Bidenomi'den ne bekleyebiliriz? İş dünyası yanlısı bir yönetim bizi bekliyor

Hamish McRae, Başkan seçilen Biden'ın acil sosyal ve çevresel zorlukların üstesinden gelmeye çalışacağını ama güçlü bir ekonomi olmadan bu yöndeki her çabanın tehlikeye gireceğinin bilincinde olacağını yazıyor

Biden, kurumlar vergisi ve gelir vergisini artırmayı vaat etmişti (Reuters)

Pekala, sırada Bidenomi (yazar, Biden ve ekonomi sözcüklerini birleştirerek bir sözcük oyunu yapıyor - ed.n.) var. Ama bu, Hafif Bidenomi olacak. ABD ekonomisi dev bir canavar ama büyük bir darbe aldı ve yeni yönetimin tam olarak yerleşmesi aylar sürecek.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Cumhuriyetçilerin Senato'daki kontrolü sürdüreceği varsayıldığında, Joe Biden özellikle Kongre'yle anlaşma sağlaması gereken zayıf bir başkan olacak. Bu konuda iyi iş çıkaracak olması bir iyimserlik kaynağı. Ancak ABD'nin mali ve düzenleyici politikaları Kongre'nin geçirdikleriyle sınırlı kalacak. Unutmayın ki başkanı sadece Senato zapt etmeyecek, Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilere dönen ibre herkesi ara seçimleri düşünmeye de sevk edecek.

O halde bu, ABD ekonomisi ve geri kalanlarımız için ne anlama geliyor? Dikkat edilecek 5 nokta var.

Birincisi, geçiş döneminde ne olursa olsun, şu an Kongre'ye saplanıp kalmış mali destek paketi son derece sınırlı olacak. Daha küçük bir mali destek, daha büyük bir parasal desteğin muhtemel olduğu anlamına gelir. Aslında ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell seçimden önce bunu vaat etmişti bile. Fed pompalamaya devam edecek.

Bu sonrası için daha zayıf bir dolar anlamına geliyor. Dolar 6 yıldan uzun süredir görece güçlüydü. Donald Trump, Amerikalı ihracatçıları zorladığını düşünerek buna karşı çıkıyordu. Şimdiyse Trump'ın arzu ettiğine Biden sahip olacak gibi görünüyor. Para birimi, kısmen yatırımcıların ABD'nin yüksek teknoloji patlamasının olgunlaştığını hissetmesi, kısmen de euro'nun yükseleceği beklentisi nedeniyle zaten muhtemelen zayıflayacaktı. Ya da en azından yazdan bu yana piyasaların beklentisi buydu. Piyasalar şimdi siyasi liderlik değişimini tetikleyici kabul ederek küresel finanstaki bu büyük değişimi harekete geçirebilir.

Üçüncüsü ki bu doğru, ABD gelecek döngüde gelişmiş dünyanın geri kalanından daha hızlı büyüyecek. Bu yine muhtemelen zaten olacak bir şeydi ama eğilim pekişecek. Kısmen çoğunun kendi para birimlerini resmi veya gayri resmi olarak dolara bağlamaları, kısmen de dünya ekonomisinin nihayetinde bir bütün olarak ABD'nin hızlı büyümesinden fayda görmesi sebebiyle, bunun gelişmekte olan ekonomilere de yardımı dokunuyor.
 


Dördüncüsü, ABD'deki Bidenomi açısından bu dikkatli ve adım adım bir yaklaşım olacak. Yüksek gelirliler ve şirketler için keskin vergi artışı planlarında ölçek küçültülecek. Anlaşmalar olacak. Kongre vergi oranlarını artıran bir yasa tasarısı geçirecekse, karşılığında bir şey isteyecektir. Bu muhtemelen daha iş dünyası dostu bir düzenleme olabilir. Kaliforniya'da 22. Yasa Teklifi'nin kabul edilmesi, serbest ve geçici çalışanların işçi olarak sınıflandırılmak yerine bağımsız yükleniciler olarak kalacağının teyidi oldu ve iş dünyası karşıtı önlemlerin popüler olmadığını ortaya koydu. Yüzde 41,4'e karşı yüzde 58,6'lık muazzam çoğunluk, sol eğilimli Kaliforniya için çok şey söylüyor.

Böylece bu seçimden nihai bir sonuca ulaşılıyor. Başkan Calvin Coolidge, 1925'te yaptığı "Amerika'nın işi iş dünyasıdır" açıklamasıyla ünlüdür. Aslında bu kısaltılmış bir alıntı. Kongre Kütüphanesinin teyit ettiği üzere, tam hali şöyle:

Sonuç olarak, Amerikan halkının başlıca işi iş dünyasıdır. Dünyada genelinde üretmek, satın almak, satmak, yatırım yapmak ve zenginleşmekle derinden ilgilenirler.

Basının demokrasideki rolüyle ilgili bir toplantıda söylenen bu söz, propagandanın kötülüklerine dair uyarılar içeren bir konuşmada günümüze dair bir mesaj taşıyor.

Beşinci husus, Bidenomi'nin Amerikan halkının oy verme sebebi olması nedeniyle Amerikan iş dünyasını destekleyecek olması.

Henüz çok erken bir dönemdeyiz ama bu ilk izlenime göre temkinli ve iş dünyası yanlısı bir yönetim olacak. Elbette, ülkenin karşı karşıya olduğu bazı acil sosyal ve çevresel zorlukların üstesinden gelmeye çalışacak. Ama güçlü bir ekonomi olmadan bu yöndeki çabaların tehlikeye gireceğinin bilincinde olacak.

Peki bunun bir bütün olarak dünya için anlamı ne? Sonuçta, bu dünyanın en büyük ekonomisi. Eğer dengesini yeniden kazanabilirse, geride kalanlarımızı da etkiler. Bu, "Amerika hapşırdığında Avrupa üşütür"ün tersi bir durum. Sağlıklı bir Amerikan ekonomisi, başka yerlerde toparlanmaya yardımcı olacaktır.



* Hamish McRae'nin makalesinin tasarımdan kaynaklanan nedenlerle kısalttığımız başlığının tamamı şöyledir: Bidenomi'den ne bekleyebiliriz? İlk izlenime göre temkinli ve iş dünyası yanlısı bir yönetim olacak

independent.co.uk/independentpremium/voices

Independent Türkçe için çeviren: Kerim Çelik

Bu makale kaynağından aslına sadık kalınarak çevrilmiştir. İfade edilen görüşler Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU