seçimlerinin galibi Biden'ın göreve başlamasının ardından anlaşma şartlarına geri dönmesi halinde kendilerinin de o koşullara döneceğini belirtmişti.

Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Mısır, 5 Haziran 2017'de "terör gruplarını desteklediği" suçlamasıyla Katar'la tüm diplomatik ilişkilerini kesmiş ve bu ülkeye ekonomik ambargo uygulamaya başlamıştı.

Katar, söz konusu ülkelerin tüm suçlamalarını reddederken bu durum Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.

5 Ocak'ta Suudi Arabistan'ın El-Ula kentinde gerçekleştirilen 41. KİK Zirvesi'yle Körfez krizi nihayete ermişti.

Katar Dışişleri Bakanı Al Sani, toplantının ardından Financial Times gazetesine yaptığı açıklamada, bu zirvenin, ülkesinin diğer ülkelerle ilişkileri üzerinde etkisi olmayacağını söylemişti.


Independent Türkçe, Bloomberg TV, AA

DAHA FAZLA HABER OKU