Astana Mutabakatı sallantıda, İdlib’deki hava saldırıları sivil göçlerini artırdı

İdlib’e saldırılar son yılların en yüksek seviyesinde. Yüz binlerce sivil zaten göç ederek geldiği İdlib’de yine yer değiştirmek zorunda kaldı. Silahlı muhaliflerin sözcüsü, “Rusya yeni silahlar deniyor. Kara harekatıyla Astana'nın hükmü kalmadı" diyor

İdlib'de, Suriye rejimi, Rusya ve İran kaynaklı saldırılar tırmandı / Fotoğraf: AFP

Türkiye, Rusya ve İran’ın garantörü olduğu Astana Mutabakatı kapsamında ilan edilen “İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi” sınırlarına yönelik Esad rejimi, İran ve Rusya kaynaklı saldırılar son yılların en yoğun seviyesine ulaştı. 

Daha önce defalarca bombaların hedefi olan İdlib’e bağlı Han Şeyhun’da da saldırılar vardı. Kasabada 3 sivil öldü, çok sayıda yaralının da bulunduğu bildiriliyor.

Han Şeyhun’u, Hmeymin Hava Üssü’nden kalkan Rusya’ya ait bir SU-22 savaş uçağının vurduğu tahmin ediliyor.

Nakir’de ise bir cami ve bir okul yine Rus uçakları tarafından yerle bir edildi.

İki gündür İdlib’de hedef alınan bazı bölgeler şunlar: Tamanah, Abdin, Kuseybiye, Arinba, Kefer Seyna, Kefer Safar, Ziyare, Aşim.

 

 

Saldırılar gözlem noktalarına yaklaştı

Saldırıların bazıları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kurduğu gözlem noktalarının çevresinde yaşandı. 

İdlib’e Rusların ve İran destekli güçlerin saldırıları sürerken, şehir açısından stratejik bir noktada bulunan Hama Kuzey kırsalında Kefer Nebude ilçesi ve Kalat el Madig'e kara harekatı başlatıldı.

Bölgeden gelen bilgilere göre harekata Rusya sadece hava desteği vermedi. Aynı zamanda Rus askerler karada da rejim güçleri yanında muhalif gruplara karşı çatışmalara girişti. 

Birçok bölgeye, İran destekli grupların da roketlerle saldırdığı belirtiliyor. 

Stratejik ilçeye Rusya-Suriye ortak harekatı

Dün akşama doğru Rusya destekli güçler ilçe merkezini ele geçirdi. Kefer Nebude’nin diğer birkaç bölgeyle birlikte İdlib’e yönelik geniş kapsamlı olası kara harekatının başlangıç noktalarından biri olacağı bildiriliyor.

Bir Rus asker, kenti ele geçirdikten sonra çektiği video kaydını internetten yayınladı. 

 

 

Bölge, Rusya ve Şam yönetimi güçlerinin denetimine girmeden önce büyük oranda Özgür Suriye Ordusu bileşenlerinin çatı örgütü Ulusal Kurtuluş Cephesi’nin denetimi altındaydı. Ancak ilçenin kaybedilmesi sonrası Heyet Tahrir Şam’ın (HTŞ) da dahil olduğu örgütler bölgeye destek kuvvet gönderdi. 

Gece saatlerinde ilçeyi geri almak için muhaliflerin başlattığı operasyon devam ediyor. Kalat el Madig'de ise kontrolün rejim güçlerinde olduğu belirtiliyor.

Son süreçte “yeniden” göç eden sivil sayısı yüz binleri aştı

Suriye savaşının başından bu yana ülkenin farklı şehirlerindeki saldırılardan kaçarak İdlib’e sığınanlarla birlikte şehrin nüfusu 4 milyona yaklaşmıştı. 

Son saldırılarla birlikte yer değiştirerek İdlib’e gelen savaş mağduru sivillerden birçoğu bu kez İdlib içindeki daha “güvenli” alanlara sığınmak için yollara düştü.

Yerel kaynaklar, barınak bulamayan sivillerin ağaç kovuğu ve zeytin ağaçlarının altı dahil boş buldukları yerlere yerleştiklerini bildiriyor.
 

 

Silahlı muhaliflerin sözcüsü: Astana'nın hükmü kalmadı

Ulusal Kurtuluş Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa Independent Türkçe’ye İdlib’in son durumunu anlattı.

Saldırıların 10 gündür arttığına değinen Mustafa, Hama’da okulların hedef alındığını söyleyerek insanların evlerini terk ederek başka yerlere göç etmek zorunda kaldıklarını söyledi. 4 gün önce Rusya desteğiyle bir kara harekatı başlatıldığını söyleyen Mustafa, Rusya’nın bölgede yeni silahlar denediğini ve yasaklı fosfor bombası kullandığını iddia etti. 

Mustafa, Hama ve İdlib’deki insani duruma yönelik şunları söyledi:

Yemek kalmadı, battaniye dahi yok. Dünya bu vahşeti sadece seyrediyor. Gözümüzün önünde çocuklar katlediliyor. Dünya, savaşın başladığından bu yana suskun. Kimyasal bombalara dahi ses çıkarmıyorlar.

Şam yönetiminin Astana Mutabakatı’na hiç uymadığını savunan Mustafa, “Rusya destekli kara harekatıyla birlikte Astana’nın bir hükmü kalmadı” dedi.

ÖSO, İran destekli grupları hedef aldı

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ndeki sivil yerleşimlere saldırılara misilleme yaparak Halep'te konuşlu İran destekli grupları hedef aldı. ÖSO'ya bağlı Hamza Tümeni'nden yapılan yazılı açıklamada, "Esad rejimi ve Rusya’nın İdlib ve Hama bölgelerinde sivillere yönelik saldırılarına karşılık (Halep'e bağlı) Nubl ve Zahra beldelerindeki askeri noktaları topçu ve grad füzeleriyle hedef aldık" ifadesi kullanıldı. 

 

 

SNHR: 11 günde 108 sivil öldü

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Beşar Esad rejimi ve destekçilerinin "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi"ne 26 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında düzenlediği saldırılarda 108 sivilin hayatını kaybettiğini bildirdi. Ağın raporuna göre, Esea rejimi, İran destekli yabancı gruplar ve Rusya'nın 26 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesine" düzenlediği yoğun saldırılar sonucu 26'sı çocuk, 24'ü kadın toplam 108 sivil yaşamını yitirdi.

Saldırılarda sivillerin hedef alındığı belirtilen raporda, "İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne 26 Nisan-7 Mayıs tarihleri arasında toplam bin 68 hava saldırısı düzenlendiğini kaydettik. Rejime ait hava kuvvetleri 496, Rus savaş uçakları ise 572 saldırı gerçekleştirdi" değerlendirmesine yer verildi.

 

 

AB, ABD ve Almanya'da İdlib tepkisi

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Suriye'nin kuzeybatısındaki İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde son dönemde artan gerginliğe dikkati çekerek, okullar ve hastanelerin varil bombalarıyla hedef alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi. Mogherini, yazılı açıklamasında, Suriye'de çok fazla can kaybı olduğuna ve son dönemde yaklaşık 150 bin sivilin yerinden edildiğine dikkati çekti.  

AB'nin sorumluların cezalandırılması gerektiği konusunda kararlı olduğunu ifade eden Mogherini, yaklaşık üç milyon sivilin hayatının tehlikede olduğunu kaydetti.

ABD'den Rusya'ya: İdlib'e saldırmayın

ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunfor ise İdlib'de askeri hareketliliğin son günlerde arttığına dikkati çekerek, "Bakan Pompeo (ABD Dışişleri Bakanı), son 7 günde Bakan Lavrov (Rusya Dışişleri Bakanı) ile iki kez görüştü ve bu konu da (İdlib'e saldırılmaması) onun mesajlarının bir parçası idi" dedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

Almanya: Kınıyoruz

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christofer Burger ise Suriye’nin kuzeybatısında ve İdlib'de nisan ayı sonundan sonra şiddetin artmasının endişe verici olduğunu, sivil altyapı ve sağlık kurumlarına yönelik ağır hava saldırılarını kınadıklarını söyledi. Burger, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, Suriye rejiminin ve müttefiklerinin İdlib'e yönelik son saldırılarına ilişkin değerlendirmede bulundu.

"Suriye’nin kuzeybatısında ve İdlib’de nisan ayından sonra şiddetin artması endişe verici" diyen Burger, sivil altyapı ve sağlık kurumlarına yönelik ağır hava saldırılarını kınadıklarını belirtti.

Burger, saldırılarda varil bombalarının da kullanıldığının ifade edildiğini kaydetti. Tüm tarafların gerilimin artmasını önlemesi gerektiğini ifade eden Burger, burada geçen eylül ayında Soçi’de mutabakata varan Rusya ve Türkiye'ye özel sorumluluk düştüğünü dile getirdi.

Rusya: Türkiye ile koordinasyon içerisinde hareket ediliyor

Sputnik'in haberine göre Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin, "Rusya’nın Suriye güçleri ile birlikte İdlib’deki teröristlere saldırılarına devam ettiğini, eylemlerin Türkiye ile koordinasyon halinde gerçekleştirildiğini" iddia etti. İdlib’de büyük çapta bir saldırının planlanıp planlanmadığı ile ilgili bir soruyu yanıtlayan Verşinin “Suriye hükümet güçleri ile birlikte teröristlerin saldırılarına karşılık veriyoruz” şeklinde konuştu.

 

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU