Bu yeni bir yıl… Acaba daha mı iyi yoksa daha mı az kötü?

Veda ettiğimiz bu yıldan, bir şeyleri hafife almamayı ve nefesimizi kesen koruyucu bir tıbbi maske takmadan parkta yürümek, dolaşmak gibi dünyanın bize sunduğu küçük zevkleri bile takdir etmeyi öğrendik

Fotoğraf: AFP

2020 yılı sonuna yaklaşırken, Mesut Saad Salman'ın yeni yılın geçen yıla benzememesini umduğu şiirinden beytiler geliyor aklımıza.

Elbette Mesut, bu ruh halini yerel hükümdarlardan birinin sarayındaki yüksek mevkisini kaybettikten sonra hayatının geri kalanında hapsedildiği Nay Kalesi'ndeyken yaşıyordu.

Mesut, günlerin ve ayların benzerliğinden ve güneş ışığından payının, hücresinin tavanındaki açıklığından gelen bir hüzme olacak kadar azalmasından şikayet ederdi.

Sona doğru yaklaşan bu yıl boyunca durumunun, bizimkinden daha iyi olmadığı söylenebilir.


Bununla birlikte biraz kışkırtılalım; 2020'nin olumlu bir yönü yok muydu? Sanırım vardı.

Birincisi, bu yıl, çoğumuzun tüm insanlık olarak batmak üzere olan bir teknede olduğumuzu anlamasına yardımcı oldu.

Salgın, tüm sınırları aşan ve zengin-fakir, genç- yaşlı tüm insanları kapsayan genel bir af ya da belki de kitlesel bir yangın gibiydi.

Amazon'daki bir kelebeğin kanat çırpışının tüm gezegeni etkilediği şeklindeki eski atasözü, teorik bir soyut fikirden fazlası değildi.

Ancak Çin'deki bir hayvan pazarındaki bir hayvandan dünyanın her yerine virüs bulaşması sonucunda yaşananlar, farklı şekil ve biçimlerde tanık olduğumuz ve yaşadığımız bir gerçektir.


Dolayısıyla bunun küreselleşme sisteminin sonu olduğu konusunda ısrar edenler, bu lanetli sistemden henüz hiçbir şey görmediklerini anlayabilirler.

Kesin olan şey, dünyanın sanki 2020 yılını atlamamışız gibi 2019'daki haline geri dönmeyeceğidir.

Avrupa'da vebanın (Kara Ölüm) yayılmasından veya Moğolların Asya ve Avrupa'nın büyük bölümlerini istila etmesinden sonra işler normal durumuna geri dönmedi. Bu defa da cennete dönme senaryosu hiç de olası olmayacak.


Bu felaketler, ister virüslerle ister askeri nitelikteki felaketlerle ilgili olsun, insan hayatının birçok alanında büyük değişikliklere neden olmuştur.

Veba, kontrol edilemeyen bir salgın karşısında kiliselerin ve dua kitaplarının acizliğini ve bunu ortadan kaldırmanın tek yolunun bilim olduğunu ortaya koydu.

Moğol toplulukları ve ordularının neden olduğu yıkım ve ölümler, 'Vestfalya Antlaşmaları'nın bir ürünü olarak ulus devletlerin yerini aldığı, çökmekte olan imparatorlukların zayıflığını gösterdi.

Sonra bu iki felaket, Kilise ve İmparatorluk tarafından yavaş ama istikrarlı bir hızda tanıtılan sunulan antik dünyanın yerini alan, yeni dünyayı görmenin ve yorumlamanın yeni bir yolunu temsil eden Aydınlanma Çağı'nın yolunu açtı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)


Şimdiye dönecek olursak, 2020'nin hayatımızdaki pek çok kesin şeyin önüne bir soru işareti koyduğu söylenebilir.

Bunlar arasında sonsuz büyüme efsanesi etrafında örülmüş ilerleme ya da her zaman tüm avantaj ve olumluluklardan yararlanma yeteneğimiz de bulunuyor.

Yıl, daha az ama daha iyinin iyi olabileceği fikrini ortaya koyarak daha fazlasının her zaman daha iyi olduğu fikrine meydan okudu.  

İçinde bulunduğumuz yılda kuşkuların gölge düşürdüğü kesinliklerden biri de tüm ideolojik kimlikleriyle hükümetlerin, herhangi bir çözümün bir unsurundan çok sorunun bir parçasını temsil etmeleridir.

Küçük hükümetin karar alma konusunda daha uygun olduğu fikrinin sadık destekçileri bile, hemen hemen tüm ülkelerin geleceğin olmayacağı varsayımıyla banknot basma konusunda verdiği kararı 'akıllıca ve uygun' olarak nitelendirerek memnuniyetle karşıladılar.

Kemer sıkma sunağı önünde otuz yıl süren ibadetin ardından, şimdi sihirli para ağacına kumaş parçaları bağlama ve 'yeni parasal doktrin' olarak adlandırıldık şeye dönmeye çağrılıyoruz.


Bununla birlikte 2020 felaketine verdiğimiz yanıtlar, felaketlerle başa çıkmaya çalışırken insan davranışının değişmez yönlerini ve özelliklerini ortaya koyuyor.

Belki de bu bağlamda Romalı tarihçi Pliny the Younger'dan bazı ipuçları ve işaretler alabiliriz. Pliny, milattan önce 79'da üvey babasının ölümüne neden olan Vezüv Yanardağı'nın patlamasını belgelediğinde, insanların olanlara verdikleri tepkileri birkaç kategoride sınıflandırdı.


İlk kategoride, felaketten kaçmaya çalışan, erimiş lav hızından daha hızlı koşan, daha sonra kendilerinden daha hızlı olduğu ortaya çıkan insanlar bulunuyor.

İkinci kategoride, diğer insanları kurtarmak umuduyla afet bölgesine doğru koşanlar yer alıyor.

Üçüncü kategoride ise, trajedinin sonuçlarının onları ulaşacağından habersizce afet bölgesinden olabildiğince uzaklaşmak için karşılarına çıkan ilk tekneye binenler var.

Son olarak bazıları da uzak yerler de dahil olmak üzere her yerden boş evleri ve terk edilmiş dükkanları yağmalamak ve çalmak veya yılan yağından yapılan ilaçlar satmak ve insan sefaletinden hızlı bir kazanç elde etmek için geldi.


Geçen yıl tüm dünyada benzer tepkilere ve yanıtlara tanık olduk. Kaçmaya çalışan ancak başarılı olamayanları, hayatları ve canlarını tehlikeye attıklarını bildikleri halde başkalarına yardım etmek için koşanları gördük.

'Amazon' ve 'Big Pharma' şirketleri de dâhil olmak üzere bazılarının serveti artarken, yüz milyonlarca insan daha fakirleştiğine şahit olduk.

Siyaset dünyasına dönecek olursak, farklı hükümetlerin salgınla başa çıkma şeklinin yurtiçi ve yurtdışında kamuoyu önünde konum ve tutumlarının etkilediğini göreceksiniz.

Genel olarak, birçok yetkili, neredeyse her şeyinden habersiz oldukları bu fenomenin büyüklüğünü tahmin edemedi.

Çoğu durumda, hükümetlerin yaptığı veya yapmadığı hiçbir şeyin salgının seyrini değiştirmede önemli bir etkisi olmadı. Hükümetler, salgının ekonomik ve sosyal sonuçlarıyla ya etkili bir şekilde baş ettiler ya da yetersiz kaldılar.


Bir diğer önemli özellik, krizin bizi vuran her şeyle baş etmenin kesin yolunun yeniden kapitalizm olduğunu doğrulamasıdır.

Büyük ölçüde gıda rezervlerinin mevcudiyeti ve dünyanın her yerinde tükenmeyen üretim kapasitelerinin yanı sıra, çok düşük faiz oranlarında sermayenin mevcudiyeti, birçok ülkeye onları ölümcül ekonomik ve sosyal şoklardan koruyan bir kalkan sağlayarak yardımcı oldu.

Yeni yılda salgının neden olduğu bastırılmış talep sonucunda birçok sektör ve hizmetin, yer ve merkezlerinin değiştirmesini onaylanması, küresel ekonomik faaliyetin toparlanması ve refahı için bir sıçrama tahtası oluşturması muhtemeldir.

Diğer bir deyişle, biri dibe ulaştığında yukarıdan başka hareket edecek yön yoktur.


Veda ettiğimiz bu yıldan, bir şeyleri hafife almamayı ve nefesimizi kesen koruyucu bir tıbbi maske takmadan parkta yürümek, dolaşmak gibi dünyanın bize sunduğu küçük zevkleri bile takdir etmeyi öğrendik.

Bununla birlikte, 2020'nin herhangi bir olumlu yönü varsa, bunlardan biri, umutsuzluğa ve ye'se kapılmama, beklememe ve varsaymamayı öğrendiğimiz faydalı bir dersti.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Abay

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU