Corbyn’in İşçi Partisi üyeliğinin askıya alınmasının nedeni, antisemitizm değil antikapitalizm

Eski İşçi Partisi liderinin tasfiyesi, mevcut düzeni eleştiren her özneyi "antisemitist" olarak damgalayan mevcut sol karşıtı propaganda zincirinin son halkası mı?

İşçi Partisi, Corbyn'le ilgili soruşturma tamamlanana kadar eski liderin üyeliğinin askıya alınacağını açıkladı (Reuters)

Eski İşçi Partisi lideri, Yahudi nefretine dair can sıkıcı iddialar nedeniyle alaşağı edilecek en son solcu figür. Böylece muhalifler, kendisinin kapitalizmin başarısız olduğu yönündeki gerçekçi argümanıyla uğraşmak zorunda kalmayacak.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

29 Ekim 2020'de Jeremy Corbyn’in Britanya İşçi Partisi üyeliği askıya alındı. Peki ama neden? Birleşik Krallık’taki eşitlik izleme örgütü Eşitlik ve İnsan Hakları Komisyonu, 130 sayfalık soruşturma dosyasını, “yönetim bu yolu seçmiş olsaydı" İşçi Partisi'nin antisemitizmle daha etkili mücadele edebileceği iddiasıyla sonuçlandırdı. Corbyn’in üyeliği, antisemitizmin partide “siyasi nedenlerle büyük ölçüde abartıldığını" söylemesinin ardından askıya alındı. Bu tasfiye, elbette ki partinin yeni lideri Keir Starmer ve aralarında John McDonnell'ın da bulunduğu Corbyn'i destekleyen milletvekilleri arasında açık bir çatışmayı ateşleyecek. Starmer, EHRC raporunun parti için "utanç verici" olduğunu söyledi.

Peki ya Corbyn'in tasfiyesi, İşçi Partisi için tam tersi bir nedenden ötürü, yani gerçekleşmiş olması nedeniyle utanç vericiyse? Ya Corbyn (var olmayan) antisemitizmi nedeniyle değil de, antisemitizm kılıfında kapitalizme karşı eleştirel duruşu nedeniyle partiden tasfiye edildiyse? Ya Corbyn'in tasfiyesi, Bernie Sanders'tan Yanis Varoufakis'e kadar mevcut düzeni ciddi şekilde eleştiren her özneyi "antisemitist" olarak damgalayan mevcut sol karşıtı propaganda zincirindeki üzücü bir son halkaysa.

Ancak bu noktada işler daha da derinlere uzanıyor. Pandeminin dehşeti nedeniyle, II. Dünya Savaşı’nda Muhafazakârlar ve İşçi Partisi'nin (Churchill ve Atlee) iyi işleyen bir koalisyon oluşturmasında olduğu gibi diğer çatışmaların gerilemesi beklenirdi. Ama devam eden pandemiyle, birçok başka çatışma daha güçlü şekilde patlama yaptı (Ermenistan ve Azerbaycan, İslam ve Batı…). Bunun nedeni, sadece dikkatler başka yerdeyken fırsatı kullanmak değil. Pandemi öylesine büyük bir şok ki her toplumu kendi sosyal ve ideolojik temellerini sorgulamaya zorluyor. Bu, daha öteye geçen temel çatışmanın neredeyse metafiziksel bir boyut kazandığı ABD'de açık bir durum: Bilime karşı gündelik sağduyu. Trump, bedeli ne olursa olsun sosyal hayatımızın devamını ve Kovid pandemisinin reddini savunuyor. Ona göre medyanın Kovid'e odaklanmasının nedeni politik ve kendi başarılarını gizlemeye yönelik bir strateji.

Melania Trump, kocası için nadir görülen bir çıkış yaparak, Biden'ın "Sosyalist gündemini" kınadı. Peki genellikle aşırı ılımlı Biden'dan daha solcu olduğu düşünülen Kamala Harris? Donald Trump bu konuda netti: 

O sosyalist değil bir komünist. Bir sosyalistin çok ötesinde. Katillerin, canilerin ve tecavüzcülerin ülkemize akmasına izin vermek için sınırları açmak istiyor.

(Bu arada, açık sınırlar ne zamandan beri komünizmin bir özelliği oldu?)
 


Biden hemen tepki verdi:

Sosyalist ya da komünist olduğuma inanmanıza yol açacak tek bir sözüm bile yok.

Gerçekten de doğru; ancak bu itiraz esas noktayı kaçırıyor: Biden ve Harris'in sosyalist ya da komünist olarak reddedilmesi basit bir retorik abartı değil, "düşüncenin gerçekçiliği" olarak adlandırılması gereken örnek bir durum. Düşünceler sadece isimler değildir, siyasi alanı yapılandırırlar ve bu tür gerçek etkilere sahiplerdir. Trump'ın siyasi alana ilişkin "bilişsel haritası", partiye karşı çıkan herkesin faşist bir komplonun parçası olarak görüldüğü Stalinist yapının neredeyse simetrik olarak ters dönmüş hali. Benzer şekilde, Trump'ın bakış açısından liberal merkez yok oluyor. Ya da arkadaşı Viktor Orban'ın dediği gibi, liberaller sadece diplomalı komünistler. Yani sadece iki gerçek kutup var: popülist milliyetçiler ve komünistler (ya da Bolşeviklerin 1917’nin yazında söylediği gibi, Çar ile Bolşevikler arasında tarafsız bir orta yol yok).

Radikal sol, şu konuda Trump’la hemfikir olmalı: Evet, ırkçılıkla savaşmak ve kadın haklarını savunmak gibi konularda liberallerle taktik ittifaklar dışlanmamalı. Ama nihai çatışma (popülist ve liberal kanada bölünmüş olan) yerleşik düzen ve sol arasındadır. Dolayısıyla liberal merkezin önerdiği haritayı, yani liberal demokrasinin hem aşırı sağcı hem de aşırı solculara karşı savunulması gerektiği fikrini reddetmeliyiz. Bugünün siyaseti, Alman filozof Theodor Adorno'nun psikanaliz hakkında söylediği söze uyuyor:

Hiçbir şey kendi içindeki abartılarından daha gerçek değildir.

Radikal seçimlere yönelik böyle bir siyaset, tek ilkeli siyasettir: Seçimin gerekli olduğu yerde bir tercih yapmalı ve yanlış olduğu zaman bir tercih yapmayı reddetmeliyiz. Bugün, Filistinlilere karşı her türlü sempatiyi antisemitist olarak kınayan Siyonizmin siyasi suiistimalini kararlılıkla reddetmeliyiz. Aynı zamanda Fransa'daki son saldırılarda (Paris, Nice) ortaya çıkan İslamcı terörü de acımasızca reddetmeliyiz. Burada bir tercih yok, iki aşırı uç arasında doğru ölçüt yok. Stalin'in ifade edeceği gibi, ikisi de daha kötü. Bu ilkeli duruş, Corbyn'in düşüşünün gerçek nedeniydi.



* İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

rt.com/op-ed

Independent Türkçe için çeviren: Ahmet Sait Akçay

DAHA FAZLA HABER OKU