Matrix'te Kahin, Neo'ya Seçilmiş Kişi olmadığını neden söyledi?

Filmde Neo'nun Morpheus'la konuşmasının ardından Kahin'in kendisine söyledikleriyle tüm hikaye farklı bir açıdan bakmaya başlıyor

Matrix serisinin 4. filmi bu yıl hayranlarıyla buluşacak (Warner Bros)

Tüm Matrix filmlerinde Kahin'in belli sonuçların gerçekleşmesi için olaylara gizli şekilde müdahale etmesiyle bilinen bir karakter olduğunu hatırlamakta fayda var.

Bu durum, önemsiz görünen bir olay üzerinden açıklanabilir: İlk tanıştıklarında Neo'ya "Vazoyu boş ver," diyor. Neo bu söylediklerine şaşırınca afallayıp vazoyu yanlışlıkla deviriyor. Bu, Kahin'in yalnızca geleceği görme yetisine değil, aynı zamanda Matrix içindeki olaylara müdahale edip bunları değiştirme becerisine de sahip olduğuna işaret ediyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dolayısıyla Neo'ya maalesef Seçilmiş Kişi olmadığını söylediğinde zihnine Seçilmiş Kişi mertebesinin ancak fedakarlıklarla edinilebileceği fikrini incelikle işliyor, ki ona ya kendisini ya da Morpheus'u kurtarabileceğini söylediğinde de Neo'yu böyle bir doğrultuya yönlendiriyor.

Screen Rant'in haberine göre kendini feda etme fikrinin tohumlarını Neo'nun zihnine ekerek Kahin, karakterin kaderinde yazılı rolünü üstlenmesi için gereken yolda kalmasını sağlıyor.

Seçilmiş Kişi'nin dönüşünün Matrix'in çöküşü ve insanlığın Makinelerin baskı rejiminden kurtuluşunun emaresi olacağının söylendiği Kehanet'in ardındaki figürün de Kahin olduğu göz önüne alındığında Neo'ya olan bu tesirinin gerekçeleri de belirginleşiyor.

Kehanet Morpheus üzerinde de kalıcı bir etki yapıyor. Karakter, aşığı Niobe'den (Jada Pinkett-Smith) dahi ayrılmasına neden olan ve fikirlerine katılmayan Zion ajanlarının şaşkına uğratan şekilde ömrünün tamamını Seçilmiş Kişi'yi aramaya adıyor. Kahin'in olaylara yön verme becerisinin en büyük kanıtıysa, Seçilmiş Kişi'nin Kaynak'ın kendisi yerine Mimar'la buluşmaya itecek şekilde Kehanet'in Makinelerin elinden çıktığını gözler önüne sermesi. Matrix Reloaded'daki olaylarda gerçekleşen de tam olarak bu. Neo, simülasyonun çöküp insan neslinin tükenmesine neden olmasını engellemek için Matrix'i yeniden yüklemesi gerektiğini öğreniyor.

 

 

İlginçtir ki Kahin, Seçilmiş Kişi olmayı aşık olmaya benzetiyor, bunu da aşık olmayı rasyonalize edilemeyen veya açıklanamayan, içgüdüsel bir bilme biçimi şeklinde tarif ederek açıklıyor. Aşık olmanın yapılacaklar listesi nasıl yoksa, üstlendiği rolün beraberinde gelen devasa yükü sırtlanan Seçilmiş Kişi'nin gücünün de Neo'nun içinde içgüdüsel şekilde oluşması gerekiyor. Fedakarlığın asıl değeri art niyetle veya çıkar uğruna yapılmadığında ortaya çıkar.

İnsan zihninin inceliklerini derinlemesine bilen Kahin bunun öneminin de farkındaydı. Neo'ya Seçilmiş Kişi olmanın kaderinde yazılı olduğunu en baştan söylemiş olsaydı bu atalete neden olur, Neo da dünyaya denge ve özgürlük getirmeyi başaramayabilirdi. Dahası Morpheus'u kurtarmasını sağlayan şey, Neo'nun başta herhangi bir özel yeteneğe sahip olmadığına olan inancı. Morpheus'un varlığının insanlığın Makinelere üstün gelebilmesinde önemli bir olanak olduğu fikrini benimsediğinde tamamen kendini feda etmekten çekinmeyerek davranıyor.

 

Independent Türkçe, Screen Rant

Independent Türkçe için çeviren: Şafak Küçüksezer

DAHA FAZLA HABER OKU