Jimnastik Federasyonu Başkanı Çelen: "Benim hayallerim, sporcu kardeşlerimin gerçekleri olsun" mottosuyla yola çıktık

Türkiye Jimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, Türkiye'nin bu alanda son yıllarda elde başarıları ve olimpiyatla ilgili düşüncelerini Independent Türkçe'ye anlattı

Suat Çelen / Fotoğraf: AA

Türkiye, son yıllarda uluslararası arenada jimnastik dalında adından söz ettiriyor ve ettirmeye de devam edecek.

Geçen yıl ve bu yıl İbrahim Çolak, Ahmet Önder, Ferhat Arıcan ve Nazlı Savranbaşı ile elde edilen başarılara, Ritmik Jimnastik Milli Takımı ve Göksu Üçtaş Şanlı'nın rekorları da eklendi.

Öte yandan Gençler Kategorisi'nde Mert Efe Kılıçer, Bora Tarhan ve Derin Tanrıyaşükür, elde ettikleri madalyalar ile adından söz ettirdi.

Aralık ayının başında Ukrayna'da düzenlenen Avrupa şampiyonasında Türkiye Kadın Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımı, Duygu Doğan, Azra Akıncı, Peri Berker, Nil Karabina ve Eda Asar ile altın madalya kazanarak, turnuva tarihinde bir ilke imza atmıştı.

Türkiye, uluslararası arenada bu alanda başarılarıyla anılan Romanya, Rusya, Bulgaristan, Ukrayna gibi ülkelerle başa baş yarışacağının sinyallerini fazlasıyla veriyor.

 

 

Mersin'de düzenlenen Avrupa Artistik Jimnastik Şampiyonası'nda ise İbrahim Çolak, Ferhat Arıcan, Mert Efe Kılıçer ve Bora Tarhan ile erkeklerde 8, Göksu Üçtaş Şanlı ve Derin Tanrıyaşükür ile 2 madalya olmak üzere toplam 10 madalya kazanarak önemli bir başarı yakalamıştı.

Türkiye'nin jimnastik sporunda elde ettiği başarıları Türkiye Jimnastik Federasyonu (TJF) Başkanı Suat Çelen, Independent Türkçe'ye anlattı.

Türkiye'yi uluslararası arenada birçok kez temsil eden ve 100'den fazla kez A milli formayı giyen Çelen, farklı kuruluşlar tarafından Türkiye'nin en iyi sporcusu ödüllerine layık görüldü.

2012'de Türkiye Jimnastik Federasyonu Başkanı olan Çelen'in spor literatürüne giren "Çelen Hareketi" bulunuyor.

"Erkek ve kadın genç sporcularımızın arenaya çıkması, geleceğe umutla bakmamızı sağladı"

Mersin'de düzenlenen Avrupa Artistik Jimnastik Şampiyonası'nın gerçekleştirilmesinde kendilerine destek veren Gençlik ve Spor Bakanlığı, Mersin Valiliği ve belediyelere teşekkür ederek sözlerine başlayan Çelen, Türkiye'nin erkekler ve kadınlarda 10 madalya ile tamamladığı turnuva ile ilgili şöyle konuştu:

Öncelikle bu kadar kısa bir sürede böyle bir organizasyonu düzenlemek çok zordu. Biz Türkiye olarak Avrupa jimnastiğine böyle bir desteği vermek için çaba sarf ettik. Bu şampiyona neden önemli? 2020'de tüm dünyayı saran Kovid-19 salgını herkesi etkilediği gibi sporcuları da etkiledi. Hiçbir sporcu 2020'de yarışma fırsatı bulamadı. Sporcularımız yarışmaya hasretti. Pandemi sürecinde organizasyonu alıp-almama konusunda endişelerimiz vardı. Ama ülkemizin operasyonel açıdan ne kadar güçlü olduğunu, sportif açıdan da pandemi sürecini en iyi yöneten ülkelerden biri olduğumuzu göstermek istedik. Nitekim bunun böyle olduğunu da gördük. Katılan tüm ülkeler teşekkürlerini bildirdiler. Dünya Jimnastik Federasyonu, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) geldi. Cumhurbaşkanımız, sporcularımızın daha teri kurumadan yayına bağlandı. Bunlar bizim için gurur kaynağı.

Olimpiyatlara kota alan sporcuların, organizasyon için ne kadar hazır olduklarını gösterdiklerini dile getiren Çelen, "Madalyalar tabi ki önemli ama beni en mutlu eden husus, özellikle artistik erkek ve kadında genç sporcularımızın arenaya çıkması. Bu durum federasyon ve Türkiye olarak bizim geleceğe umutla bakmamızı sağladı. Çok keyifli bir organizasyon tertip ettik" değerlendirmesinde bulundu.

 

 

Turnuvadan genel olarak memnun olduklarını belirten Çelen, madalya kazanan ve kota alan sporcularla ilgili, şu yorumu yaptı:

İbrahim'in dünya şampiyonasındaki sakatlığından sonra yarışıp yarışmaması son bir haftaya kadar belli değildi. İbrahim de takip eden süreçte antrenmanlarını sürdürerek ve Avrupa şampiyonasında yarışarak ne kadar hazır olduğunu bir kez daha gösterdi. Ferhat Arıcan'ın ve diğer sporcularımızın aldıkları madalyalar olimpiyatlar noktasında bizi umutlandırdı.

"Benim hayallerim, sporcu kardeşlerimin gerçekleri olsun"

Türkiye, uzun yıllar jimnastikte bir sıçrama gerçekleştirememişti. Son yıllarda ise bu durum tersine dönmüş durumda. 

Kendisi de eski bir sporcu olan Jimnastik Federasyonu Başkanı Çelen, başarıyı nasıl yakaladıklarını ise şöyle anlattı:

Göreve geldiğimizde mottomuz şuydu: 'Benim hayallerim, sporcu kardeşlerimin gerçekleri olsun'. Böyle yola çıktık. Biz sporcularımızın ihtiyacı olan her şeyi onlara sunmak gayretiyle çabaladık. Deneyimli, tecrübeli ve bunu dert edinmiş arkadaşlarla birlikte güzel bir yönetim kurulu oluşturduk. Gerçekten güzel bir aile olduk. Gençlik ve Spor Bakanlığımız da projelerimize destek verdi. Ama işin özünde sporcularımızın bu başarıyı istemesi ve aileleriyle beraber buna inanması yatıyor. Önce hayal ettik, sonra inandık ve programlarımıza sadık kalarak sıkı bir çalışma içerisinde bulunduk. Olmayacak hiçbir şey yok.

"Sadece sporcunun yapması yetmez, antrenör, hakem ve yönetim boyutu da var"

Aktif sporculuk kariyerini sürdürürken kendisine "Bir Amerikalı, bir Rus sporcunun iki eli, iki ayağı varsa, aynı oksijeni teneffüs ediyorsak ve onlar yapıp biz yapamıyorsak bunun nedenlerini iyi tespit etmemiz lazım" dediğini aktaran Çelen, yönetime geldikten sonra attığı adımları şöyle anlattı:

Bu farkları bulmaya çalıştık. Zaten Türk gençlerine imkan sağlandığı zaman neler yapabileceklerini her fırsatta gösteriyorlar. Sporcuların inanması lazım. Sporcu her zaman inanır, başarısız olmayı istemez. Tabi başarı için sadece sporcunun yapması da yetmez. Bunun antrenör, hakem ve yönetim boyutları var. Biz bütün ayakları bir şekilde oturtmayı başardık. Sporcunun yapması gereken ne varsa biz onları sağlamakla mükellefiz.

 

 

Görev süresince her şeyin güzel gittiğini vurgulayan Çelen, yaptıkları arasında kendisini en mutlu eden şeyleri anlatarak, şu örnekleri verdi:

Son 7 yılda jimnastiğin Türkiye'de 23 ilden 81 ile yayılması. Bin 200 sporcudan 120 binlere yaklaşması. 600 yarışmacı sporcudan 25 bin yarışmacı sporcuya yükselmemiz, bizim ne kadar büyüdüğümüzü gösteriyor.

"Sadece jimnastikçi yetiştirmiyoruz, sporcu fabrikasıyız"

Jimnastiğin temel bir spor olduğunu ve kendilerini sadece jimnastikçi veya şampiyon yetiştiren bir federasyon olarak görmediklerini vurgulayan Çelen, şunları kaydetti:

Bütün sporlara altyapı oluşturan bir sporcu fabrikası gibiyiz. Sporların en küçük yaştan başlayan disiplini jimnastik. Müzik, estetik, sıçrama, denge, kuvvet ve motorik özellikler dediğimiz her şeyi içinde barındırıyor. Bu nedenle jimnastik yapan bir bireyin sadece sporda değil, hayatta da ne kadar başarılı olabileceğini ebeveynler görecektir. Sizin aracılığınızla ebeveynlerin en az bir yıl çocuklarını jimnastikle tanıştırmalarını şiddetle tavsiye ediyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"81 ilde vatandaşlarımız gönül rahatlığıyla başlayabilirler"

Türkiye Jimnastik Federasyonu ve Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın ortak projelerinden bahseden Çelen, şu sözlerle vatandaşları spor salonlarına davet etti:

81 ilde jimnastik malzemelerini il müdürlüklerine gönderdik. Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri'nin salonlarında ve federasyonun kendi salonlarında malzeme sıkıntısı yok. Özel kulüpler ve özel salonlar zaten çoğaldı ama devletin 81 ilde jimnastik salonu oluşturuldu. İnsanlar 81 ilde spor müdürlüklerine gönül rahatlığıyla gidip, 'Biz jimnastiğe yazılmak istiyoruz' diyebilirler. 

Hedefsiz bir sporun olmayacağını ve ilk hedeflerinin olimpiyatlar için kota almak olduğunu aktaran Çelen, başarıya doğru adım adım gittiklerini ifade etti:

Hedefimiz olimpiyatlara kota almaktı ve bunu da artırdık. 2012 Londra Olimpiyatları'nda Göksu Üçtaş Şanlı bu kapıyı araladı. Sonrasında iki sporcuyla katılacağız dedik ve bunu da başardık. 2020 Tokyo Olimpiyatları için de hedefimiz ikinin üzerine çıkmaktı ve an itibariyle 4 kota aldık. Daha fazla kota alabileceğimiz Ritmik Jimnastik Grup Milli Takımı'mız ve artistik jimnastikteki sporcumuz Abdelrahman Elgamal'ın şansı devam ediyor. Kota sayımızı bu şekliyle artabilir.

 

 

"Önceliğimiz finaller ama madalyaların en kuvvetli adayıyız"

Pandemi nedeniyle 2021'e ertelenen Tokyo Olimpiyatları ile ilgili de konuşan Çelen, organizasyondaki hedefleriyle ilgili şu ifadeleri kullandı:

Olimpiyatlarda öncelikle finallere kalmayı hedefliyoruz. Dünya birincisi, ikincisi olan İbrahim Çolak, Ahmet Önder ve Ferhat Arıcan'ın finallere kalma şansı çok yüksek. Finale kalan herkesin madalya şansı vardır. 'Madalya alacağız, birinci, ikinci olacağız' demek spor insanı için doğru olmaz ama madalyaların en kuvvetli adaylarıyız. Öncelikle finale kalmalıyız bunu söyleyeyim.

"Bu bir ekip meselesi, ben sadece rotayı çizdim ve birlikte başardık"

Jimnastiğin çok küçük yaşlarda başladığını ve oldukça meşakkatli bir spor olduğunu vurgulayan Çelen, sözlerini şöyle noktaladı:

Çocuğu yeri geliyor babaanne-anneanne, yeri geliyor teyze-hala getiriyor. Çok küçük yaşlarda başladığımız için bizim anne-babalarımız neredeyse antrenör gibi hakem gibi bilgiye sahip oluyorlar. Çünkü 5-6 yaşında başlayan bir çocuk 16 yaşında büyüklere gelebiliyor. Meşakkatli bir spor, dolayısıyla ben ailelere çok teşekkür ediyorum. Çocuklarını jimnastiğe gönderen, bizi izleyen ve takdir eden herkese şükranlarımı sunuyorum. Bizlere destek veren Gençlik ve Spor Bakanlığımıza da çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu bir ekip meselesi. Ben sadece hedefi belirleyerek rotayı çizdim bu hep beraber bir ekibin başardığı bir iş.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU