Aday çıkarmama kararı alan TKP, İmamoğlu'na oy verip vermemeyi tartışıyor

TKP, YSK'nın iptal kararının ardından 23 Haziran'da aday çıkarmayacağını ilan eden ilk partiydi

TKP Merkez Komite Üyesi Kemal Okuyan  / Fotoğraf: TKP

Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul seçimlerini 23 Haziran’da yenileme kararı almasının ardından partilerin nihai tavrı merak konusu.

31 Mart’taki İstanbul seçimlerinde adayı Zehra Güner Karaoğlu ile 10 bin 349 oy olan Türkiye Komünist Partisi (TKP) Ankara’dan gelen haberin ardından seçimlere katılmayacağını duyuran ilk parti oldu. 

TKP seçimi boykot edeceğini duyurmuş ancak daha sonra boykot ihtimalinin güçlenmemesi durumunda yeni bir karar alınabileceğini açıklamıştı. 

TKP’nin 6 Mayıs’ta yaptığı açıklamada YSK’nın kararının genel oy hakkının gaspı anlamına geldiği vurgulandı, Karaoğlu'nun 23 Haziran’da hiçbir biçimde aday olmayacağı yinelendi.

23 Haziran seçimleri için “meşru değil” tanımı yapan TKP İstanbul’daki seçimin yenilenmesini “AK Parti rejiminin başka biçimlerde devamını istemek” diye yorumluyor.

TKP’nin Merkez Komite Üyesi Kemal Okuyan’ın Sol Haber’de yayınlanan son yazısında yine boykot tartışmaları ele alındı.

Okuyan yazısında TKP ile ilgili yazılı ve görsel basında çıkan haberleri eleştirdi.

TKP’nin aday göstermemekle ilgili kararını seçim yenilenmesi tartışmaları yapılırken ve YSK henüz kararını vermemişken aldığını hatırlatan Okuyan boykot kararıyla ilgili parti içindeki değerlendirme sürecine işaret etti.

"YSK kararı, bir oyun değil, çok karmaşık hesapların ürünü ama son tahlilde insanda isyan ettirici bir yanı var. Bir düzen partisinin adayına karşı yapılmış da olsa, muazzam, açık, saçma sapan gerekçelendirilmiş bir haksızlıkla karşı karşıyayız. İmamoğlu değil konu, halkın genel oy hakkı gasp edilmiş. TKP için bu da bir veridir, bir veri olduğu için, parti “İstanbul seçimi bitmiş, İmamoğlu seçilmiştir” diye kestirip atmıştır." 

Okuyan yazısında şu tespitlere yer verdi:

"Evet, “boykot olmaz”cıların ellerini nasıl boşalttıklarından söz ediyorduk. Varsayalım ki, Binali Yıldırım, devlet olanaklarıyla, YSK marifetiyle, akla gelebilecek ve gelmeyecek yöntemlerle ya da yeni siyasi manevralarla, açılımla-saçılımla sandıktan önde çıktı. O zaman ne olacak? Binali Yıldırım İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mı değil mi? 

Bize göre değil. Çünkü seçimin yinelenmesi meşru değil. Ancak “olsun bir daha kazanırız” diyenler Binali Yıldırım’ı tebrik edip, “her şey güzel olsun” demek zorundalar. 

Bazen siyasette geri adım atmak gerekir doğru… Sizin kabullenmediğiniz bir şey, zaman içinde olağanlaştırılır, norm haline getirilir ve daha geri bir ortamda mücadele edersiniz. Ama şu anda 31 Mart’ta İmamoğlu’na oy verenlerden daha geniş bir toplumsal kesim, YSK kararını benimsemiyor, kabullenmiyor. TKP elbette bu reddiyenin değerlendirilmesini, bir mevziye dönüşmesini isteyecektir.

23 Haziran seçimi meşru değildir. TKP bunu söylüyor. Peki neden bunu söyledikten sonra “yeni bir değerlendirme yaparız” diye ekleme ihtiyacı duyuyor?"

Okuyan bu sorunun yanıtının da yarınki yazısında olacağını ekledi.

 

Yazının tamamına bu linkten ulaşılabilir. 

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU